Durmaksızın yağan yağmur mesaisine ara verdi, taze temiz bir şehir, ılık bir güneş bıraktı ardında.
2 Haftadır yanımda gezdirdiğim bir “yapılacaklar” listem var. Yeliz = liste kadın! 24 maddelik bu defaki. Ajandamdan yırttığım bir sayfaya düşülen notlar. Belli bir yerden sonra farklı kalemle devam edilmiş, belli ki sonradan aklıma gelmiş maddeler. Spiral yırtıkları yer yer koparılmış, muhtemelen telefonda konuşurken elimin altında temizlemişim. 13 maddesinin üzeri çizilmiş. (ayakkabılık, kışlık düzenlemesi, fotoğrafçılıkla ilgili maddeler…) Kalanlar genelde İlkerle karara vardıramadığımız maddeler.
Mesela Arca’nın yatağı meselesi. Hani Heroes diye bir dizi vardı (belki hala vardır bilmiyorum) Güzel bir kadın vardı ama dellendi mi adamları ikiye bölüyordu. Geçen gece rüyamda o kadındım. Ve defalarca gece uyanmaktan ve Arcayı kucağıma almaktan tepem atmış, yatağın korkuluklarını o kadın gibi pata küte haşat etmiş, şömine odunu şeklinde istiflemişim. Kalktım, İlkere anlattım hemen: “Kabul!! Arca için erken olabilir, Arca düşüp kafasını kırabilir, eyvallah. Ben bu yatak işini kendim için istiyorum! Her gece defalarca kucağıma alıp tekrar yatırmaktan, akrobasi ile yatağa girmekten, girince iki büklüm uyuyakalmaktan bıktım! Onun için erken olabilir ama BENİM için TAM ZAMANI!” bu kararlılığıma rağmen ikna edemedim! Yok bi gece dellenip ellerimle o yatağı ikiye böleceğim, o zaman mecburen öyle kullanacağız: )
Diğer madde “Arca’ya boya kalemleri”. Erkenmiş diye 6 aydır oyalıyor İlker beni. Ya tamam ben de tırsıyorum her yeri boyayacak diye, nasıl laf anlar da adam gibi çizer hiçbir fikrim yok! Ama Arca masa başı aktivitesi seven bir tip, hem o mıknatıslı tahta ile çizip duruyor, artık renklerle tanışsın istiyorum. Ama ben alalım diye ısrar ettikçe ve İlker erken dedikçe kendimi öys-ana gibi hissediyorum.
Aynı diyaloglar oyun hamurları için de geçerli. Gerçi dünkü Kuzu Elanın maceralarından sonra ben de 2 defa düşünür oldum ama aylar önce evde hamur yapmıştım ağzına atmamıştı, olur mu olur!
Bir de taa Mayıs ayında İstanbuldan aldığım bir tamir seti var. Masalı, pilli matkaplı kallavi bişey! Artık ortaya çıkarmak istiyorum. İlker görür görmez yok sen bunu kaldır, Arca küçük yazık eder dedi, havalar da ısınıp açık hava aktivitelerine daha çok vakit harcanır diye sustum. Bir de eşzamanlı İlknurun getirdiği küçük bir set olunca ikna oldum. Ben o tamir seti yüzünden uçağa binemiyordum! Yok efendim o matkap silah gibi görünüyormuş! Peh!
Arca’nın oyuncak mevzusunda son nokta! LEGO!! Nurturia’da sohbet konusu olan Nopper’ler belki çocukluğumu anımsattığından bilmiyorum, ben bundan almak istiyorum. Bizde clipo bu ne ondan var ve çok başarısız bence. Güya 18 aylığa uygun diye aldık ama ben bile geçiremiyorum birbirine, çocuk nasıl yapsın!! Arca’nın ilgisi var gibi, o saçma şeylerle uğraşıp duruyor (yapamayınca sinirleniyor). Lego duplolardan emin değilim. Kararsızım aklım Nopper’larda!
Uzun lafın kısası bizim evdeki anlaşmazlık “Arca için erken mi geç mi” noktasında takılıp duruyor!
Ben derdimi biliyorum. Evde gereksiz bir dolu oyuncak var, sevgili Başak’ın son yazısı ile epey emin oldum. Daha işe yarar şeylere yönelsin istiyorum. Arabalar çok, puzzle’lar ezberlendi (Cansu ve Nilda’nınkilerle değiş tokuş zamanı geldi), bul-taklar zaman almıyor artık, kitaplar da tamam! Havalar soğuyup mecburen eve tıkıldıkça evdeki oyun alternatiflerini arttırmak gerekli!
Diğer maddeler mi? Yine benim dellenip karar verdiklerim ve İlkeri ikna turlarına başladıklarım. Salonda Arca’nın tepesine çıkmasından başka hiçbir işe yaramayan orta sehpanın bir süreliğine hizmet dışı bırakılması! Hayır üzerine ikram koysan yine yerinden kalkıp uzanman lazım, çok gereksiz! Zaten küçük sehpalar var koltukların yanına koyarsın olur biter. Ortaya da kocaman alan açılır, oh ne rahat!
Sonra bir büfemiz var bizim! Bence gereksiz! İstanbuldaki evimiz çok büyüktü, doldursun diye almış, içine koycak bir şeyler buluruz canımmm demiştik. Evet bulduk! içinde sadece misafire kullanılan fincan takımları ile son kullanma tarihi geçmek üzere olan içkiler var. İçmiyoruz ki niye 3 şişe martinimiz var hala bilmiyorum. Yurtdışına sıklıkla çıkıldığı dönemde heves edilmiş alınmış, süs gibi duruyor. Bir de Koreden getirdiğim yeşil çay takımı. Sor kaç defa yeşil çay yaptım o takımlarda HİÇ!! Annemlerin yurtdışından getirdiği hediyelikler var mesela, benim için anısı bile yok, kullansam ya ben onları!! O güzel Alman bira bardağı, sonra Mısırdan fincan! İşte dün ofisteki arkadaşlarla öğle yemeği sohbetinde kurulan “sizin evin salonu gereksiz kalabalık” cümlesinin beynimde çaktırdığı şimşekler!! Evet ya sadece eşyaya hizmet!! Bunların yerine kitaplarımı koyayım ben oraya! Dellendim yine!!
Ben Arca ile ilgili konularda oyumu anneden yana, salon muhabbeti konusunda da kitaplardan yana kullanıyorum:)))
YanıtlaSil*boyalar için hiç de erken değil aslında. parmak boyası, kuru boya, sulu boya hepsini yapabilir sanırım. belki boyaların sadece masasında yapılması gerektiğine ikna edebilirsen, ev de pek kirlenmez.
YanıtlaSil*nopper'i bilmiyorum ama lego duplo gayet güzel, tavsiye ederiz :) bu arada clipo konusunda haklısın, kesinlikle mutsuzluk veren bir oyuncak.
Dellenmek iyidir arada. Hem iyi bir temizlik olur evde, gereksizler atılır, hem de Arca'ya oyun alanı açılır. Oyuncakları da ortaya çıkarırsınız, baktınız uymuyor, yavaş yavaş ortadan kaldırır, bir 6 ay sonra tekrar denersiniz. Bu arada bizde de orta sehpası yok. Yıllar önce oğlan için kaldırmıştık, taşınırken de eski evde bıraktık ve hala da orta sehpasızız. Eksikliğini hissetemiyorum, tam tersi olursa ev daralacak sanki.
YanıtlaSilDaraloğlan Çenebaz:))
Yeliz,
YanıtlaSilGeçen pazar Çınar odasında takılıyordu. Bir yandan da uyduruk uyduruk konuşuyor. Ben çamaşır katlıyorum, Ahmet öğlen uykusundan ayılmaya çalışıyor (gırrr)... Böyle 15 dakika mutlu mesut ayrı ayrı takıldık; odasına girdiğimde ne göreyim, bir duvarı boydan boya kıpkırmızı pastel!!! Hayır kızmadım, o kitapta da okumuşsundur "duvraları boyaman doğru değil, kağıdı boyuyoruz. şimdi birlikte temizleyelim, boyalarını da başka bir zaman boya yapman için kaldırıyoruz" dedim. (Carioca'nın pastelleri cifl duvardan çıkıyor, bilgine). Belki Arca bunu hiç yapmayacak, ama yaparsa da söylenecek şey buymuş, hevesini alınca vaz geçecek. Çınar seviyor boyalarla oynamayı, bence Arca'ya da fırsat verin.
Erken/geç meselesini bilemiyorum. Ben bu konuyu pek tutturamıyorum. Babalar sanki daha başarılı o gözlem konusunda.
Ben de nopper alacağım, ama daha vakti var... yani, yaş olarak değil, bu ara çok yeni oyuncağı oldu birden, o yüzden vakti var :)
At gitsin orta sehpayı, ben de atacağım valla!
Yelizcim bencede yavastan boya olayına baslayabilrsiniz. bende envai cesit olsada hepsini kaldırdım. Su an crayolanın üçgen uclu kısa kuru boyalarını kullanıyorum .Aldıgım siteyi kontrol ettim , su an stokta yok sanırım Uclar yuvarlatılmıs oldugundan nispeten uzun kurulara göre tehlikesizde. Henüz sagı solu boyamadı , bakalım:))kurularla nispeten zor zaten. Cariocanında bebek için özel üretim kuru boyaları mevcut . Onlardan al , benim gibi cesit yapma , 1 kere al tam al:)
YanıtlaSilAyrıca ofisteki atık kagıtların beyaz yüzlerine Elanın sevdiği karakterleri bastım bu hafta. gece bahcesi karakterleri , Charli&Lola falan . Sevdiği karakter olunca bir heves kuruluyor masasına :)
Hamurda Play Douh al , baska bir marka aldım yanında oyuncakları cok diye , ama hamurundan memnun kalmadım. Cuma izmire inersem Play Douh alacagım. Ama hamur olayını beraberken yapın .
ha bu arada bu hafta Ela legolarıyla ilgilenmeye basladı , 2 aydır hiç ilgilenmiyordu. Onunda zamanı gelmiş sanırsam
Hahaha, çok gülüyorum senin yazılarına :)))
YanıtlaSilOyuncaklarla ilgili Başak yazmış sağolsun. Ev konusunda, orta sehpa ben 'ev'lenirken almamıştım. Alan daha geniş görünsün diye. Boş alanlar çok değerli gerçekten de. İnsanı dinlendiriyor. Bu misafir takımları için de, annem yemek takımı almıştı bize çeyizlik, T. de dedi ki "niye onları kullanmıyoruz, onlar daha güzel, onlarda yiyelim" diye, ben dedim "olmaz, onlar misafir için". O ne dese begenirsin? "E biz de misafir sayılırız bu dünyada" dedi ve o gün bugündür misafir için bir şey saklamaz oldum, evdeki herşeyi kullanıyoruz. Kullanmadıklarımızı da ben T.yi ikna edebilirsem mümkün mertebe veriyorum.
Hamur, boya, cocuk makasıyla kesme-yapıştırma, ... ben şahsen bu tarz aktiviteleri sevmiyorum ama Tülin Su seviyormuş. Allahtan kreşte yapıyorlar da eve almaya gerek kalmıyor. Bu arada kreşte boyama için gıdaları kullanıyorlar --hem boya hem de fırça niyetine. Mesela çikolatalı puding, yoğurt, spagetti, brokoli, portakal, aklına gelebilecek ne varsa kullanıyorlar. Gerçi bu bizim için hoş olmuyor, çünkü mesela akşam sevmediği bir yemek olursa onu masayı boyamak için kullanabiliyor :))
Öpüyorum sizi... Kolay gelsin!
Yelizim,
YanıtlaSilBoya için hiç de geç değil. Mesela suyla çıkan gazlı kalemler var, kıyafetlerinden hemen çıkıyor, durulamayla. Duvarlardan da çıkıyor. Kirlettiği yerleri beraber temizleyin yalnız, bilsin ne halt yediğini. Mümkün mertebe kağıtla ve hatta önerim defterle çalışın. O defter Arca'nın olsun ve mesela boyama yapacağınız zaman o bulsun getirsin falan. O zaman kendi başına kaldığında da o defteri bulup onunla çalışır (istisnalar kaideyi bozmaz)
Orta sehpayı aaaat gitsin arkadaşım, bak burdaki evin fotoğraflarını yollayayım sana yarın, az ve de öz. Asla bu kadar az eşyayla yaşayamam sanırdım :)
Tamir seti bizimkinden mi acep? Yazık etmez oynar, kışa onu da çıkarın.
Lego da tam süper. Bu konuda önce legolarla oynayan arkadaşın evine gidilip özencik olunur. Sonra legola tek oynadığı doldur-boşalt olan bücürük bir de bakarsın kule diker olmuş. Bizde öyle oldu. Bir gün önce arkadaşını lego oynarken gördü. Bir gün sonra beraber kule yaptık. Yavaş yavaş... Bir haftaya oturtur.
Nopper da ne ki?
çok öptük.
Hmm ayrıca bi de anket başlattım gördün mü?
YanıtlaSilHmm ayrıca bi de anket başlattım gördün mü?
YanıtlaSilBoya için bence de erken değil. Biz bir yazı tahtası almıştık bir iki gün tebeşirle duvarları çizdi ve tahtadan başka bir yere çizilmeyeceğini anlattık, tebeşirleri elinden aldık ve o gün tebeşiri eline vermedik. Ertesi gün tahta dışında bir yeri boyamaya kalkmadı. Boya kalemlerini kullanırkende yere bir örtü serip veriyorum kalemlerini.
YanıtlaSilzero canımsın arkamda olduğunu biliyorum!!
YanıtlaSilhuysuzum nopper dedikleri bu bizim çocukluğumuzdaki tırtıklı legolar. ben galiba önce bununla başlayacağım. sonra tam 2 yaşta legoya geçeceğim. clipo aman evlerden dışarı!!
YanıtlaSildaraloğlan çenebaz:) orta sehpa kesinlikle kalkacak!!
YanıtlaSilcariocayı not ettim baakçım sağolasın. evet ya bana kalsa herşeyi alacağım ama ilker beni çok tutuyor. bu babalar karşıdan bakıyorlar ya daha iyi görüyorlar:)
YanıtlaSilnopper ben de sanırım en azından şimdilik:)
hayatcım not aldım ben bu playdoughlar kötü sanıyordum gıda boyasıymış, alacağımdır!! kuru boya ile zor boyar gibi geldi sanki ama not aldım isimleri bakacağım. aqua doodle çok pahalı be. öğrensin sağı solu boyamayacağını, dünya para!!
YanıtlaSilBUDUR!! misafir biziz yaa!! çeyizlik takımlarımı çıkaracağım anasını satayım. annem daha bu yaşında yapabildi bunu ben o kadar beklemeyeyim:)
YanıtlaSilevren gerçek gıda iğrenç be!! gerçiçok eğleniyorlardır ve yerlerse de yesinler zaten di mi? ama yok benim totom evde bu radikal değişimi yemez:) aslında ben bilmiyorum belki arca hiç sevmeyecek boya işini ben boşa kasıyorum kendimi ama denemek istiyorum.
kisd, aslında arcanın özenmeye ihtiyacı yok bence çünkü o iğrenç clipolarla bile uğraşıyor. çok sinirlenip bırakıyor üzülüyorum. doğru gözlemlediyse lego nopper ne alırsak sever bence...
YanıtlaSilgördüm hatta yazdım taslakta!! kitap? hiç kaçırır mıyım:)
Fadiş bizim oğlanların yaşı (ayı) yakındı değil mi? bak bu güzel oldu, bence de erken değil yav!! baktık olmuyor kaldırırız..
YanıtlaSilAqua doodle için e-bayde bid'e girdim kazandım . Bana kargosuyla 18.5 dolara ve biraz beklemeye mal oldu. Second hand ama olsun yaa ..merakla bekliyorum
YanıtlaSil