Bu aralar Arca’yı uykuya cebren ve hile ile yollamak alışkanlık halini aldı.
Geçenlerde;
Y: Arca! Saat on, yatağa kon!
A: konma ! konma! Uyumayım uyumayım !
Y: O halde uzaylı Lulu ve Arca’nın maceralarını köpeğe anlatacağım, ben yatağa gidiyorum.
A: Bana anlat bana anlat bana anlat bana anlat
Dedi ve önümden rüzgar gibi geçip yatakta benden önce yerini aldı.
Olayın tanığı İlker, “hohoy mıçtın yavrum, hadi anlat bakalım şimdi” diyerek bir defa daha ne kadar destekleyici bir koca olduğunu gösterdi. Pis ya, resmen kafa buluyor benimle.
Allah biliyor ya, Arca’nın odasına girerken “ulen ne sallayacağım şimdi” diye düşünüyordum.
“Bir varmış bir yokmuş…” kısmını epey uzattım, aklıma bir şey gelmiyor. Uzaylılar pek ilgi alanıma girmiyor. Nerden aklıma geldi, hay …. Ayı de, tavşan de, hayvanlar alemine dal, uzaylı senin neyine!
Neyse o gün yaptıklarımızı anlatayım, bir yerden uzaylıyı kaktırırız.
“Arca ile annesi bir gün ….”
Bi halt da yapmadık o gün, bütün gün evdeydik, temizlik yaptık, gezmeye bile çıkmadık. Elektrik süpürgesinin içinden mi çıksa acaba Lulu? Yok lan mikropları anlatırken elektrik süpürgesinden örnek vermiştik, şimdi uzaylıyı mikropla bağdaştırmasın.
Garibim bu arada yatmış sırt üstü, masal bekleyen koca kara gözlerini dikmiş gözlerime öyle bakıyor. İçim parçalandı.
Ahan da buldum! Akşam yemekten sonra kapının önüne çıkalım diye tutturmuştu.
“Arca ile annesi, hava karardıktan sonra çıkmışlar kapının önüne
Işıklı yeşil topu elinde
Futbol oynamışlar kahkahaları uzak semtlerin göklerinde çakan şimşeklere karışmış.
Arca’nın yeşil topu ışıklıymış, sektirdikçe ışıl ışıl yanarmış.
Gökyüzünde UFO’larıyla gezintiye çıkmış olan uzaylı ailesi bizimkilere rastlamış
Ailenin en küçüğü Lulu, bu ışığı uzun zaman önce kaybolan arkadaşı sanmış
“İnelim bakalım” diye tutturmuş
Annesi karşı çıkmış,” yeryüzü tehlikelerle dolu
Hiçbir yere gidemezsin Lulu!”
Babası ufaktan cesaret vermiş, “bi baksın gelsin bir şey olmaz” demiş.
Anne de çaresiz razı gelmiş.
Uzaylı ailesi yeryüzüne inedursun,
Bizim Arca yorulmuş, top oynamayı bırakmış.
Tam eve dönecekken sokağın başındaki nakliye kamyonunun farkına varmış.
Annesi ile kamyonun yanına gidip taşımacı amcaları seyretmişler.
Öyle eğlenmişler ki zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişler.
Bu arada Lulu bahçeye çoktan inmiş bile,
Ama arkadaşı sandığı ışıklı topu bulamamış bahçede.
Ne yapacağım diye kara kara düşünürken
Arca merdivenlerde topu düşürüvermiş elinden
Lulu hemen topa doğru koşmuş
Arkadaşı olmadığını anlayınca çok bozulmuş.
Başından geçenleri anlatınca Arca’ya, hiç tereddüt etmemiş Arca,
“hadi gel doğru yukarıya!”
Birlikte yemek yiyip oyunlar oynamışlar
Zamanın nasıl geçtiğini anlamamışlar
Ta ki Lulu annesini özleyinceye kadar
Arca’nın annesi demiş ki; “üzülme az sonra gelirler, bak ben balkondayım
Hadi siz gidip oynayın”
Bahçeye inen UFO’yu görünce, el sallamış hemen buyur etmiş içeriye
Annesine sarılmış hemen Lulu
Arca mutlu, Lulu mutlu
Tekrar görüşmek üzere sözleşmişler, bundan böyle Lulu ne zaman dünyaya gelse birlikte oynamışlar, eğlenmişler…."
Arca da onbeş dakika içinde gözlerini uykuya yummuş...
Çocuk kitabı yazmaya mı başlasan acaba?
YanıtlaSilGidişat böyle olacak bak demişti dersin :)
Print edip arşivliycem valla. Kopye çekmek serbest :P
:))) hülya da geçen aynı şeyi diyordu, yazdın yazdın arca büyüyünce ilhamın kalmaz diyordu.
YanıtlaSilbenimkiler pek bi uyduruk, üzerine düşmek lazım böyle işlerin, ama aklımda.
hehe tabii ki kopya serbest:))
merhaba yeliz:)
YanıtlaSiluzun zamandır takipteyim seni..sessizce ama.
düşüncelerinin bukadar açık bir şekilde anlatabilmene hayranım en başta..birde arca olan iletişimine ve sabrına:)
bu hikayeyide araklıyorum izninle,kızımı uyuturken kullanmak üzere,biz 5 yaşındayız ve hala hikaye dinelemeden uyumuyoruzda:)
hahah Adsız alemsin ne demek DÜKKAN SENİN:)))
YanıtlaSilbu arada teşekkürler, böyle bir izlenim bıraktığıma çok sevindim:)
sevgiler
Yeliz, valal çocuk kitabı yaz sen... Bir de resimletin mi süper... Bu yaratıcılığını geliştirmen için seni motive eden Arca Dostumu ayrıca kutlarım...
YanıtlaSil