Bugün ne giydim?

Bayılırım moda bloglarına. Kombinlere, “ne giydim?” “ne neyle giyilir?” muhabbetlerine. Lakin uygulamadan yana pek gevşek olduğumdan, benim başlığa cevabım;


“Son üç haftadır olduğu üzere gömlek, siyah pantolon, siyah ayakkabı kombini”

Neden?
Çünkü tek pantolonum var ve gömlekten başka giyecek hiçbir şeyim yok. Hayır bu “giyecek bir şeyim yok” klişesi değil, gerçekten yok. Geçen hafta sonu bile ekose gömlek ve kot kombinim ile İlker’in karısı değil kankası gibiydim.

Çin’e ziyarete gittiğimiz firma beyaz yakalı çalışanlarına takım elbise tedarik ediyordu. Herkes tek tip giyiniyordu. Beyaz gömlek siyah takım elbise. Hatta bu kıyafeti giymeyenden şirket para cezası kesiyormuş. Komünizm işte peh demiştim! Eh Allah küçümseyeni böyle çarpar işte.

Geçen yıl detoksun dozunu fazla kaçırmışım kanımca, acilen alışveriş yapmam lazım. Arca’ya alelacele Picasso’yu bulduğum gün, alışveriş dergisi de aldım. “Süper!” Derginin adı bu. En ucuzu. Sırf reklam bakmak için 10 lira filan veremem. Taşınmıyor da kolun kanadın ağrıyor. “Süper” düper değilse de mağaza gezmeden önce yazın ne trend olacakmış bir ön çalışma yapalım dedim. Ben her alışverişten önce dergi karıştırır, liste yapar, hesap eder, yola çıkarım. En iyi alışveriş arkadaşım İlker’dir. Ama sadece ayakkabı için! Trendsetter mayası var onda. Hem benim gibi cimri de değil, tak koluna götür üç çift ayakkabı aldırmadan dönmez.

Ama kıyafet alınmaz onunla, çünkü konfeksiyon mağazası fobisi var onda, geriliveriyor, mesleki deformasyon diyelim. (Tekstil sektörünü bırakalı beş sene oldu hala aramıza dönemedi) Onun alışveriş yaptığı, her fiyat seviyesinden üç mağaza vardır, girer, alır çıkar. Ben zaten anlamıyorum modadan bön bön bakıyorum mağazalara. Parama da kıyamıyorum, beğendiğim modelin ucuzunu kalitelisini bulacağım diye üç tur dönüyorum. Dolayısıyla kıyafet alacağım dedim mi İlker bir anda toz oluyor.

Neyse sezonun trendleri diyordum, aldım dergiyi elime, başlarsın sayfaları karıştırmaya…

Neon renkler. Seneye ev kıyafeti olacak renklere para vermem, katiyen. Tek sezonluk bunlar tek!

Şal deseni. Koymuş oraya şal deseninden çanta, elbise. Adı üstünde “şal” deseni sadece "şal"da olmalı. Zaten şimdiye kadar şal deseninin yakıştığı tek insan görmedim! Pişir pişir yirmi senede bir önüne koyarlar, yemeden sofradan kalkarsın.

Pötikare… Ekose de canımı ye! Ama pötikare dediğin desen anca masa örtüsü olur be abicim! Yok hatta piknik örtüsü:)
Keten? En sevdiğim bak bu olabilir ama benim beğendiğim elbise hep sayfanın en pahalısı kardeşim.

Uzun pilili etek… Altına babet. Hani seni ne daha güdük gösterebilir deseler bundan şahane kombin düşünemiyorum.

Lacivert.. ne renk ayakkabı giyeceksin altına? En iyisi lacivert keten bir parça ile tek atışta iki trendi yakalayayım. Allahım cimrilik paçalarımdan akıyor! Aa benim lacivert keten pantolonum var yav! hehe yırttık bir parça + 2 trendden:P

Geometrik.. Yorum yok. Yok var var! Bkz neon renkler...

Yüksek bel kloş etek. Hmm sevdim bunu. Bu olur bu!

Trend geçecek hala bebe yakalı bir elbise bir gömlek düşüremedim.. ben alacağım demode olacak!

Dediğim gibi dersimi çalıştım. Hazırım. Bu arada cep telefonuma "%50'ye varan indirim..." mesajları birer ikişer düşmeye başladı. İştah bir kabardı bir kabardı. İlker'e filan ihtiyacım yok, onu ayakkabı alışverişine çıkaracağım. Ben üst baş işini acilen halletmeliyim.

Vurdum kendimi alışverişe... diyeceğimi ve kredi kartımın limitini doldurasıya alışveriş yaptığımı sananlar ziyadesiyle yanılıyorlar zira aldığım tek trendy parça var, o da...

Evet çizgili t-shirt!! Aaa bir de beyaz pantolon... 38 beden olduğum resmi kayıtlara geçmesin diye beden etiketini (güya kaşındırır:P bahanesiyle ) kestiğim pantolon!

Dur pantolon ve hissettirdikleri de başka postun konusu olsun.
Darılmaca gücenmece yok, ben "plan" insanıyım, planı o kadar ince yaptım ki hayata geçirmek o kadar keyif vermedi:)