Hatırlar mısınız? Ben hatırlamıyorum desem? Ve hatta hiç okumadım desem? Gerçi ben “Küçük Prens” ve “Şeker Portakalı” okumamış sayılı çocuktan biriyim “Küçük Kara Balık”ı okumuş olsam şaşardım. Garip gelebilir ama Aziz Nesin’in kitaplarıyla büyüdüm ben.
Neyse ki Arca var da, kaçırdığım çocuk klasikleriyle şimdi tanışıyorum, geç olsun güç olmasın.
“Küçük Kara Balık” kitabı “Çemberimde gül oya” dizisinde genç öğretmenin ilkokul çocuklarına okuduğunda aklımda kalmıştı. İlkokul öğrencisi ya, geçtiğimiz yılbaşında Duru’ya almıştım. Meğer geç kalmışım. O bildiğin ciltli kalın küçük yazılı kitaplar okuyormuş şimdiden. “Bir genç kızın gizli defteri”ni okuyacak kıvama gelmiş ben mal gibi “Küçük kara balık”ı almışım. Okuyalı çok olmuş bu kitabı ama kırılmayayım diye bizim evdeyken okudu, “Arca da okusun” dedi, bizde bıraktı. Aksi halde benim bu kitabı Arca için almam ilkokul yıllarını bulurdu.
Arca kitapları eşleştirmeyi sever. Çünkü akşamları iki kitap okuma kuralı var, ne eksik ne fazla. Mesela "Zogi" ile "Maskeli Fare", sonra iki "Mumuk" kitabı, "Müzisyen İnek Sırma" ile "Yetenek Yarışması" ... bunlar eşleşir ve peşpeşe okunur.
Geçtiğimiz günlerde bizde bütün kitapları bulunan Julia Donaldson'ın "Salyangoz ve Balina"sının çıktığını görünce pek tabii aldım :) Arca da kitaplığından bize bakan "Küçük Kara Balık" ile bu yeni kitabı eşleştirdi. (Nedenini bilmiyorum, öyle uygun gördü kanımca:P)
Ve o gün bugündür "Küçük kara balık" akşamlarımızın baştacı oldu.
Yaşadığı derenin dışındaki hayatı merak eden küçük kara balığın öyküsünü bilmeyen yoktur kanımca. Benim derdim hatırlatmak, “aaa sahi” dedirtip çocukluk günlerine döndürebilmek okuyanları ve eğer benim cüce gibi uzun kitaplardan hoşlanıyorsa çocuğu, “mutlaka alın, okuyun, aman bu değeri atlamayın” demek.
Bir de laf aramızda bu kitabı okumak için çocuk olmana, çocuğunun olmasına gerek yok, içinde yaşamakta olduğu "sığ dere"nin sonunau merak eden herkese, "bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?" sorusunu sorduran muhteşem bir kitap!
Not: Kitabın bir yerinde "Ay"a o yıllar henüz ayak basılmamış olduğunu anlıyorsun, işte o zaman yazarın ne kadar uzun zaman önce bu kitabı yazmış olduğu kafana dank ediyor. Zira kitabın bütünü o kadar zamansız ve o kadar güncel mesajlar içeriyor ki...
Benim için de çok özeldir, Samed Behrengi' nin tüm kitapları gibi. Konuşan bebek' i de alın Arca' ya :)
YanıtlaSilÇok özel bir kitaptir, Arca'nin sevmesine hiç şaşırmadım, tam özgur ruhlu cocuklara göre:)
YanıtlaSilha haa, sizi niye sevdiğimi sonunda anladım, ben de Aziz Nesin kitaplarıyla büyüdüm,anlamadığım milyonlarca eski kelimeye rağmen inatla da buna devam ettim. Bir de Emin Çölaşan okurdum annemle babam okuyor diye. bunu yaşayan benden başka bi şaşkınla da karşılaşmamıştım şimdiye kadar.
YanıtlaSilBurcu
küçük prens, şeker portakalı okudum ama hatırlamıyorum:) o kadar mı küçüktüm acaba?? hatta kara balığıda okumuştum sanırım ya kesinlikle tekrar gerekiyor ne kötü! kitabın biraz özetini de geçseydi iyiydi yeliz:) aziz nesin ortaokulda başlamıştım bak onları unutmadım ne garip. mercan
YanıtlaSilbehrengi'nin bir şeftalı bin şeftalısını de sever Arca bence...
YanıtlaSilBende ortaokul da Leo Buscaglia nın sevgi -kişilik vb gibi felsefi kitaplarını okuyan bir çocuk olarak Duru ya bayıldım.Ama son 3,5 yıldır eve sadece çocuk kitapları alıyorum.Yaklaşık bir 1oo -150 adet çocuk kitabımız var.Bizim ufaklık okuduğu kitapları tekrar okumak yerine , yeni kitapları okumayı daha çok sevdiğinden her ay yeni kitaplar alıyoruz.Ve çok mutluyum ki benim gibi kitap okumayı seven bir oğlum var:)Özge
YanıtlaSilyeliz merakıma yenilip netten okudum kitabı.. şimdi küçük kara balığa ne oldu? mercan
YanıtlaSil@cebim, hemen listeye ekledim.
YanıtlaSil@saliha, :)
@burcu:)) yalnızım sanıyordum:)
@meral onu okumuştum. evet çok güzel bir kitaptı
@özge, ne mutlu sana:)
@mercan söylemem:) adresini gönder kargo edeyim :)