Nerede okuduğumu hatırlamıyorum, ama kendime çeki düzen vermemi sağlayan bir bölüm hatırlıyorum. Çocuklar için bizler kocaman varlıklarız aslında ve sesimizi yükseltip sinirlendiğimizde onların gözünde birer canavara dönüşüyoruz. Kanım dondu yeminle. Zira asabiyetimi yüksek desibelden ses ile icra etmek gibi kötü bir huyum var.
Aradan zaman geçti ama bana dert oldu. Çaktırmadan Arca’nın ağzından laf alayım dedim. Öyle ya bakalım cidden doğru mu? Hayır, doğru değilse ne olacak bebene bağırmaya devam mı edeceksin, demek serbest. Yok anacım, şimdiye kadarki yüksek desibellerimden ötürü vicdan yapmayı bırakacağım en azından. Öyle böyle değil yav, epey gerildim.
Neyse… Dedim ki; “Arca ben sesimi yükseltince sana canavar gibi mi görünüyorum?”
Baktı baktı, hah şimdi “canavar değil de şimdi çatlak gibi görünüyorsun” diyecek diye aklımdan geçirdiğim vakit, “Hayır” dedi. Oh çektim.
Devam etti; “sen hadi-hemen-şimdi canavarısın.”
Hönk?
“Ev canavarları” kitabından bihaber olanların “o ne lan?” diye düşünmesi son derece doğal.
“Hadi-hemen-şimdi canavarı” nam-ı diğer sabırsızlık canavarı, sürekli hadileyen bir yaratık. Vallahi doğru tespit. Kapı önünde bir türlü pabucunu giyemeyen veledin kafasında o pabucu paralamak gibi fantezilerim var benim. Nasıl bir kaderim var ki bu cüce şimdi kapı önünde bekletiyor bunun babası da gelin arabasında gelinliğimle bekletmişti. Ben hadi-hemen-şimdiledikçe bunlar bana ikişer ikişer geliyor yeminle!
Sonradan düşündüm de yine insaflıymış "hırçınella" da diyebilirdi.
Boş durmadım tabii "baban hangi canavar evladım" diye sordum. "Katot ışını" yani televizyon canavarıymış. Vallahi bravo! Çocuktan al haberi:)
ayy çok tatlı ya:)Bak ben bu soruyu sormaya korkuyorum.SInıfta beni öğrencilerime bağırırken gördü oğlum bana nasıl bakıyordu ilk zamanlar..İnsan o anda öfke nedeniyle çok farklılaşıyor.Ben de bazen çok çirkinleşebiliyorum insanınız sonuçta.Bir keresinde sınıfta çocuklara beni çizmelerini istemiştim.En çok dikkatimi çeken şey resimlerinde kalbimi de çizmeleriydi.Hep de gülüyordum resimlerde:)
YanıtlaSil:)) çok hoşmuş:)) bu söylediğinizi çocuğunuza kulak verin kitabında okumuştum. Ben de kızgın olup bağırdığım zaman kendimi sırtından dikenler çıkmış yeşil bir canavara benzetiyorum:) allahtan genelde sakinimdir de bu halimle sık yüzleşmiyorum:)))
YanıtlaSilHеllo There. I found youг blog the uѕage of
YanıtlaSilmsn. Thаt iѕ a reаlly well ωrittеn article.
I ωill make surе to bοokmаrk it anԁ return to leaгn moгe of уour helpful іnformatіon.
Thanks foг the ρost. I'll definitely comeback.
Have a look at my web-site - OnPage Wordpress Plugin
Hi theгe, I dіsсovered your blοg by mеans
YanıtlaSilof Google at the samе tіme as seaгching fоr a related tоріc,
your web sitе camе uр, it seems to be
gоoԁ. I've bookmarked it in my google bookmarks.
Hi there, simply was aware of your weblog through Google, and located that it is truly informative. I am going to watch out for brussels. I will be grateful if you proceed this in future. A lot of other folks will be benefited from your writing. Cheers!
Also visit my homepage :: seopressor version5
harika tespitler! (tespitin doğru olup olmadığını bildiğimden değil, okuduğu şeyle günlük hayatını bağdaştırıp böyle tespitler yaptığı için)
YanıtlaSilKesin ben de bi canavarım(malesef ara ara oluyorum) ama hangisi ?
YanıtlaSilArca'nın gözlemlerine hayranım...
iyi haftasonları ...
yeminlen bende hadi demekten dilimle tüğ bitiyor:)bukadar da rahat olunmazki...
YanıtlaSilAdile
En korkuncu da rahatın önde gideni ve habire hadi dedirten bi çocukken hadileyen bir anneye dönüşmek :-) Anne bedduası diye bir güç kesin var şu hayatta :)) Bilge
YanıtlaSilHahaha, muhteşem! Ben de bizimkine sorayım bakayım, yoksa hiç sormasam mı, düşüncesi bile ürkütücü :P
YanıtlaSil