Evimi her daim nergis kokutan bir adam var hayatımda. Yok yav romantizme bağlamayacağım. Eminim muhterem gül gibi 12 ay bulunabilecek bir çiçek sevmediğime içten içe şükrediyordur. Bizim evin romantizm süresi pek güdük, hepi topu birkaç hafta.
Nergislerin evi misler gibi kokuttuğu günlerdi, "Tanrı Tavşanken" isimli bir kitap okudum. Bu arada kitap okurken koltuk değiştirdim mi nergisler de yanımda geliyor, hani öyle kombin kaygısı yok görselde, aman yanlış olmasın.
Yeniden başlangıçların ve sevginin pek çok farklı biçiminin öyküsüydü hatta birkaç yaşamın öyküsüydü. Sıradan insanların sıradan hayatlarını değiştiren sıradışı olaylar... Ara ara ağladım çokça da gülümsedim. Hindistan cevizi detayına dikkat! hala gülüyorum yav, hey allahım:)
İlk defa tanıştığım bir yazarın ilk kitabı olmasının tadı ayrı güzeldi.
Bünye umuda ihtiyaç duyduğunda, softirik bir öyküyü de kaldıramayacak durumdaysa, iyi gider der kaçarım:)
Yelizzzz ben nergizlere bayılırım,hatta en sevdiğim çiçek çiçekçi de her daim bizim evin köşesinde hatta:))) ama kendim alıyom valla da bilal da...bi de ben ilk kitaplara bayılırım...
YanıtlaSilAman bu kitapla halkın içine karışma Allah korusun hoş İzmir'de birşey olmaz ama :)
YanıtlaSilnergiz benim de favori çiçeğimdir,bugün de alayım en iyisi,geçeden zamanı.(bizde de ben alırım)kitaplara dalmak için yazı bekliyor sanırım bünyem...yığılı hepsi ama ilerlemiyor bir türlü...
YanıtlaSilahanda bir ortak nokta daha.Hep derim ölünce mezarıma sadece nergiz dikin diye:)ama bizim evdeki nergiz kokusunu sadece ben sağlıyorum başka düşünen yok !oralarda hala varmı Antalya da kalmadı artık nergiz bi demetde buraya gönderiverin size zahmet :)Adile
YanıtlaSil'Tanrı Tavşanken' hayata dair, sımsıcak bir kitap... Geçen yaz okumuştum. Bende de hep begonvilleri çağrıştırır.. Kaş'ta tatilde okuduğumdan olsa gerek :))
YanıtlaSil