Bütün koltuk minderlerini oturduğum koltuğun etrafına
yığarak bana yuva yapan Arca, son olarak tepeme de çıkar. Tamam öpüşür
koklaşırız, derken inmesi gerekir:
Y: Ay annecim dikkat et tepelerden düşeceksin
………..
Kalemlerini göstererek;
A: Babam bak bunlardan bir tane daha vardı, elektrik
süpürgesinin içine kaçtı, çıkaralım.
İ: Çıkmaz artık babacım, geçmiş olsun.
A: Bak şimdi sen beni okuldan dörtte al. Birlikte Koçtaş’a
gidelim. Ordan elektrik süpürgesi torbası alalım. Eve gelip süpürgenin torbasını
çıkaralım yenisini takalım, eskisinden benim kalemi çıkaralım.
(uzun uzun düşünüp planlama yapmış)
İ: Plan güzel de, Koçtaş’ta satılmıyor o torbalardan.
A: AAA NASIL SATILMAZ?!
(bence de nasıl?)
…………
A: Yağmur olmak isterdim
Y: niye?
A: Japonya’yı görmek için. Yağmur olsam gidip oraya yağardım!
yagmur olmak isterdim ne guzel be Arca. Sen hep saglikli ol hep boyle sasirt bizi cocuk :)
YanıtlaSilBuraya da gelip yağar mıydın Arca? :)
YanıtlaSilKoltuktan atlama konusunda uzman olmuş minnak :) Ne güzel, kendini biliyor bak :)
hakikaten arca yağmur olup tepemize yağsan ya :)
YanıtlaSilgerçekten koçtaş'ta yok mu o torbalardan?!