Her şeyin bir zamanı mı var ne? Ne yani harbiden arkadaş ne
iş?
Bizim Arca cücesi Allah seni inandırsın 350 gr çipurayı bir
oturuşta yerdi. Yaş 1,5 hadi bilemedin 2.
Öyle ki artık o “hamileyken en çok ne yersen katı gıdaya
geçen çocuk onu yer” şeklindeki şehir efsanesinin safsata olduğunu
düşünecektik. Zira ben hamileliğim süresince balığa öyle hasret kaldım ki bu
cüceye bana balık yedirtmediği için kıl olmuş, omega 3 haplarına dadanmaya
karar vermiştim. Hadi ama bu efsane gerçek olsa benim bebem süt diye değil
nutellaaa diye ağlardı. O yüzden üzerinde fazla durmaya gerek yok:)
İki yaş civarı her iki yaş bebesi gibi uçan kuşa hayır diyen
Arca balığa evet diyor cümlemizi performansıyla şaşırtıyordu. Hala Arca için “bu
el kadarken ne biçim balık yerdi hey yavrum be!” diyenler var.
Gel gör ki bu güzide yavrunun içine “balık sevmeme, balıktan
iğrenme” üzerine ihtisas yapmış bir şeytan girdi. Çıkmak bilmiyor. Balık yemeğe
gidiyoruz, bu arkadaş ekmek kemiriyor. Balık yapıyoruz hiç oralı olmuyor, mis
gibi balık dururken makarna yiyor.
Anası da boş drmuyor tabii. Türlü hileler,
balık yesin diye bir taklalar bir hokkabazlıklar…
Vallaha kimse kınamasın! Balığın faydaları malum. Ben de her anne gibi evladı faydalı şeyler yesin diye kasıyorum hiç öyle relaxmom iddiasında değilim!
Neyse ne diyordum?
İglo’nun çıtır balığından bile eve alır olmuş, o yarısı
kıtır balıkları bir defa daha öldürürcesine ketçaba bile bulamıştık. Var ya
balık balıklığından utandı bu cüce muhalefetinden utanmadı. Yemedi yav aylarca yıllarca balık yemedi.
Bilir misin bir tabir vardır, balığı rakıyla yemezsen
zehirlenirsin derler. Bir ara bizim oğlan yanında rakı yok diye mi reddediyor
diye düşünmedim değil. Eee ne de olsa o da bir Türk genci.
Hokkabazlık deyince hazır gıdayla sınırlı değil hayalgücümüz
çok şükür!
Balığı yumuşak ekmek ile denedik, salatayla, ve hatta
makarnayla… Allah seni inandırsın çikolata dilimlerinin arasında sandviç olarak
sunmama ramak kalmıştı.
Bir gün Arca balık istedi. Tam da mevsimi, hamsi tava
yaptırdık. NE! Kınayanı tepelerim ulen Karadeniz dedin mi Bolu’dan ötesini
bilmem, hamsi tava yapmayı deneyip de Karadenizin alnına kara leke mi süreyim? Bizim
Ümit ablanın damadı yeni balık pişiricisi açtı mis gibi yapıyorlar.
Neyse… Arca cücesi benden çok yedi şerefsizim. Nasıl da
seviniyoruz. Allahım mevsiminde faydalı mis gibi deniz balığı. Yiyor lan yiyor!
Mürüvvetini görmek bizi bu kadar mutlu eder miydi bilmiyorum. Bildiğim tek şey
bu yer cücesi artık balık yiyor hatta işi öyle abarttı ki, ne yiyelim diye sorduğumuzda
eskiden lahmacun (dedim ama, alaturka kendileri) diyen çocuk şimdi ısrarla balık
istiyor.
Yani şimdi biz bundan ne sonuç çıkaracağız? Yani şimdi bu
çocuk denen kesim belli bir süre vedalaştığı yiyeceklere bir süre sonra geri mi
dönüyor? Nedir yani olay tam olarak? bizim bir şey yapmamıza gerek olmuyor mu?
Diyeceğim... Hayır önümde dehşetengiz bir kefir süreci var...
Hadi onu da sonraki posta bırakalım.
Görsel: hamsili pilav. İlkerin ustalarından birini hanımı yapmıştı, epey oluyor. o kadar lezzetliydi ki, kütüğümü Karadeniz'e aldırasım geldi da :)
Uc cocugumda da gordugum uzere , evet cocuklar belli bir donem bayilarak yedikleri seyleri bir muddet yemek istemeyebiliyorlar.Buyuk oglum kucukken patatesli yemeklere bayilirdi.Ama sonradan ( kizartmasida dahil ) 4 yil hic patates yemedi ! Hem de hic !!! Ben hic zorlamadim. Bir kac aydir tekrar patates yemeye basladi. Ben yemek istemedigim bir seyi bana zorla yedirseler ne hissederdim deyip empati yaptim :))) Patates ya da her hangi bir yiyecegi yemedigi icin sagliksiz olmasi sacma geliyor bana. En iyisi isi zamana birakmak derim :)))
YanıtlaSilfirdevs patates mi hem de patates:)) evet en iyisi zamana bırakmak
SilEvet kesinlikle dönem dönem değişiyor yemek zevkleri ve ayrıca miktarları. Bazen yemek miktarı artıp azalabiliyor. Ama bu bizim endişelenmememiz için yeterli bir sebep mi hayır.
YanıtlaSilBende kasıyorum sağlıklı şeyler yemesi için.
ben de kasıyorum ama yemeyeceği varsa yemiyor işte
Silbende çocukken balık yemeyenlerdenim ama daha sonradan çok tüketir oldum çok ufakken bi tiksinti geliyor demek ki bazı çocuklara ama gerçekten de dediğin gibi sezon sezon bu iş :D nasıl işse bende anlamadım :D
YanıtlaSilben de fark etmediğimiz bir zaman tiksinti geldiğini düşünüyorum arcaya ben küçükken kılçık batmıştı mesela uzun süre yemek istememiştim.
Siltuna geçen aylarda kuzeni egeyle biraraya geldi. o gun ege balık yedi bizimki kofte.. pek gucune gitmiş olacak ki bir gun ben de balık yiicema rtık dedi. ve hayvan gibi yedi. o gunden beri "bak ege bilmemkaç tane balık yemiş" diye gaz vere vere yediriyoruz balığı. hem de haftada 2-3 gun falan. ben zevkten dörtköşe...
YanıtlaSilarkadaş faktörü çok önemli. okulda birkaç kez yediğini öğrendikten sonra tekrar denemelere başladık ya tesadüf ya da arkadaş.
SilBenim cadinin da onunden peynir kacirirdik doyup da yumurtasini falan yemez diye kahvaltida, 2 yasinda domuz gribi gecirdi birakti peyniri. Ugrastim tabii, nuh dedi peygamber demedi :) ancak omletin icinde yiyordu peyniri. Sonra 4.5 yasindayken 'el-ayak-agiz' hastaligi gecirdi, gunlerce agzindaki aftlardan adamakilli yiyemedi, peki duzelince acilisi neyle yapti ? Tabii ki beyaz peynirle :)) Cocuklarin lezzet algilarinin daha farkli oldugu ile ilgili bir seyler okumustum, onunla ilgili heralde. Bi de benim ki kokulara cok hassas herseyi koklayarak yiyor..
YanıtlaSilDeniz Borucu
ay o el ağız ayak hastalığı neydi yav. arca da mahvolmuştu:( demek ihtiyacı olanı yiyor çocuklar demek lazım.
SilÇok güldüm yazını okurken..Deniz Mahsullerinin her türĺüsünü çok seven ben kucukken ağzıma balık surmuyormusum.Sonradan annemlerin palamut gibi yağlı balıkları kizartip yedirdigini öğrendim. Damak zevki değişken, şimdi ızgara, buğulama seviyorum. Denemek lazım farklı tariflerj ( Züleyha )
YanıtlaSilevet çok doğru bir konuya değindin züleyha. farklı şekilde pişirilince sevebilir pek ala! onu atlıyoru biz bazen
Sil