Evin içinde her yer tuzak dolu. Yürümek imkansız. Çünkü yer cücesi sürekli ya önüme atlıyor ya çelme takıyor, iyice oyun haline getirdi. Yine ayağımı tuttuğu o an en sonunda bağırdım: “yeter Arca! Bıktım çelme takmandan! Çelme takmak yok!”
A: Çelme takmıyorum annem, elimle tutuyorum ayağını, elle çelme takılmaz, ayakla takılır!
………
Tam
seyahate çıkacağım gün, sabaha karşı Arca ateşlendi ve günlerce de ateş
düşmedi. Dönüşümde annemle telefonda konuşuyoruz;
Y: ah annem ya sanki
adamda bir düğme var, ben ne zaman seyahate çıksam ateşleniveriyor, anlamadım
gitti.
O an bizi dinlediğini
bile fark etmemişim, kendi kendine oynuyordu ve lafa karıştı:
A: Sen gideceksin diye
üzülüyorum da ondan!
…….
Fırında yemek var ve
fırın mutfak kapısına çok yakın. Arca mutfağa tam dalacakken ben de yemeğe
bakacaktım, güzelce uyardım: “Bir saniye girme mutfağa, fırın çok sıcak. Sonra
girersin.”
Sanki ben dememişim gibi
daldı içeri, kızdım! “Arca ben sana girme dedim! Niye inadına yapar gibi
giriyorsun!”
A: Sen BİR SANİYE dedin!
Bir saniye geçti! Girebilirim.
………..
Susamış. Arabadayız.
Belki on defa söyledi biz de on defa eve çok yaklaştığımızı söyledik,
dayanamadı isyan etti: “Bak baba! Susuzluğum katlanarak artıyor, hızlı kullan
arabayı!”
Arca sen çok yaşa yavrum yaa.. Sabah neşesi oldu bana vallahi .. Bundan sonra süreyi doğru bildir Yeliz, " 1 saniye bekle " demeseydin sen de, çocuk haklı :)
YanıtlaSilBence her konuda hakkı var Arca'nin. ... Hadi söyle Annesi, hangisinde haksız ki???
YanıtlaSil