“…Sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmemiz lazım…”
“…Sporu yaşantımızın bir parçası haline getirirsek, sıkılmadan yorulmadan yapabiliriz…”
“…Bel ve sırt ağrılarım için müthiş bir çözümüm var, yogaya onbeşmilyonuncu defa başlıyorum…”
Daha kim bilir neler yumurtladım? Bu blogu takip eden niceleri, 2015’teki hedeflerim arasına hareketi koyduğumu okuyunca ağzını bırakıp başka bir organıyla gülmüştür, eminim. Hayır, gayet sakin karşılıyorum, çünkü haklılar. Her yıl yılın belli dönemleri spora meyleder, sonra yan çizerim. Sporu hayatımın hiçbir döneminde düzenli yapmadım. Neden?
Bir kere arkasına sığınacağım çok bahanem var: çocuk, zamansızlık, seyahat, ev, hava, iş vs…
Sonra tembelim, her şeyi spora tercih edebilen bir yapım var.
Spor yapan insanlarda olan bir his var; spor yapamadığında kendini kötü hissetme, spor yapınca mutlu olma hali. Hah işte o bir eşik. Belli bir eşikten sonra o insanların arasına katılıyorsun. O eşiği aşamadığın sürece spor hep bir işkence oluyor. Belki bizim toplumumuza ait bir durum bu. Okulların çocukları spora özendirdiği söylenemez. Sonra hadi kabul edelim, biz toplum olarak daha ziyade spor seyredicisiyiz. Yani yaşamımızda spor, yemek içmek gibi bir gereklilik değil. İşte bu yüzden günlük yaşantımıza nüfuz etmiş değil.
2015’in ilk üç ayı bitti, ben daha hareket konusunda kendime hedef bile koymuş değilim. Çünkü hiçbirinin gerçekçi olmayacağını ve hemen her birine bir bahane bulacağımı biliyorum, yapamadıklarım yapamayacaklarımın teminatı gibi adeta. Baktım olmuyor, bisikletle bilmem kaç kilometre challenge’ı gibi uyduruktan bir hedef koyar yırtarım diyordum. (Evet iğrencim ama çaresizlik insana kötü şeyler yaptırabilir.)
Sonra yıllık olağan gardırop sadeleştirme çalışmalarına başladım. Kotların durduğu rafa gelince eski bir kotuma rastladım. Dedim ki bu yüzyılların kotu, en iyisi vermek. Bu arada kot da taş gibi. Ayırdım. İçimden diyorum ki, ben bunu hamilelikten önce giyiyordum, normal yani, o kadar doğurmuşum emzirmişim, kotun içine girememem normal, yaş olmuş 37, biraz kilo almayacak mıyız canım…
Aradan birkaç gün geçti. Bilgisayardaki resimlere bakıyorum, ayırıyorum, derken BAM!!! O kot üzerimde ve Arca yanımda! Hatta Arca’nın üçüncü yaş doğum günü partisindeyiz, gözümde de numaralı gözlüklerim. NEAYYYY!!! Ben bundan sadece üç yıl önce o darın da ötesi kota girebiliyordum da şimdi giremiyor muyum? Yok lan! Resmi büyütüyorum, aynı gün çekilmiş diğerlerine bakıyorum, allahım deliriciimmm… İlk şoku kolonyalar eşliğinde atlattıktan sonra derin bir nefes alıp kotu giydim. Hasar tespit yapıp, kabullenme safhasına geçip oradan acil aksiyon planına geçiş yapacağım. Giydim mi demişim? Giymeye çalıştım desem daha doğru olur. Allah için bacaklardan geçti. Ama kalçada durdu. O halimin fotoğrafını çektim. Ama tabii ki paylaşmayacağım, aksi halde bloga yaş sınırı koymam gerekir. O delil bende saklı kalacak. Siz şimdilik kotun görseli ile yetinin
bacım.
bacım.
Hasar tespiti yapıldı. Hasar büyük. Fazla söze gerek yok. Ben bu hasarı epeydir görüyordum aslında ama oralı olmuyordum. En son boyfriend jean kesim olması icap eden yani götümden düşmesi gereken bir kot, her bir taraftan gerdirdiğinde, Zeynepe anlatmıştım, benim yolum yol değil demiştim. Ay anda şarap içip cips tıkınıyorduk.
Eh bi silkelen be kızım, bir tut şu boğazını, bir hareket et! Yok. Yapmadım. Gelinen nokta iç açıcı değil haliyle.
Durum ortada, kabullenme aşaması da atlatıldı.
Sırada hedef belirlemek var: O kota girilecek, o düğme iliklenecek!
Budur!
Hedefim bilmem kaç kilo değil, hedefim, o kota girmek, o düğmeyi iliklemek.
Peki, ne yapacağım?
Boğazı tutacağım, Allahın emri.
Protein ağırlıklı beslenecek, karbonhidrattan uzak durmaya çalışacağım. Bu kısım zor ama imkansız değil.
Sabahları yarım limonlu su içilecek. Kahvaltı sadece haşlanmış yumurta.
Öğlen sebze veya et - salata, akşam yine benzer bir öğün, arada kayısı veya elma, eyvallah.
Gün içersinde iki litre, içine çubuk tarçın ve karanfil atılmış su.
Akşam yediden sonra tıkınmak yok (yani en azından haftanın beş günü yok.)
Daha önce yaptım, yine yaparım. Diyet listesine ihtiyacım yok, zaten yapamıyorum ama bu temel noktalara da dikkat etmem lazım.
Boğazı hadi hallettik de, işin sakat tarafı spor!
Şimdiye kadar ne yaptığıma neyi yanlış yaptığıma tek tek baktım. Spor salonuna gitmek harika ama gerçekçi olmam gerekirse böyle bir vaktim yok. Bisiklet tamam ama o da havalar uygun olduğu sürece mümkün. Evde bir şeyler yapmam lazım.
İlker’e sorsan benim evde spor yapmam daha kolay. Evet ama hangisi?
Pilates varmış dedi, Ebru Şallı videolarına baktım, yok yav, kadın itici bir kere. O bana nefes dedikçe ben ona dalarım. Jillian Micheals denen gestapo suratlı kadınla da yıldızımız bir türlü barışmadı. Benim ihtiyacım olan başka bir şey. Crossfit gibi hareketi bol, gaza getirici bir şeyler olmalı. Fazla da vakit almamalı. 10-15 dakika her gün çalışabilirim ama yarım saat ve üzerine çıkınca benim motivasyonum düşüyor. Üstelik Arca denen bir cüce sürekli musallat oluyor.
Bak, internette dolaşan squat challenge de bir seçenek ama her gün aynı şeyi yapmamalıyım. Sıkılıyorum yav. Biraz yoga, biraz squat, eyvallah, az biraz danslı müzikli bir şeyler, şöyle ortaya karışık bir şeyler yapayım dedim, epey çalıştım.
Bulduklarımı planlarımı sonra anlatayım, ha bu arada sizden öneri gelirse öper başıma korum bacım.
http://www.buzzfeed.com/aolonnetwork/12-exercises-to-change-your-life#.re1Xwdp2Z
YanıtlaSilhttps://yadi.sk/d/SThspu1wQhH6A
Kolay gelsin! Her iki linki de çok beğeneceğini umuyorum.İkinci videoyu açamazsan haber ver sana yine yollayayım.
Ben evde spor yapamıyorum sadece biraz bisiklet.Çünkü yorulunca bırakıyorum, çünkü über tembelim:)
Ama iki yıldır düzenli spora gidiyorum.Öğlen araları gittiğim için çocuğumdan zaman çalmış da olmuyorum çocuğu bırakacak birileri ile de uğraşmıyorum.Yeliz hiç kilo vermeme rağmen ilk birkaç ayda bir beden inceldim! Ve şimdi de vücudum resmen değişti.Yani spor candır!
Bu arada rejim de yapıyorum biraz da kilo veriyorum beslenme mantığım seninkinin aynısı:)
İkimiz de kolay gelsin.
açamadım:(
SilNike"in bir egzersiz aplikasyonu var akilli telefonlar icin, tum hareketlerin videosu var. NTC diye arayabilirsiniz. Bu arada ben de egzersiz yapmayinca kotu hisseden o gruba dahilim sizi de aramizda gormek isteriz. Kolay gelsin. Sevgiler :) Deniz
YanıtlaSilindirdim deneyeceğim tşk
Siltam senlik bir video tavsiye edeyim gecen yıl cok yaptım
YanıtlaSilkadın tam bir catlak cok eğleniyorsun yaparken gülüyorsun
https://www.youtube.com/watch?v=vNNP2Z_emTw
Acil destege ihtiyacim var benimde ,senin tavsiyelerini calacagim artik:))
YanıtlaSilBen de aynı durumdayım, sevemiyorum sporu yahu, işkence gibi geliyor bana ama buna çok üzülüyorum..Çoğunluğun düştüğü hataya ben de düştüm ve 2 yıl önce gidip bir salona kaydoldum,yıllık üyelik bedeli olarak 1,5 aylık maaşımı ödersem eşşek gibi giderim diye düşündüm ama olmadı. 1 yılda sadece 6 defa gittim, evet kabul ediyorum spor konusunda çok tembelim :(
YanıtlaSilGeçenlerde internette " kangoo jumps " diye bir zamazingo gördüm, onu ayaklarına geçirip zıplayarak kilo veriyormuşsun,kullananlar pek memnunmuş falan , önce bi heveslendim ama ben üzerinde durabilir miyim onu bile bilmiyorum .. Hadi Yeliz , sen örnek ol bize, o kota girince foto çek gönder biz de gaza gelelim :)
Evde yapmak için şiddetle tavsiye ederim
YanıtlaSilhttps://www.youtube.com/watch?v=DYuw4f1c4xs
peki ben spora basladim da ne oldu?
YanıtlaSil2 kilo aldim.
aferin bana.
hayir butun dunya spor yaparak kilo verirken ben nasil spor yaparak kilo aliyorum anlamiyorum.
birakicam sporu arkadas kilo aldirdi bana :)
Youtube'da fitnessblender
YanıtlaSil5 dakikada öldüren hareketler de var, 60 dakikalık sakinler de.
Ama onun yerine varsa asansörden vazgeçebilirsin. Havalar iyileşiyor, bir sonra birkaç durak erken inip yürüyebilirsin vs.
https://eksisozluk.com/leslie-sansone--2337629
YanıtlaSilLeslie Sansone Walk Walk Walk. Ben yaptım mı? 3 gün yaptım sadece😔
YanıtlaSil