Sabahtan beri boğazım ağrıyor. Resmi kayıtlar tutulacaksa söyleyeyim fena halde akşamdan kalmayım. Akşam Zeynepler mangala gelirken Blush getirmişler, attık buzluğa serin serin... Gazoz gibi içmişiz, iki kadın bir yetmişliği devirmişiz. Öncesinde de salata meze hazırlarken buz gibi birayı götürmüştüm, fena çarpılmışım. Zaten Arca iki gündür nane molla. Öksürük burun akıntısı, hafif ateş. O yüksek dozda terden bense buz gibi blush'tan kaptık şifayı. Annemlere peşinen söyledim, bir çocuğa bakamadık, dedim. Yalnız az önce aspirin vitaminin peşi sıra adaçayı gargara yaptım, iyi mi geldi ne? İlkerin annesi tavsiye etti, boğaz ağrısına birebirmiş. Ay hadi inşallah, yaz günü hastalık çekilecek bok değil!
Arca ile tatil şahane fakat cıcığımı çıkardı yeminle! Bir insan evladı üç saat denizde kalabilir mi? Bu defa yanında arkadaş da olmayınca iş başa düştü. En son ne zaman bu kadar yüzdüğümü hatırlamıyorum. Solungaçlarımız çıkacak yakında.
Çamaşırları içeri asacağım, bu hastalığın üzerine gece kalkıp da içeri almakla uğraşamam.
İlker biz yokken evi iyice kolilemiş. Öyle kaptırmış ki kendini, taşınıncaya kadar okurum diye ayırdığım kitapları bile kolilemiş:) evde bir şey arayıp bulamayınca İlker ve kolilerinden şüpheleniyorum. İşin şakası bir yana, ev taşınmaya hazır ama tadilattaki ev henüz değil. Bizde "taşınmak" hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir süreç ve ben sürecin tadını çıkarmaya çalışıyorum. Aheste aheste... Orta doğu ve balkanların en yavaş talınan ailesi biz olacağız, oh sindire sindire...
Yok yok gargara iyi geldi, bak yutkunuyorum o kadar kötü değil. Yarın işe yanımda götüreyim bari. Çamaşırlar yıkandı, makine ötüyor, gel as şunları tembel kadın, diyor. Peki.
"Bezelye yası" ve "yazlıkçının el kitabı" yazılarını da sonra toparlarım artık.
Şuraya bir de kovayla balık avlayabileceğini sanan bir cüce fotoğrafı koyduk mu tamam!
Hadi bana eyvallah!
Posted with Blogsy
İkinize de geçmiş olsun. Adaçayının antiseptik özelliği var. Boğaz ağrısına birebir. Hem gargara yap hem de gün içinde çayını iç.
YanıtlaSilÇenebaz