Aynı apartmanda ev
taşımanın türlü kolaylıkları var. Nakliye firması ile uğraşmıyorsun. Tabak
tencereleri kolilemek zorunda değilsin, tepsi tepsi taşıyorsun. Sonra kıyafet
bavuluna da gerek yok, kucaklayıp götürüyorsun. Kitap DVD kolileri ile kapağını
bile bantlamaya gerek duymadığımız her odaya ait ufak tefek eşya kolileri
vardı. Bir de Zeynep, Tufan, Gül ve Orçun gibi bir porsiyon pideye bunları
aşağı indiren arkadaşların oldu mu, tamam :)
Kitap kolilerini taşırken canı çıkan Tufan derhal ve şiddetle bir kindle edinmemi tavsiye etti, kıyamam mahvoldular.
Ben o tepsilerdeki mutfak eşyalarını yerleştireceğim zaman taşıyacaktım ama yok dediler, in çık manyak olursun, taşıyalım dursun sen bir tek yerleştirirsin. Hay allah razı olsun. Bir de her ihtiyacımız olduğunda Arca’ya bakmak için gönüllü olan ailemiz vardı da içimiz rahattı. Lakin bu yer cücesinin canı hiç evden çıkmak istemedi. Hele de benim evde olduğum Cuma günü. Oğlum git bak teyzenle takılırsınız, diyorum, türlü rüşvetler veriyoruz, tamam diyor ama normalde orada yaşamaya bile gönüllü cüce, baktım birkaç saate kös kös dönmüş. Neymiş? İşleri varmış. İşi de ota boka “anneaaa” diye seslenip benim işimi yarım bıraktırıp bana yaptırmak. Allah biliyor ya, çok carladım çocuğa, çok kalbini kırdım. Sonradan veya tam da carladığımın akabinde özür diledim ama tamir oldu mu bilmem.
Kitap kolilerini taşırken canı çıkan Tufan derhal ve şiddetle bir kindle edinmemi tavsiye etti, kıyamam mahvoldular.
Ben o tepsilerdeki mutfak eşyalarını yerleştireceğim zaman taşıyacaktım ama yok dediler, in çık manyak olursun, taşıyalım dursun sen bir tek yerleştirirsin. Hay allah razı olsun. Bir de her ihtiyacımız olduğunda Arca’ya bakmak için gönüllü olan ailemiz vardı da içimiz rahattı. Lakin bu yer cücesinin canı hiç evden çıkmak istemedi. Hele de benim evde olduğum Cuma günü. Oğlum git bak teyzenle takılırsınız, diyorum, türlü rüşvetler veriyoruz, tamam diyor ama normalde orada yaşamaya bile gönüllü cüce, baktım birkaç saate kös kös dönmüş. Neymiş? İşleri varmış. İşi de ota boka “anneaaa” diye seslenip benim işimi yarım bıraktırıp bana yaptırmak. Allah biliyor ya, çok carladım çocuğa, çok kalbini kırdım. Sonradan veya tam da carladığımın akabinde özür diledim ama tamir oldu mu bilmem.
Tabii ki biraz vakit
ayırıp kendisine birkaç sorumluluk vererek hem onu eyleyebilir hem de ben daha
az gerilebilirdim ama hayatın gerçeği o değil maalesef ve ben de maalesef süper
anne değilim, hangimiziz ki?
Mandal yıkama, magnet yapıştırma ve oto koltuğunda sızma :) |
Aynı apartmanda ev
taşınmanın bazı zorlukları da var. Mesela nasıl olsa parti parti götüreceğim
diye mutfak ve salonu sallamamışım, son pazartesi-Salı sırf mutfak topladım.
Sonra kızların söylediği doğruymuş, bütün koli ve eşyaların aşağı indiğini
düşündüğümüzde bile birkaç koli ilave oldu. Hatta tüm evi yerleştirdiğimi
düşündüğümde bile üç ilave koli eşya, ayakkabı dolabında unutulanlar, perdeler,
yastıklar, süpürgelerle gecenin bir vakti aşağı iniyordum. Bu bitmek bilmez
taşınma sürecinin hiç bitmeyecek gibi geldiği anlarda insanın psikolojisi
cidden bozuluyor.
Yerleşme sırasında gönüllü
dünya kadar insan varken özellikle hiç yardım istemedik. Neyi nereye
koyduğumuzu bilmemiz gerekiyordu. İyi de oldu. Zira birine bir şeyi anlatasıya
kadar kendin yapman daha hızlı oluyor. Ve bence gerçekten de çok hızlı oldu.
Perşembe akşamı mutfakla
başladım. Mutfak mühim, zira en basitinden bir çay kahve pişecek, orası derhal
düzenlenmeliydi. Dolapları tasarlarken bile neyi nereye koyacağımızı
planladığımız için karar vermek çok zor olmadı. Arca zaten odasını bir gece
önce koli taşımaya gelen Poyrazla birlikte yerleştirmeye başlamıştı.
Çok geç yatıyorum ama
sabah da 06:30 dedin mi ayaktayım. Fazla ses çıkarmayacak banyo gibi ufak tefek
yerleri yerleştiriyorum. Hep bir yerleştirme refleksindeyim. Marie Kondo’yu ve
onu bana tavsiye eden arkadaşım Özlemi minnetle anıyorum, her çekmecede…
Cuma günü, mobilyaları
taşıyan abilerle, Digiturkçü, duşakabinci, internetçi arkadaşların da katılımıyla
taşınma devam etti. Ablam cüceyi birkaç saatliğine kaçırmasa bitiremezdik
zaten. Cuma akşamı ev büyük ölçüde yerleşmişti. Toz içindeydik, hemen her yerde
hala koliler vardı ama işin büyük kısmı bitmişti.
Arca haftaya ilkokula
başlayacak. Onun okul forması alınmalıydı, sonra haftaya anneanne yazlığına
gidecek diye şimdiden okul ayakkabısı halledilmeliydi. Bir de daha IKEA’dan
alınacaklar vardı. Cumartesi sabahın köründe, evden hiç çıkmak istemeyen cüce
ile yola düştük. Evin ihtiyaçlarını aldıktan sonra biz Kemeraltına İlker eve
yollandı. Öğlen geldiğimizde ikimiz de çok yorgunduk ama yapılacak çok iş
vardı. İlker’in annesi yardıma gelmişti, ama bahsettiğim gibi o nereye bu
nereye sorularının cevabını veremezdim, halim kalmamıştı, dahice bir fikirle
İlker annesine Arcanın çamaşırlarını ütülemesini söyledi. Var ya nasıl ilaç
gibi geldi anlatamam, zira Arca birkaç gündür göbeğinin üzerine çıkan
atletlerle geziyor, ağzına kadar olan çamaşır sepeti sırf ütü çıkmasın diye
makinaya aktarılamıyordu. Cumartesi akşamı pilim bitmişti, farkındaydım. Elime
bir bira, önüme de yatak odası ıvır zıvırlarını çektim, balkonda sadece ufak
tefekleri düzenledim. Huzur dakikaları…
Pazar yine dışarıda işimiz
vardı. Arca’nın ayakkabıları önceki bulunamamıştı, başka yere bakılmalıydı.
Sonra markete gidilmeliydi, eksikler vardı, bir de tabii pazara, zira pide
pizza hamburger yemekten ailecek kabız olacaktık. Dışarıda işler bitmişti ama ev
koli taşınmaktan gir çık yapmaktan toz içindeydi. Son eşyalar ve perdeler de
geldikten sonra bir enerji içeceği içtim. Sahiden manyak bir şey! Geriye tek
parça koli kalmamacasına yerleşim tamamlandı. Perdeler makineye atıldı ve ben temizliğe
başladım!
İkinci enerji içeceği
gerçekten kanatlanmak üzereydim ve dolayısı ile uykum bile gelmedi. Gece üç
gibi ancak uyuyabilmişim. Aslında pazartesi niyetim işe gitmekti. Ancak
elektrik, nüfus gibi işlerle yorgunluk üst üste gelince vazgeçtim.
İşte böyle… Tadilatla birlikte başlayan ve bir ay süren taşınma serüveninin sonuna geldik.
Yeni ay, yeni dönem, yeni ev... Yenilikler huzuru, bereketi, pozitif enerjiyi de yanında getirsin...
Hani yeni evden fotoğraflar?
YanıtlaSilGüle güle oturun ve çok mutlu olun yeni evinizde.
YanıtlaSilİtiraf : Arca ile yaşadığınız gerginlikleri duyduğumda kendimi daha iyi hissediyorum çünkü ben de yapıyorum. Aynı şeylerin yaşandığını bilmek iyi hissettiriyor.
Kötü Anne Ahu.
güle güle oturun :)
YanıtlaSilMutlu, huzurlu yaşayın yeni evinizde :)
YanıtlaSilGüle güle oturun yeni evinizde...
YanıtlaSilGüzel günlerde oturun inşallah:)
YanıtlaSilİyi günler yaşayın yeni evinizde inş:)
YanıtlaSilSağlıkla huzurla yaşayın yeni evinizde insallah
YanıtlaSilYelizcim keyif hiç eksik olmasın evinizden
YanıtlaSilSen okuma koltuğunu yerleştir gerisi gelir :)
Güle güle oturun yeni evinizde
YanıtlaSilPınar
Güle güle oturun
YanıtlaSilGüzel günlerde keyifle yaşayın yeni evinizde..
YanıtlaSilhayırlı olsun.yeni evinizde daha da mutlu olun.
YanıtlaSilHayırlı olsun,güle güle,mutlulukla oturun yeni evinizde :)
YanıtlaSilherkese çok çok teşekkürler:)
YanıtlaSilHayırlı olsun tekrar ve keyifle oturun inşallah :)
YanıtlaSilohh gule gule oturun yelizim.
YanıtlaSilKendi evinize yerlesmek gibisi var mi? Dusunsene sen istemedigin surece hep o evde olabilrisiniz ve tasinmak isi bir daha olmaz. Iste bu bile kutlamaya deger :)
Gule gule, kahkahalarla oturun yeni evinizde :)
güle güle oturun,sevgiler.Nazmiye
YanıtlaSilIçinizin sindiği,alışık olduğunuz bir yerde ev almış olmanız büyük mutluluk. O evde hep huzurlu ,sağlıklı günler geçirin inşallah. Şu toparlanma işi yani Marie Kondo tavsiyelerini bir uygulayabilirsem ben de çok huzurlu olacağım inşallah. Güle güle oturun tekrar.
YanıtlaSilgüle güle, mutlulukla, huzurla oturun yeni evinizde
YanıtlaSilÇenebaz
güle güle, mutlulukla, huzurla oturun yeni evinizde
YanıtlaSilÇenebaz
Aynı apartmanda bu 3. dairem. Bu seferki kendimizin çok şükür. Dediğin bina içi taşınma olayını bir kez hamile, bir kez de 2,5 yaş yer cücesi + 9 aylık bebe ile yaşadım. Kolaylıkları zorluklarından çok bana kalırsa. Ki bunu zırt pırt taşınan biri olarak söylüyorum :) Kendi evinin en güzel tarafı, dolapları istediğin gibi yaptırabilmek. Hele bizim gibi kafayı kırdıysan, duvarları yıkıp, yeni bir eve dönüştürüyorsun. Fakat herşey yerleşip de oh deyince, değme keyfine.
YanıtlaSilYeni eviniz hayırlı olsun, size daha çok mutluluk ve kahkaha getirsin inşallah. Huzurunuz ve keyfiniz bol olsun.