Şiştiniz mi? Al benden de
o kadar. Hafta başından beri o facebook senin bu twitter benim, içim şişti
yeminle. Bu kadar mı kötülük olur, bu kadar mı yobazlık sapıklık, pislik olur
bir memlekette. En son çocuk tacizlerinin incelenmesinin meclise getirilmesi, akepe
tarafından reddedilince bende asfalyaları attı. Kenardan dikiz usulü takip
ettiğim mecralarda çok ağır küfürlerle trollere hedef olmamak için sükunetimi
korumam, oralardan acilen uzaklaşmam lazım. Ve tabii hayata dönmek için gündemden kopmam lazım.
Neyse bacım, sadede
gelelim. Günün çorbası blog hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak siz sevgili
okuyanlarına bir süredir çıkmak için çırpınmakta olduğum gündemden kurtulma
önerilerini sunuyor naçizane…
1. İlla twitter’a gireceğim, mazoşistim diyorsan, bari Rıza’yı yakalayan savcıya musallat ol. Hem tam
anlamıyla gündemden uzaklaşmamış olursun hem de kafayı dağıtırsın. Adamın
hesabı yıkılıyor. Bin civarında takipçisi varken bu yakalanma olayının akabinde hesabın takipçi sayısı onbinleri buldu. “Abi yengeyi de al gel misafirimiz ol” diyenler mi ararsın,
sarma dolma, lokum teklif edenler mi… Adamı meslekten soğutacaklar yeminle. Bir
yabancı memleketin adaletinden medet uman zavallı bir ulus olduk, yazık, bizi
bu hallere düşürenler utansın.
2. Savcı sarmazsa,
çikiletalı tarifleriyle terör gündeminden uzaklaşanların instagram hesaplarını
tavsiye ederim. İki gündem fotoğrafından sonra türlü çocuk markası mention’lı
bebe görsellerinin altına nasıl oluyor da içli bir mesaj yazabiliyorlar
anlamıyorum. Ama zaten siz de benim gibi instagramda bir şey okumuyorsanız,
sadece tatlı bebe fotoğrafı bakabilirsiniz.
3. Sosyal medyadan
kopamıyorsanız, Pinterest’e dalın. Tam bir zaman hırsızı. Ama güzelliklere
dalın. Ben mesela kitaplıklara, ev dekorasyonlarına, moda ve tasarımlara
bakıyorum.
4. Çıkın, dışarı çıkın. Ama
tabii ki Taksim’e bizim Konak’a ya da şehrinizdeki muadillerine filan değil,
deli misin?! Doğaya çıkın. Bak şimdi tam mimozaların, mor salkımların zamanı,
rengarenk bir bitki örtüsü var. Dünyadaki kötülükleri unutmana yardımcı olur.
5. Yoğun bir iş temposu da
gündemden şahane bir izolasyon sağlıyor. Zaten dünyayı twitter ekranından
kurtaramıyorsun bari, aldığın maaşı hak et, çalış.
6. Sarın, bir şeylere fena
halde sarın. Ama bu kocanız ya da çocuğunuz olmasın, yazıktır günahsızlara.
Yemeğe de sarmayın, tam bikini sezonu öncesi çok sakıncalı. Alkole filan, aman
diyim alışkanlık yapar, uzak durmakta fayda var. Spora sarabilirsin mesela. Ben
biraz sarar gibi oldum ruha çok iyi geliyor, vücuda iyi gelmiyor en azından
başlangıç seviyesinde toto kaslarındaki kırılmalar dökülmeler pek iyi değil,
uzun vadede iyi gelecek diyorlar, bakalım göreceğiz.
7. Puzzle ve lego gibi beyin
mıncıklayıcı aktiviteler de çok iyi geliyor. Özellikle çocuğunla yapılanı
şahane, hem birlikte vakit de geçirmiş oluyorsun.
8. Derleme toplama, yeniden
derleme toplama. Özellikle kitaplığı. Bu arada unuttuğun kitaplara dalıp,
okunacaklar listesi yapabiliyor, etrafını saran kitap kokusu ile gerçeklerden
biraz olsun uzaklaşabiliyorsun.
9. Bu ara kitaplardan yana distopyalardan
ziyade, kolay okunanları, hafif aşk meşk, mizah yüklü olanları tercih ederseniz
iyi olur. Napoli Romanlarının son cildi basılmış, mesela ben ona dalacağım, iyi
kafa dağıtıyor.
Ve son olarak…
10. Katlanabiliyorsanız
gündüz kadın kuşağı programlarını ya da Survivor’ı izleyin. Zaten bunların
varoluş amacı bu. Ama tabii katlanabiliyorsanız…
E, sizler gündeme karşı hayatta
kalmak için ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Güzel öneriler :)
YanıtlaSilkediler,kopekler de cok iyi geliyor:)
YanıtlaSilben tüylü hayvanlara dokunamıyorum:( ama oğlumun başını okşamak da iyi bir terapi oluyor:)
SilHaber izlersem eğer, sevmediğim şahsiyetler çıkınca sesi kesiyoum, terapi gibi oluyor :)
YanıtlaSilya ben küfretmeye başlıyorum hemen terapi güme gidiyor:))
SilBen de geçiyorum youtube'un başına; Bir Demet Tiyatro, Leyla ile Mecnun, Yeditepe İstanbul, Şaşıfelek Çıkmazı izliyorum. Haa Yedi Numara var bir de...,
YanıtlaSilEvet ne varsa eskilerde var :)
evet ya oturup survivor izleyeceğine şahane bir fikir:)
Sil+1 mümkünse sonunu bildiğim eskiden çok sevdiğim diziler bana da iyi geliyor
Silyoğun bir şekilde mesaimde çalışıyorum , diyet menülerimle ilgileniyorum ( maydonoz yıka ıspanak ayıkla bayağı iş ) , ağır spor değil ama yürüyorum ve uyuyorum :) kalan on onbeş dakikada ise oğlumu öpüp kokluyorum
YanıtlaSilsüper! ama ben hafta sonu ütü yaparken düşünme fırsatı bulup yine kötümserleştim, sonra ev işlerini bir süre bıraktım. Bahane miydi acaba:) ütüler birikti:/
SilKesinlikle hiçbir şekilde TV izlemiyorum. Sadece ara sıra belgesel izliyorum. Tabi ki kitap okuyorum. Senin blogunu çok sıkı takip ediyorum. Spora sarmayı çok istiyorum ama başaramıyorum.(benim için en ideal aktiviler totoyu kaldırmadan yapılanlar ne yazık ki.)
YanıtlaSilYazını okuduğumda anladım ki ben de TOEFL'a sarmışım aslında. 8 yıldır isteyip de bir türlü başlayamadığım ingilizceye çalışmaya başladım. Ama öyle böyle değil nasıl çalışıyorum bir görsen. Sanırım gündemden kaçıyorum. :)
Bu güzel yazı için ayrıca teşekkürler.
yürü be ahu kim tutar seni, vallahi süper. enerjimizi faydalaı şeylere yönlendirelim bacım. tebrik ederim azmini.
SilBen bu sefer gündemden çıkmayayım, kendi gündemimi bunun üzerine inşa edeyim derdine düştüm. Ne yapılabilir diye kafayı patlatmaya karar verdim. Nasıl olsa patlıyor, belki bir işe yarar. Etraftaki çocukları toplayıp kitap tiyatrosu yapmak, sokaktaki Suriyeli annelerle muhabbet edip, biraz da olsa iyi hissetmelerini sağlamak, kitap değiş tokuşu yapmak filan gibi. Şİmdilik minik ve suya sabuna dokunmayan işler. Zamanla göreceğiz. Benim de gündemden kafayı yememe yöntemim bunlar şimdilik.
YanıtlaSilHa bir de elbette çoluk çocuk. Sarmayalım onlara ayrı ama şöyle ağız tadıyla bir boğuşmaca, kovalamaca, gıdıklayıp kıkırdalaşmaca pek güzel oluyor :)
blog bile okumuyorum.
YanıtlaSileşek gibi çalışıyorum, çince öVreniyorum. meo menti.