Felaket gündemi bizim
gibi henüz çok içinde yaşamayan (allah da yaşatmasın) fakat her anını
iliklerine kadar hissedenler için hep aynı döngüde seyrediyor.
Rutin hayat => Bir bomba, bir eylem
haberi, ölen yüzlerce insan haberi => Her biri ile, her birinin
ailesiyle ölmek ama ölmeyi başaramadığı için kendini suçlamak => Binlerce satır haber, analiz okumak => Sosyal medyadaki ağır
söylemlere maruz kalmak => Hiçbir şeye konsantre
olamamak => Çocuğunun gözlerinin
içine bakıp “hayatıma devam etmeliyim” demek ve bir dizi içsel kişisel önlem
çabasına girmek (kitap okumak, alakasız komedi filmleri izlemek…) => Hayatı sıradan rutinine
çekmeye çalışmak => Rutin hayata dönmek
(tabii her olayda biraz daha eksilerek, biraz daha ruhumuzu yitirerek…)
Darbe girişimi, halkın
galeyana getirilmesi ve peşi sıra yaşananlardan sonra da benzer bir döngüye gireceğimi
düşünüyordum.
Döngü tam da “hayatı
sıradan rutine çekmeye çalışma” aşamasına gelemeden kırıldı.
Bu defa çocuğum
gözlerinin içine baktım ve bir dizi içsel / kişisel önlem çabasına girmedim,
giremedim.
Ülkeyi yönetenler bir
darbeyi sonlandırırken, kendilerinden olmayanı İstanbul’un göbeğinde kesecek
kadar gözünü kan bürümüş insanları, tek bir cümle ile nasıl da sokağa
indireceklerini hepimize göstermiş oldular.
Yarın bir gün iç savaşın
çıkmayacağı, ya da abdnin bize huzuru (?) getirmek için topraklarımızı işgal
etmeyecekleri ne malum? Paranoya belki bilmiyorum, bildiğim tek şey burası artık tam bağımsız laik Atatürk
Cumhuriyeti değil, burası bir Orta doğu ülkesi. Ve hemen her Orta Doğu ülkesine
yaptıklarını bize yapmayacaklarının garantisi mi var? Ben çok affedersin, kimin
ülkesini koruyacağım? Tekbir getiren yobazların ülkesini mi? Zira burası onları
ülkesiyse ve artık ben azınlıksam, o zaman burası artık benim ülkem değil.
Ben bugün metroda yanımda
oturan adama kuşkuyla bakıyorum, yarın birinin iki dudağı arasından çıkacak emri
bekleyenlerden olamaz mı? Bugün yanımda işine giden adam yarın benim evimi
basamaz mı?
İşte bu sebepten artık B
planlarını hayata geçirmek için adım atma vaktidir. Bundan on beş yirmi sene
evvel başka bir ülkede yaşama fırsatı aramayışımıza hayıflanırken, artık daha
geç olmasın derdine düştüm ben.
Uruguay’da ısrarlıyım.
Futbolla kandırmaya çalışıyorum İlker’i. Zira dünyanın en fakir devlet
başkanında bahsedince fazla heyecanlanmadı. Eğitim ve sağlığın bedava olması
bile… Futbola bel bağladım, bakalım.
O çok uzaklaşmak
istemiyor. Alman patrona bir rica et, ben de dönerci filan açsam Almancı olsak
diyor. He git gel kolay olsun yani. Almanya’yı bilemiyorum tabii, bir de pek
rağbet görmeyeceğini umduğumuz İsveç Norveç gibi ülkelere bakayım dedim, yuh
yav çok zor oralar. Yunanistan bir yerde benim topraklar sayılır. Yunanistan’da
doğmuş, mübadelede gelmiş dedemin Yunan vatandaşı olduğunu kanıtlayabilirsem,
vatandaşlık imkanı olabilir mi acaba? Hey allahım ne günlere kaldık?
Baktık Avrupa olmuyor,
artık bir şekilde Uruguay’ı tekrar gündeme getireceğim. Uruguay iyidir bence.
Ne kadar uzak o kadar iyi!
Not: Şaka bir yana çok ciddiyim, mail olur yorum olur her türlü fikre açığım.
Nereye gidelim, nerede çalışalım, hadi pamuk eller klavyeye:)
Not: Şaka bir yana çok ciddiyim, mail olur yorum olur her türlü fikre açığım.
Nereye gidelim, nerede çalışalım, hadi pamuk eller klavyeye:)
Bu kadar olur yani dün oturdum araştırdım ben de... Ama bulamadım bir yer. Aynen senin gibi Norveç'e baktım olmuyor. Benim bir de eş sorunum var. Kalıp mücadele vermek istiyormuş ve benim de kaçacak bir insan olduğuma inanmıyormuş. Oysa ki çok ciddiyim fırsatını bulsam hiç düşünmeden gidermişim gibime geliyor.
YanıtlaSilSenin kurduğun cümlelerin aynısını kurdum. Kim için savaşacağım Ankara'da Kızılay Meydanı'nda zikir çekenleri mi, erlerimize işkence yapanları mı? Bir sonraki aşama için hedefte yer alan grupta olduğumu düşünüyorum. İlk önce bizim gibilere saldıracaklar.
Burası artık benim ülkem mi ben hiç emin değilim. Ya da belki umutlarımızı da bitirmek için şimdiye kadar ciddi çaba gösterdiler. Bilemiyorum. Ben de önerilere açığım. Bekliyorum.
hoşgörünün artık bu ülke topraklarında kalmadığını düşünüyorum. maalesef umudum kalmadı.
SilBarcelona'yı gezdiğimde evet ben burda yaşayabilirim demiştim. Ülkemize benziyor ama biraz daha iyileştirilmiş hali çok güzel bir yer. Tabi izinler mevzusunu bilmiyorum. Avrupa ülkelerinde izin çıkarmak daha zor olsa da 5 yılın sonunda hak kazanılan mavi kart ile her ab ülkesinde yaşayıp çalışmak mümkün olacak. Tabi çoğu ülke 5 yıl sonunda vatandaşlık hakkı veriyor. İş yerin aracılığıyla böyle bir aktarma yapabilme şansın varsa hiç kaçırma derim. Almanya da en iyi ülkelerden biri.
YanıtlaSilAlmanyada çok tanıdığımız var, bence de güzel bir seçenek, bakalım.
SilBirlikte çok güzeliz. Terketmek gitmeyi düşünmek çok garip geliyor bana. Bu vatanın her bir evladı bu vatan üzerinde söz sahibidir. O korktuklarınız da bu ülkenin ferdidir ve sandığınızın aksine kötü değillerdir. Canları pahasına tankların önünde durmuşlardır. Aynı görüşü ve yaşam biçimini paylaşmıyor olsanız da hepimizin ortak kaygısı vatan olmalıdır. Ülkemizin üzerinde bu kadar plan proje dönerken haritadan ülke seçmek en hafif tabirle kolaya kaçmak gibi geliyor bana. Bu ülke hepimize yeter, yeter ki bir olalım.
YanıtlaSilSevgiyle.
ben de onu diyorum zaten. korkuyorum diyorum. çok insanca bir korku. korkaklıktan gelen bir korku değil. ve keşke sizin kadar hoşgörülü olsa her vatan evladı, keşke. ama benim umudum yok, üzgünüm.
SilYeliz dün ki yazına yazacaktım ama daha da moral bozmak olmasın dedim. Sanki çok güvenilir bir ülkeymiş gibi birde ev aldık 10 yıl geri ödemeyle. yaşananlardan sonra aklı selim hiç herkesin acaba nasıl avrupaya giderim araştırması yaptığına eminim. Biz birde karı-koca alkollü içki sektöründe çalışıyoruz 10 yıldır. ilk bizi ve bizim fabrikayı yakarlar. Züğürt tesellisi belki iitiza etmek için iyi bir neden olur diyorum. ama hepimiz gibi biliyorum yine unutacağız ve rutine döneceğiz. keşke bir kaçış yolu olsa:( eğer bilgi gelirse bizimlede paylaş...
YanıtlaSilaynen ahucum aynen. iranda içki fabrikalarını yaktıklarını okuduğumda aklıma sen ve senin gibi o fabrikalarda çalışan tanıdıklarım geldi. dehşete düşüyor insan. allah sonumuz hayır etsin.
SilKorkaklıksa korkaklık. Ama şu anda yurtdışına gitmek için neler vermezdim. İki amcamız bir halamız yurtdışında yaşıyor. Kızlarımı göndersem bile yeter.
YanıtlaSilkorkaklık değil de korkmak, öngörmek ve öngördüklerinden korkmak... insanca aslında. vatanımı kime karşı ve kim için koruyacağım? evet dünyanın en güzel ülkesi ama özgür değil. Özgür olabilmek için hiçbir şeyden korkmamak gerek, bense korkuyorum.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilDün meyve tabağı hazırlarken düşündüm, ne güzel ve ne bereketli bir ülkemiz var(dı) diye :(
YanıtlaSilUruguayda 1 sene yaşamış bir arkadaşımdan bildiğim.Evet güzel. Ama belki kısa bir süreliğine diyor. Fakirler. Eğitim sağlık çok da şahane durumda değil ve iş imkanı kısıtlı. Bu arada başkenti Montevideoda ve Arjantin Bueno Aresin merkezinde çok uzun süredir yerleşik Türkiyeden göçme ermeni ve yahudi olduğunu da biliyorum.
YanıtlaSilYani Uruguay belki son tercihlerden olabilir. Avrupa ve Canada genel olarak çok pahalı. İspanya ekonomik krizde. Pek iyi değil durumları. Fransa zaten karışık. Belçika, Hollanda filan ortadoğulu ve Türk dolu.
İzlandaya baktım ben de. Benim hayalim çünkü kendisi. Ama orası da dünyadaki en pahalı yerlerden biriymiş. Meyve ve sebze hiç üretemiyorlar. Hepsi ithal ediliyormuş. Acaba İzlandaya meyve sebze mi ithal etsek ya? Bak şimdi :) Neyse bu arada o küçücük, miniminnoş ülkede sevmedikleri tek insanlar da Türklermiş :/
Bence imkan varsa Almanyayı ciddiye alın derim nacizane :)
Saygılar efenim
Ben botlarımla yuvasını yıktığım adama evlenme teklif ettim. Elbette dedi.
YanıtlaSilİstikamet ABD; Wyoming.
Kendi salçamı kendim yapıcam falan artık :D
Benimde hep dillendirip durduğum şeydir gidelim buralardan diye.. korku falan değil bu! bıkkınlık, sonumuzu görememek, umutsuzluk.. sabah ofise girip akşam çıkıp kısıtlı sosyal hayatımızla çok mu harika yaşamlarımızı var diyorum eşime.. burada da sürünüyorum, orada da sürünüyorum(z) ama daha huzurlu olurum gibi geliyor.. yaşıyoruz işte, üstüne üstlük artık azınlık kaldık dediğin gibi. Bence de Almanya en iyi seçenek gibi duruyor..en azından oradaki azınlıklar daha refah içinde ve daha güvendeler!
YanıtlaSil