Serin esiyor. Çeşme hep serin eser de, artık iyiden iyiye sonbaharın kokusu geliyor burnuma. Çok değil, birkaç haftaya ön bahçeye komşu ailenin kış hazırlıklarının kokusu da gelir. Güneş gören bahçelerinde salça tepsileri ve renk renk reçelleri dizilir. Sabah baktım, biberleri asmışlar, dolmalık biber kurutuyorlar bu sene. Bu kadar hazırlığı kime yapıyorlar diye aramızda konuşuyorduk geçenlerde, çocukları vardır dedim, bir karı koca bütün kış tüketemez yoksa. Annemler gibi. Tarhanamızı hazırladılar mesela. Mis gibi olmuş, yeni mahsülü ilk defa geçen hafta denedik, bayıldık. Sonra Arca'yı da hazırlığına dahil ettikleri biberler kurumuş, koca bir torba verdiler. Rondoda azıcık zeytinyağıyla birlikte bızlatıyoruz, kavanoza koyup buzdolabında muhafaza ediyoruz. Katkısız ve deli acı pul biberimiz hazır.
29 Ağustos 2016 Pazartesi
25 Ağustos 2016 Perşembe
Cornetto Dondurmalarının Kalorileri
Bildiğiniz gibi yaz geldi çattı. Bizlerse bu yaz sıcağında biraz da olsa serinlemek için dondurmaya başvuruyoruz. Fakat yazın kilo aldığımız zaman buna dondurmanın sebep olduğunu da aklımızdan geçirebiliyoruz. Ayriyeten aramızda diyet yapan arkadaşlarımızda bulunuyor. Bu yazımızda ise hem diyet yapanlara ve hem de beslenmesine dikkat edenlere, Cornetto dondurmalarının kalorileri hakkında bilgiler vereceğiz.
Öncellikle her bir Cornetto Dondurmasının kalorilerini ve besin değerlerini yazmakla başlayalım:
Cornetto In Love Chocolate Berry 125 ML (Çikolata Böğüren) (YENİ!) >>>>>>> 230 kcal, 10 gram yağ, 31 gram kh
Cornetto Disc Cheesecake 145 ML >>>>>>> 280 kcal, 14 gram yağ, 35 gram kh
Cornetto Disc Vanilya - Karamel 145 ML >>>>>>> 300 kcal, 16 gram yağ, 37 gram kh
Cornetto Disc Antep Fıstık Çikolata 145 ML >>>>>>> 320 kcal, 17 gram yağ, 38 gram kh
Cornetto In Love Toffee Krokan 125 ML >>>>>>> 220 kcal, 11 gram yağ, 28 gram kh
Cornetto Classico Kaymak 120 ML >>>>>>> 200 kcal, 10 gram yağ, 24 gram kh
Cornetto Classico Çikolata 120 ML >>>>>>> 200 kcal, 10 gram yağ, 26 gram kh
Algida Keyif Kornet 125 ML >>>>>>> 110 kcal, 6 gram yağ, 12 gram kh
Cornetto Mini Kaymak 60 ML >>>>>>> 120 kcal, 6 gram yağ, 13 gram kh
Cornetto Mini Çikolata 60 ML >>>>>>> 110 kcal, 6 gram yağ, 12 gram kh
Diyet Yaparken Dondurma Tüketilmeli Mi?
Verilen Cornetto dondurmalarının kalori değerlerine bakacak olursak Cornetto diyet için ideal bir dondurmadır. Çünkü diyet yaparken vücut için gerekli olan tatlı ve şeker ihtiyacını dondurma diğer tatlılara oranla daha iyi bir şekilde sağlamaktadır. Bunun nedeni ise normal tatlıların dondurmalara oranla çok daha fazla kalori içermesi. Bu yüzden çoğu diyetisyen tatlı isteğimizi bastırmamız adına dondurmayı önermektedir.
Üstelik dondurmalar, içerdiği vitaminler ve mineraller sayesinde oldukça sağlıklıdırlar. Sütlü dondurmalar kalsiyum ve fosfor, meyveli dondurmalarda ise genellikle C vitamini öne çıkarıyor.
Ayrıca bilim adamları, dondurmaların alındığı yerlerin güvenilir olması gerektiğini şiddetle vurgulamaktadır. Çünkü güvenilir olmayan yerlerden alınan dondurmalar, kimyasal katkı maddeleri içerebileceğinden dolayı vücuda zararlı olabilir ve çok daha fazla kalori içerebilir.
Cornetto dondurmalarının kalorileri ise gayet standartlara uygun olduğundan gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Özellikle en fazla tercih edilen Oreolu dondurma hakkında detaylara http://www.cornetto.com.tr/cornetto-disc/oreo sayfasından ulaşabilirsiniz.
23 Ağustos 2016 Salı
Dumur diyalog #161
Ipad oynarlarken, artık İlker bir zombiyi mi yakaladı ne yaptıysa;
"VAY BE! Baba dediğin böyle olur!"
...........
"VAY BE! Baba dediğin böyle olur!"
...........
22 Ağustos 2016 Pazartesi
19 Ağustos 2016 Cuma
Dumur diyalog #160
Arca, Duru ve Yeliz denizden dönerken Ege üniversitesi kampının önünden geçerler.
D: Burası ne için kullanılıyor?
Y: biz çocukken sadece öğrenciler gelirdi bu kampa. İzmir'den otobüslerle öğrencileri getirirlerdi, on gün kadar kalır, tatil yaparlardı. Şimdi pek öğrenci gelmiyor galiba, personel aileleri geliyor.
A: Nasıl yani öğrenciler anne babaları olmadan mı geliyordu?
Y: Evet arkadaşlarıyla tatil yapıyorlardı.
A: Ne saçma şey! İnsan hiç annesiz babasız tatil yapar mı, hıh!
D: Burası ne için kullanılıyor?
Y: biz çocukken sadece öğrenciler gelirdi bu kampa. İzmir'den otobüslerle öğrencileri getirirlerdi, on gün kadar kalır, tatil yaparlardı. Şimdi pek öğrenci gelmiyor galiba, personel aileleri geliyor.
A: Nasıl yani öğrenciler anne babaları olmadan mı geliyordu?
Y: Evet arkadaşlarıyla tatil yapıyorlardı.
A: Ne saçma şey! İnsan hiç annesiz babasız tatil yapar mı, hıh!
12 Ağustos 2016 Cuma
Çocukluğum
"Sanatçının Yolu" kitabı daha doğrusu kitabın en baba görevi olan sabah sayfaları sayesinde kendimle ilgili hiç bilmediğim noktalara ulaşıyorum. Genel olarak ruh halim çelişkili. Yani sürekli bir ikilemdeyim. Şöyle olsun ama böyle mi olsun. Analizden beynim mıncıklandı.
Daha fenası ortaya çıkardığım bazı düşüncelerimden utandığımı itiraf etmem gerekir. Olumlu baktığımı sandığım, ya da en azından olumsuz düşünmemeye çalıştığım birçok şeyde aslında çok kötü fikirlere sahip olduğum yazarken ortaya çıkıyor. Hayır, asla burada anlatmam, herkesin bir özeli var, o kadar da değil:)
Kendimle ilgili hoşlanmadıklarım kadar hatta daha fazla sevdiğim şeyler var. Özellikle çocuklukla ilgili. Geçen haftanın görevlerinden biri 8 yaşındaki halimizle ilgili sevdiğimiz şeylerdi. Ne çok madde yazdım listeye inanamazsın.
Daha fenası ortaya çıkardığım bazı düşüncelerimden utandığımı itiraf etmem gerekir. Olumlu baktığımı sandığım, ya da en azından olumsuz düşünmemeye çalıştığım birçok şeyde aslında çok kötü fikirlere sahip olduğum yazarken ortaya çıkıyor. Hayır, asla burada anlatmam, herkesin bir özeli var, o kadar da değil:)
Kendimle ilgili hoşlanmadıklarım kadar hatta daha fazla sevdiğim şeyler var. Özellikle çocuklukla ilgili. Geçen haftanın görevlerinden biri 8 yaşındaki halimizle ilgili sevdiğimiz şeylerdi. Ne çok madde yazdım listeye inanamazsın.
10 Ağustos 2016 Çarşamba
Neyse
Ruh halim karışık
dönemlerdeyim.
Beni tam olarak neyin
etkilediğinden de emin değilim, okuyamamak? Bak o benim dengemi bozdu.
Yaratıcılığıma zerre katkısı olduğuna inanmıyorum, bu sabahki sabah
sayfalarında yazara ağzıma ne gelirse yazdım. Kısıtlanmış olmak hoşuma gitmedi.
Önceki yazıdaki böğürmelerimde son derece samimiyim, sözlerimin de
arkasındayım. Hani bir şey olur, okuyamazsın, olur yani, işler yoğundur,
hastasındır, canın istemez, malum bizim gündem bazen bizi epey silkeliyor, ama
böyle bu hafta okumak yok koşulunu sevmedim. Rutinimin bozulması bana yeni kapılar
açmadı, beni daha da gerdi ve kilitledi.
6 Ağustos 2016 Cumartesi
Okuma Yoksunluğu "Sanatçının Yolu" Kitap yorumu
#okumakiptiladır diye bir hashtag vardır, şu son üç-dört gündür katıldığım kadar başka hiçbir zaman bu söyleme, bu kadar katılmamıştım. Arkadaş okuyamamak ne fena yav, kafayı yiyeceğim. Bundan sebep bloga sardım, yazık lan size! Ben şimdi ha boyna yazar kafanızı mikerim.
Zıııttt! tamam baştan alıyorum! Hani geçenlerde anlatmıştım, biz kitap kulübü kadınları, birbirimize kitaplar öneririz, hatta toplantılara getirir oku mutlaka deriz filan... Hah bizim Sıla, hani düş masalcısı, Sanatçının Yolu isimli kitabı okumamı salık verdi. Derhal sipariş ettim, elime geçer geçmez de okumaya başladım.
Bildiğiniz kitaplardan değil, baştan söyleyeyim. Yaratıcılığınızı geliştireceğini, sanatçı tıkanıklığı denen o kilitlenmişliği aşacağınızı vaat ediyor. Tamam buraya kadar bir kişisel gelişim kitabı ile baş başa olduğunuzu idrak edebiliyorsunuz, fakat işin aslı başka. Kitap 12 haftalık bir çalışma alıştırma kitabı aslında. Her hafta için görevleriniz var, sabah sayfalarınız ve hazırlamanız gereken raporlar var. Yani iş yükü ağır bir kitap.
Sıla önerdiyse, vazgeçmem, yan çizmem, denerim dedim ve hafta hafta uygulamaya başladım.
Zıııttt! tamam baştan alıyorum! Hani geçenlerde anlatmıştım, biz kitap kulübü kadınları, birbirimize kitaplar öneririz, hatta toplantılara getirir oku mutlaka deriz filan... Hah bizim Sıla, hani düş masalcısı, Sanatçının Yolu isimli kitabı okumamı salık verdi. Derhal sipariş ettim, elime geçer geçmez de okumaya başladım.
Bildiğiniz kitaplardan değil, baştan söyleyeyim. Yaratıcılığınızı geliştireceğini, sanatçı tıkanıklığı denen o kilitlenmişliği aşacağınızı vaat ediyor. Tamam buraya kadar bir kişisel gelişim kitabı ile baş başa olduğunuzu idrak edebiliyorsunuz, fakat işin aslı başka. Kitap 12 haftalık bir çalışma alıştırma kitabı aslında. Her hafta için görevleriniz var, sabah sayfalarınız ve hazırlamanız gereken raporlar var. Yani iş yükü ağır bir kitap.
Sıla önerdiyse, vazgeçmem, yan çizmem, denerim dedim ve hafta hafta uygulamaya başladım.
5 Ağustos 2016 Cuma
Çevrimdışı kalma hakkı
Fransa'daki yeni iş kanunu içeriğinde böyle bir hak varmış: Tatilde, mesai saati dışında çevrimdışı kalma hakkı. Yani tatile çıktın, maillerine bakmamak gibi, soruları, telefonları cevaplamamak gibi bir hakkın olacakmış. Vay be...
Geçenlerde bunu Gülçin'e anlatıyordum, "bizde de tatildeysen aramazlar, maillerine bakmazsın, zaten tatildeyken iş ile ilgilenirsen iyi gözle bakmazlar, tatil yap, kafanı boşalt, tazelenmiş olarak gel, derler" dedi. Demek medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar değilmiş, tatilin tam olarak anlamını bilirlermiş.
Biz?
2 Ağustos 2016 Salı
Kitap yorumu: Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
Kitap
kulübü, şahane kadınların yanı sıra şahane kitaplarla tanışmama da vesile
oldu/oluyor. Sadece okumaya karar verdiklerimiz değil, bu kitaplar.
Kimi zaman ileride okuyacağımız
kitap listelerini konuşurken, ortaya çıkıyor. “hmm ilginçmiş, alayım ben bunu”
diyor, yazıyorsun şahsi okunacaklar listesine.
Kimi zaman “bunu okudum arkadaşlar,
kulüpte tartışılmaz ama çok keyifli döndürelim aramızda” diyerek toplantılara
getirdiğimiz kulüp harici kitaplar, oluyor.
Kimi zaman kulüp vesilesiyle bir
yazarla tanışıyor, bir kitabını tartışıyorsun, derken yazarı çok seviyor ve
diğer tüm kitaplarını da okuyorsun.
Senin kulüp haricinde okuduğun
kitapları takip eden arkadaşların, hemen öneriyor; “Yeliz sen fantastik
seversin, …. Getirdim, oku mutlaka!”
Kişisel gelişime merak sardığımı
fark edenler, evvelden okuyup faydalandıkları kitapları anlatıyorlar…
İşte böyle böyle genişliyorsun,
paylaşa paylaşa çoğaltıyorsun…
1 Ağustos 2016 Pazartesi
Bütün yazını yazlıkta geçiren biri olmak
Metro markette dolanırken
Crocs’ları gördük. İlker daha önce bana almak istemişti. Deniz terliğine
ihtiyacım var biliyor. Piyasaya göre epey ucuz ama yine de elim varmadı. Dedim
ki, hepi topu hafta sonları giyiyorum, şimdi dünya kadar para vermeye ne gerek
var, bütün yazımı yazlıkta geçiren biri olsaydım ama, mutlaka alırdım.
Bir anda “bütün yazımı
yazlıkta geçiren biri olmak” kulağıma müthiş iyi geldi. Sanki asla gerçek
olamayacak bir düş gibi. Düşünsene her hafta sonu haldur huldur gittiğin evde
en az iki üç ay yaşayacaksın. Evet yav yaşayacaksın!