Kitap yorumu: Hayvanlardan Tanrılara, Sapiens

İkinci üniversite olayını duymuş muydunuz? Eğer bir fakülte bitirmişseniz, iki yıllık veya dört yıllık bölümlere, herhangi bir sınava girmeden kaydınızı yaptırabiliyorsunuz, açık öğretim gibi. Ben bu yıl sosyoloji bölümüne ön kaydımı yaptırdım.

Bölüm seçimimde “Yılmaz Morgül’ü bir millet neden izler” sorgulamamın etkili olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Yok lan şaka yapıyorum, bana ne. Bizim millet Kürk Mantolu Madonna’daki Madonna’yı şarkıcı Madonna diye canlı yayında goygoy yapanları izliyor, Yılmaz Morgül ekranların gülü be gülü!

Fakat o televizyoncu teyzedeki pişkinlik nedir arkadaş? Sen hem kitabı okuma, hem okudum diye yalan söyle, milleti kafaya al hem de millet sana çemkirince de “hırsızlık mı yaptım” edebiyatına gir, pes. Ulan biz kıçı kırk üç tane adama toplantıda sunum yapacağız diye haftalardır çalışıyoruz, o konudan bunu sorarlar mı, sorarlarsa cevabına da çalışalım diye totomuzu yırtıyoruz, teyze canlı yayında konuşacakları konu hakkında bırak kitabı okumayı gugıllamıyor yav! Yalanı ve yaptığı işe saygısızlığı nasıl hazmediyor allah bilir.

Bak asabiyetim gelmiş, çemkirdim karnımın şişi indi. Ne diyordum? Sosyoloji. Neden mi sosyoloji? Çünkü toplumu anlamama yardım edeceğini düşünüyorum. Her şeyin başı ilim irfan. Ön kaydımı yaptırdım ama gel gör ki, benim o korkunç iş acıları çektiğim döneme denk geldi ve kaydımı kesinleştiremedim. Seneye inşallah, bakalım, belli mi olur belki sosyolojiye ilgimi yitirir, psikolojiye dalarım, allah kerim.

Blog sayfasının sağ kısmındaki sütunda bir goodreads.com bölümü, o bölümde de okumakta olduğum kitaplar bulunuyor. Orada en az altı aydır duran “Hayvanlardan Tanrılara, Sapiens” kitabı unutulmuş değildi, gerçekten de “currently reading” rafımın uzatmalı misafiriydi.

Pek çok seyahate benimle geldi, yazın çiğdem çitleyip bira zıkkımlandığım sahilde, kaçıp kaçıp okuduğum her köşe başında yanımdaydı. Ama yine de aylarca elimde sürünmekten kurtulamadı, niye? Çünkü bence bir oturuşta bitirilebilecek bir kitap değil. Yoğun, bilgi içerikli, öğretici ve farklı bakış açıları sunan bir kitap.

Her ne kadar insanlık tarihinden bahsetse de, her ne kadar yazarı tarihçi ve üniversitede anlattığı ders notlarını derlemiş olsa da, bence toplumların geçmişten günümüze olan gelişimlerini, dönüşümlerini tam da benim gibi sosyal bilimler eğitimi almamış kişilerin bile anlayabileceği net, akıcı, sade bir dille anlatıyor. Sosyolojiye kaydımı kesinleştirmem gerek diye düşündürttü diye bağlasam, abartmış olmam. Psikoloji artık üçüncü üniversiteye :)

Amma ve lakin kitabı bitirirken ilk bölümlerdeki heyecanı ve tadı bulamadığımı söylemeden geçemeyeceğim. Zira çağımıza yaklaştıkça, yazarın tarafsızlığını yitirdiğini düşünmeye başladım. Kapitalizmin tarafını tutarken neredeyse tezahürata varan satırları okumaktan çok hoşlanmadım.

Yazarın kişisel görüşlerinin fazlasıyla öne çıktığı son bölümleri bir kenara koyarsak, bence herkesin ama özellikle bizim gibi sosyal bilimlerden nasibini almamışların okuması gereken, iyi bir kitap. Okuyunuz der, selam ederim:)