ev giysisi

Ev giysisi diye yazıp google teyzeye sordun mu, sana envai çeşit pijama, eşofman takımı çıkarıyor. Bu hayatta google teyzenin de bilmediği şeyler varmış.

Ev giysisi dediğin kostüm, çok emek ister google'cım. Öyle mağazaya girip bir takım penye almaya benzemez. Onlar hep var, ama bakalım "ev giysisi" mertebesine ulaşabiliyorlar mı? Katiyen!

Ev giysisi dediğin...

Yumuşak olacak, bir beden büyük olacak, katiyen 36 ve S beden almam ev giysisini. Evde yemeği fazlaca kaçırdın mı belden sıkmayacak. Henüz Belçika'daki dostlarımız o zirve mertebeye ulaşamadı, hala resmi giyiniyoruz ev gezmelerine, lakin İzmir'de Zeyneplere giderken bile ev giysilerimi giyerdim, (eh hatun güzel yemek yapıyor, yemeyelim mi?), o bakımdan biraz da insan içine çıkılabilenlerden olacak, yani mümkünse klorak (İzmir dışında bilinen adıyla çamaşır suyu) lekesi  olmayacak.

Elbiseye, geceliğe mesafeliyim, sıyrılıp da totomu üşütemem, ben pantolon, eşofman, tayt üçlüsünden yanayım.

Ama her şeyden önce ve her şeyden daha önemlisi ev giysisi eski olacak! Cimrilikten değil (belki biraz:P)

Eski giysiler diz yapar, dirsek yapar, deforme olur, yani vücudunun şeklini alır. Yıkanmaktan iyice yıpranır, yıpranırken yaşanmışlıklarını da katlar. Seninle özdeşleşir. Mesela babamın ince yünden, kahverengi bir hırkası var. Hem sıcak tutarmış, hem de hafifmiş, ağırlık yapmazmış üzerinde. Ben kendimi bildim bileli babamın ev hırkası odur.

Benimki de penye hırka. Şu aşağıdaki 2011 tarihli fotoğrafta görülen gri penye hırkayı yaklaşık 10 yıldır giyiyorum. Ev giysisi olmaya hak kazanması için birkaç sene dışarıda test edildi, iyice eskitildi. Modası geçti ama verdiği his "ev giysisi"" olmasına yetecek kadar iyiydi.

Geçen yıkayıp asarken şöyle bir ışığa tuttuğumda fark ettim ki, iyice erimiş, yer yer erimiş. Daha ne kadar giyilebilir bilmiyorum. Yeni adaylar var, Belçika şartlarına daha uygun daha sıcak tutanlar. Bugün yarın pabucu dama atılacak gri hırkamın:(