Nihayet yağmursuz günler geliyor. Kutlamalara terasta yayılarak başladım. Bir yanımda bira, elimde kitap, yanı başımda telefon, kulağımda müzik.
Saat dokuzu geçmiş ve güneş henüz batmamış... Belçika yazını seviyorum. Serinliğini, geç batan güneşini, sakinliğini ve nadir maruz kalınan güzel havaya minnetini cömertçe gösteren insanını...
Başımı bulutların iyice dağıldığı mavi gökyüzüne kaldırıp düşündüm ve bir yargıya vardım: "garip bir insanım". Tuhaf özelliklerim var. Bence bunu beni blogdan tanıyan kimselerin bilmesinde fayda var. Lüzumsuz özelliklerimi okusunlar ve karar versinler, "takip etmeye değer mi?"
Herkes hazırsa başlıyorum:
1. Müzik kültürüm sıfır, hatta sıfırın altında. Muhteremin spotify listeleri olmasa, ne dinleyeceğimi bile bilemem.
2. Amma ve lakin tam üç saattir bir Jazz playlisti açtım, siteye yayın yapıyorum. Anlıyor muyum? Vallaha bacım şöyle diyeyim, ben Kenan Doğulu ile Tarkan farkını bile anlamam Jazz bana 5 beden büyük gelir. Lakin dinlemekten acayip keyif alıyorum. Hayır yani nasıl oluyor? Nasıl oluyor da anlamadığım bir müziği seviyorum? İşte diyorum, garip bir insanım.
3. Çok üşürüm, hep üşürüm. Çekirdek ailemin pipilileri ateşli olduğundan beni anlamaz, mütemadiyen dalga geçerler ama sallamam. Üşütünce hemen boğazım ağrıyor, hasta mı olayım!
4. O kadar üşümeme rağmen yağmur yoksa bütün günümü terasta geçiririm. Battaniye ile oturduğumu görenler var, yalan değil.
5. Fazla sosyalleşmeye gelemem. Eslerim olmalı, kendimle baş başa vakitlerim olmalı, yoksa fazla aktive oluyorum. Dengesiz miyim? tahmin edilemez miyim? bilmiyorum, belki de sadece dengemi bulmaya çalışıyorum. (yükselenim terazi diyeyim, sen anla)
6. Muhterem tarafından hazırlanmış iyi bir yemeği (favorim mantarlı risotto) kendimden geçercesine ve cüssemden beklenmeyecek miktarlarda yiyebilme kapasitesine sahibim.
7. Ütü yaparken Erkenci Kuş diye bir dizi dinliyorum. Tek izlediğim Türk dizisi. Dizi yayından kalkacak diye ödüm patlıyor, neden ? Çünkü yeni bir ütü dizisi edinmek ne kadar zor biliyor musun sen!? Ve fakat bu diziyi oturup katiyen izleyemiyorum.
8. Sevdiğm filmi 18 kere izleyebilirim. Hem de aynı heyecanla. Amma ve lakin ikinci defa okuduğum kitapların sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
9. Küçükken hatırlamadığım bir nedenden ötürü astronot (Türkiye'de iş imkanı olmadığını öğrenince vazgeçmiştim), sıkı takip ettiğim bir diziden (Kanun kanundur mu ne) ötürü avukat (matematiği sevdiğimi fark edince vazgeçmiştim), kendi parfümümü yapmak için kimyager olmak istiyordum. Parfüm değilse de deodorantımı kendim yapıyorum:) kimyager olmama gerek yokmuş. Yazarlığın meslek olmadığını düşündüğüm için hiç yazar olmak istemedim. Halbuki, ilkokulda iken tiyatro oyunu yazmışlığım bile var.
10. Korkunç bir sesim var. Kulak sıfır, yetenek sıfırın da altında. Fakat en büyük hayalim sahneye çıkıp şarkı söylemek. Bence eski hayatımda şarkıcıydım. Yeteneği değilse de hevesi yeni hayatıma taşıdım bence.
Aslında daha çok var ama zamane okuru uzun yazılara gelemiyor, postu piç etmemek adına buraya bir virgül koyuyor, yeni bir "lüzumsuz bilgiler" yazısında buluşmak üzere, hoşça kalın diyorum. Esen kalın.
Keşke devam etseydi dedim ;))
YanıtlaSilVe pek tabi takibe devam.
Bayılıyorum sizi okumaya. Bir de şu dizi dinleme kısmına bayıldım(aynısıııı, aynısıııı kaynımda da var diyo ya Cem Yılmaz, ay ne güldüm kendim de düşünüp hahahaaaa;))
biri takibi bırakmış kim bilmiyorum ama bu yazıya tesadüf etmesi gülümsetti :)
SilBiz seni böyle seviyoruz. :)
YanıtlaSilmersi boku :)
Silhangimiz normaliz ki ayol:))
YanıtlaSilhiç yani :))
SilTanıtım ve bilgilendirmeler için çok teşekkürler.
YanıtlaSileyvallah
SilÜtü dizisi değil de mutfak dizisi var benim de yemek bulaşık gibi olaylara katlanmamı sağlıyor. Size de öneriyim : dip , sekizinci gün , şahsiyet , çarpışma , cesur ve güzel ...
YanıtlaSil