Sabah Arca ile yaptığımız onyüzmilyonuncu anne-çocuk konuşmasının ardından ağladım. İlker'e sarıldım ve gözyaşlarımın süzülüp boynumdan ta içeriye ılık ılık akmasına müsaade ederek ve de tabii ki iç çekerek ağladım. İlker'in sürekli neden ağladığımı soran sesi kulaklarımda... ağladım. Hani böyle omuzlarımı titrete titrete, hani o dudaklarımı büke büke....
Gecede biilmem kaç defa uyamasına saydırdığım zamanlarını özleyeceğimi biri bana yedi sene evvel söylese götümle gülerdim, şimdi mumla arıyorum o dertleri. Çocuklar büyüdükçe dertler büyüyecek klişesinin ortasındayım ve ağlıyorum. Ergenliğin ta..........................................................................
Neyse konumuzun evin cücesinin önergenlik belirtileri değil, ağlamak...
Ağlarım ben... Ağlamaya ihtiyacım olduğunda hiç kendimi tutmadım, zaten tutunca burnum kızarıyor, daha kötü. Akıtıyorum elemimi kederimi, usulca akıtıyorum... Bazı bazı yadırganıyor. Babam ameliyata girerken mesela, ofiste bir toplantıdan çıkıp konuştum babamla, duygusalın dibini yaşadım, bir güzel ağladım, toplantıya şiş gözler ve kırmızı burunla geri girdim. İrkildiler. İstersen eve git dediler, dedim ki niye? Ağlayacağım, arınacağım ve evet işime devam edeceğim ki, kafam dağılsın.
Bu akşam, Arca'nın kursundan ve haftalık market alışverişinden sonra eve geldik. Blogun bana verdiği en güzel insanlardan biri Ahu'nun tavsiye ettiği kitabı okuyorum, diyor ki ...
Ağlamak acıyı sindirim sistemidir.
O sırada yanımda telefonunda takılmakta olan muhtereme okudum bu bölümü. Zira kendisi ben ağlamaktayken acayip tırsmakta, sürekli nedenini sorup, ağlamamı durdurmak için çözüm üretmeye çalışmakta, halbuki bırakınız ağlayayım, bırakınız toksinlerimi akıtayım...
Lakin yine de dayanamadı bana Sezen Aksu'dan bir şarkı tuttu: Ağlamak güzeldir :)
Kitap da bu:
Bazen ağlamak gerekir. Ağlamak insana iyi gelir.
YanıtlaSil:)
SilAglamak guzeldir! kesinlikle arindirir.Bir yengec burcu olarak kendimi bildim bileli ulu orta cekinmeden aglayanlardanim.Aglamazsam kafam tikaniyor.
YanıtlaSilBende de hiç yengeçlik yok ama çok yengeç arkadaşım var.
Sil:))))
YanıtlaSilBen de eşime senden bahsediyorum arkadaşım diyorum henüz yüzüyüze görüşmedik ama bir gün görüşeceğiz biliyorum diyorum.
Bu arada İlker ile olan ilşikinize hep bayılmışımdır. Artık benimde var omzuna yaslanıp ağladığım bir sevdiğim.( O da endişeleniyor ama alıştı biraz :))
Senin için çok seviniyorum çok:)
SilAğlamak çok rahatlatıcıdır, bilimsel olarak da öyleymiş yazından öğrenmiş oldum:)
YanıtlaSilEvet aynen daha bir rahatladım
SilBence de ağlamak sana iyi geliyorsa ağla.. Gerçi ben başka muhabbet açacağım...
YanıtlaSilBurada boşu boşuna blog arkadaşlığı yapmıyoruz senelerdir. Sana ergenlik konusunda bir yöntem söyleyeceğim. Kıza erkeğe uygulanır.. Tam randımanlı sonuçlar alınır. Anlatıyorum çok basit. Sorun çıkmadan çözme yöntemi bu. Bir şekilde çocuklar bunu algılıyorlar ve olan sorunları daha kısa zamanda ve etkili çözüyorsun. Kendi çocuğunu artık en yakın arkadaşının çocuğu gibi dinliyorsun. Ben sınıfta tavuk kesicem dese sanki çok normal bir olaymış gibi dinleyip, hatta sakince ondan daha manyak bir fikirle espri yapıp çocuğu güldürüyorsun, şoke ediyorsun, şaşırtıyorsun. ( En iyisi şaşırtacak, onun fikrinden daha manyak bir şey söylemek..) Söylediğin şeyin çok ciddi fikrin olduğunu düşündürecek kadar da savunabilirsin. Şaşıran çocuk annem benden daha çılgın, ona saygı duymalıyım diyor :) ve sen onun hayallerini gerçekleştirirken asla saçı bozulmasın - terlemesin tarzı annelikten uzak olduğun imajını çocuğa veriyorsun. Bunu ona hissettirebildiğin sürece o sana gelip derdini anlatacak, sıkıntısını paylaşacak, enteresan fikirlerimi uygulamadan önce fikrini alacak ya da hata yaptığında ilk seni arayacak. Denenmiş bir yöntem ve iletişim kurmak için birebir...
Vay çok ilginç deneyeceğim:)
Sil