“Bir mağara adamının et yemesi gerek!”
Bu cümle Arca’nın küçükken en sevdiği kitaplardan biri olan “mamutlu börek taş devri”nden. Sebze ve meyve yemekten sıkılmış bir grup mağara adamının gözlerine kestirdikleri mamutu avlayıp mamutlu börek yapma hayalleri etrafında dönen çok eğlenceli bir hikaye.
Evin etten sorumlu (sorumlu derken ... satın alma, kuzuysa parçalama, balıksa temizleme, pişirme) devlet bakanı muhterem ise son iki haftadır arkadaşlarımızın evinde tesisat işleri yapıyor, yani evle de etle de ilgilenemeyecek kadar meşgul.
Evin sebze, salata ve tencere yemekleri sorumlusu olarak ne kadar didinsem de, günde sekiz öğün yiyecek hazırlasam da, evin önergenusuna yaranamıyorum, hep aç!
Geçen akşam futboldan dönerken yolda sohbet ediyoruz:
A: akşama Ne yiyoruz?
Y: bir şey yok makarna yapabilirim
A: yok ya karpuz yerim. O osso bucolar dolapta öylece duruyor
Y: biliyorum ama babanın pişirmesi gerek, ben bilmiyorum.
A:pfff
Akabinde komşulara bir evrak vermeye gitti, Arek bir şey yiyip yemediğini sormuş, bu da patlatmış şikayeti: ya var ya bu babam hep Erdem amcamlarda çalışıyor, evde yemek yok aç kaldık inanır mısın!? Et yiyemiyoruz!
Ah yavrum evladım sen de haklısın, bir mağara adamının et yemesi gerek!
Eti bıraktım çok mutluyum :)
YanıtlaSilYa helal vallaha.
SilBen pişirmeyi bıraktım ama yiyorum :))
:))
YanıtlaSil