Haftalardır beklenen kar geldi, yağıyor. Kuruldum pencerenin karşısında, yağan kara karşı yazıyorum. Benden keyiflisi var mı ya :) Bir saattir Arca'yı kar topu oynamak için kandırmaya çalışıyorum, babasıyla PS oynuyor, dötünü kaldırmadı. Daha da istemesin, hiç çıkasım yok. Az sonra hava kararır, serin kırmızı şarabımı koyarım yanıma, değmeyin keyfime.
Çok affedersin, kıçıma giyecek donum kalmamış, bugün buranın LCW'si Primemark'a gittim. Sizi bilmem ama ben donlarımı özellikle dandik alıyorum, çünkü hijyen kaygılarıyla uzun yıllar kullanmadan atıyorum, eskiden kalma alışkanlık. Eskiden de pazardan alırdım. Kaliteli dona alışmamış totama şimdi öyro bayılacak değilim.
Muhterem kocamla plan yaptık, erkenden kalktık, Primemark 09:00'da açılıyor, açılışı ben yapamayacaksam hiç gitmem daha iyi. Öğleye kaldın mı, aşırı kalabalık oluyor bildiğin gibi değil. Bu pandeminin göbeğinde iki parça don alacağım diye hasta filan olamam. Muhterem beni bıraktı, sonra eve dönüp kahvaltısını yapıp hazırlanmış olan cüceyi antrenmana bıraktı, sonra tekrar beni aldı, birlikte antreman çıkışına gittik. Plan tıkır tıkır işledi. Tek farkla, ben mağazayı tenha bulunca, iki dondan epey fazla alışveriş yaptım. Sabahlık, tayt, atlet, spor sütyeni, çorap, çarşaf, mutfak bezi, t-shirt ... Bir de baktım ki, aldıklarım aslında hepsi evde giyilecek/kullanılacak şeyler.
Bir etek, elbise ne bileyim ofise giyilecek bir ceket almaya yeltenmedim bile. Aslında ne iyi değil mi, sabahtan pijamanı çıkar, eşofman giy, akşam “daha rahat bir şeyler giyeyim” de yine pijama giy. Markete gidersen de bir kot geçir, tabi pijamayla eşofman arasında büyüdüğünü fark edemediğin toton o kota girerse. Benimki işte diyet öncesi zor girdi de duydum zilin sesini, şimdi uğraşıp duruyorum.
Bizim buraların kısıtlamaları Marta kadar devammış. Okullar açık, marketler dükkanlar çalışıyor da, biz ofise gitmiyoruz, lokantalar barlar kapalı ah bir de kuaförler. Bu gidişle ben neredeyse 10 yıl sonra saç uzatacağım.
Demiş... ve yazının burasına nokta koyarak yemek için çağırılmıştım.
Sonra yemek yedik, çay demledim, şarabımı bitirmeden Arca danasıyla kartopu oynamaya çıktık. İlk paragrafta koyduğum postayı da yalayıp yutmuş oldum, demeyelim de ana yüreği diyelim:))
Ya feci kudurduk, yerlerde yuvarlandık, bütün arabaların üzerindeki karları cephaneliğimiz yaptık, donumuza kadar ıslanasıya kar topu savaşı yaptık. Ne zamandır bu kadar eğlenmemiştim.
Şimdi şu anda, saçlarımı kurutup, pijamalarımı giydikten ve akşamdan kalan şarabımı yudumlarken sözlerimi nihayete erdiriyorum ve kartopu savaşından sonra hala yanaklarım alev alev yanıyor.
Iyi yapmissiniz.Oglan da epey buyumus.Cok tatli maasallah.
YanıtlaSilTeşekkürler büyüdü dana
Silyarın bizde kızımla köye gidip kar oynayacağız kısmetse :)
YanıtlaSilAy gittiniz mi merak ettim
SilOldum olası hiç çekici gelmez bana kartopu oynamak. Çok üşürüm ben :)
YanıtlaSilAma oynayanları izlemek güzel.
Hadi be! Var ya ertesi gün her yerimden et kesmiş o kadar tepişmişiz
SilAaaa yapma. Don çok önemli bir mevzuu. Ben buna annem sayesinde aymıştım. Anneme kara çarşaf içinde kadınlar gelirdi muayene olmaya ve annem soyunun dediği zaman gördüklerine inanamazdı, hep dantel iş, gstringli, acaip pahalı marka çamaşır giyerlermiş bu tazeler.. O zaman dedim ki yahu bu kadınlar bile böyle dikkat edip özeniyorlarsa kendilerine, ben de yaparım! :D 15 yaşımdan beri victoria'nın askeriyim hiiiiiç pişman değilim. Don sütyen önemli şekerim :P
YanıtlaSilİçime giyer kartopumu oynamaya, cam silmeye, bulaşık yıkamaya öyle giderim. İçimde ne olduğunu bi ben bilsem bile yeter! ;) Şimdi burda cümle alem bilmesin diye sen bu yorumu bi zahmet sil tabii. Sonra "yenge burda dantel varmış bi bahmağa geldik" olmasın.
kızım yayınlandı bu şak diye!!!! ay kendim silemiyorum da! hay bin kunduz.
SilAy silme ya mis gibi kalsın ben bayıldım yoruma:)) dantel beni kaşındırıyor pamuklu seviyorum ben. Ama bar ya en muhafazakarların en nefis çamaşırları giydiğini duymuştum vay be gerçekmiş
Sil