Ne yapıyorum?
Pazar akşamı 18:52 itibariyle 2,5 saatlik fazla mesaimi bitirdim, kendime fıstık ve cin greyfurt hazırladım, keyfediyorum. Kendimle baş başa kalmanın tadını çıkarıyorum.
Penceremden kavak ağaçlarının ve ne ara bittiklerini anlamadığım minik tomurcuklarının çok tatlı olduğunu düşünüyorum. Tomurcuklarını bu saatte görebildiğime göre, günlerin iyice uzadığını fark etmem keyfime keyif katıyor. Hava sıcaklığı hissettirmese de - sahi bu coğrafyaya cemreler be zaman düşüyor- baharın geldiğini müjdeleyen her şeye şükrediyorum.
Dışarı pek seyrek çıksak da, baharın gelmesi sizi de heyecanlandırmıyor mu?
Ne okuyorum?
Bu hafta sonu nihayet İmkansızın Şarkısını bitirdim. Murakami’nin aşkı, gençliği, ölümü tüm sadeliği ile anlatabilmesi beni çok etkiliyor. Onda kelimeler sabah serinindeki bir çiy tanesi gibi, saydam ve sakin.
Bir pazar sabahı aktivitesi olarak 07:00’de kalkıp acıkıncaya kadar yataktan çıkmadan Murakami okumak bence eşsiz bir keyif. Erkenden uyuyan ve erken kalkan biri olarak sabahlarıma ne çok şey sığdırdığımı fark ediyorum ve bu durum ziyadesiyle hoşuma gidiyor.
Ne izliyorum?
Geçen hafta sonu İlkerle yeni bir diziye başlayıp yayınlanmış tek sezonunu tükettik: Ginny & Georgia
Tüketim bu işte, bırak her hafta bir bölümü, tek tek her akşam bir bölüm bile değil, resmen yiyp bitirmek bir hafta sonunda. Yeni nesil dizi izleyiciliğini hem garipsiyorum, zira biz her hafta Mavi Ay gibi dizileri iple çeker, ekrana kilitlenir üzerine bir hafta da o bölümden bahsederdik, hem de hoşuma gidiyor. Beklemek yok, bağlanmak belli bir süre sadece, sonra? Yenisi gelsin! Geldi: new Amsterdam. Bak bu uzun gerçi epey meşgul edecek bizi.
Duydum ki, Netflix Türkiye’de Friends yayınlanacakmış (burada uzun zamandır var, ara sıra izliyorum), yaygara kopmuş, gençleri aile yapısından uzaklaştırıyor. Ayol uzaklaştırsa beni uzaklaştırırdı, defalarca izledim. Neymiş homofobik, ırkçı ve cinsiyetçi esprileri varmış. Ya allah aşkına 27 sene önce yayınlanmış hangi yapımdan bu çağın hassasiyetlerini bekleyebilirsiniz ki? Herkes milyonların izlediği ve hala da izlenen bir dizi üzerinden prim yapma derdinde. Ben hala izlerim, hala gülerim, çok da eğlencelidir, her halta da anlam katmasak eğlensek geçsek olmaz mı?
Der, bana ve canım bloguma ayrılan sürenin sonuna gelirim...
Siz neler okuyor, neler izliyorsunuz bu aralar?
dolu dolu zamanlar, kitaplarla, izleklerle, ne güzel, bir yerden tutunmaya çalışıyoruz biz de :D
YanıtlaSilEn güzeli :)
SilBiz Böyle Yapıyoruz-Stan Tatkin okuyorum. Yeniye Doğru diye bir kitap okudum çok iyi geldi bana. Emre Ertegün yazarı ekitap olarak okuyabilirsin bunu ben demiyorum yazarı diyor sonra istersen kitap bedeli olarak bir armağan gönderebilirsin diyor. Tavsiye ediyorum okumanı kendi blogunda var. Çok keyif aldım ve bazı cesaret sorunu yaşadığım yerlere ilaç gibi geldi. Az kaldı değiştireceğim bu memnun olmadığım hayatımı :)
YanıtlaSilBu sıralar film ve belgesel izliyoruz. "Kiss The Ground" çok güzeldi.
Sevgiler..
Ahucum çok teşekkürler tavsiye için, araştıracağım kitabı:) kiss the ground duymuştum
SilHer halta da anlam katmasak, eğlensek geçsek olmaz mı? O kadar katılıyorum ki buna Yeliz. Giny Georgia adına bakarak gençlik dizisi gibi gelmişti de ergen kızıma izlesene bunu demiştim o kore fanatiği olduğundan izlemedi, ben izledim de iyi ki izlememiş dedim:)) o bitince gelsin sıradaki, Gerçek Aşk izledim oldukça ilgincti 2. Sezonu olacak belli ki.
YanıtlaSilMurakami Yaban Koyununun İzinde kitabını bitirdim ama diğer kitapları kadar etkilemedi beni. Başlarda oldukça zorlandım okumakta ama sonlara doğru daha akıcı oldu. Hala favorim 1Q84:)
Pınar
Yaban koyununun izindeyi ben de pek beğenmemiştim. 1Q84 o kadar kalın ki korkuyorum:) sahilde kafkayı okudun mu? Favorim:)
SilOkudum, 1q84'ten sonraki favorim:) yaban koyununun izinde kalın degil ama 1q84 ile aynı sürede okumuş olabilirim:)
SilPınar