“Kilo durumları nasıl?”

 Son cemre de toprağa düştüğüne göre yıllık geleneksel kilo vermeye (pardon sağlıklı yeme) niyet etsek mi?

Niyet etmesem kaç yazar? Gözle seçilir kilo artışım, avuçlarımla kavrayabildiğim göbeğim, belimi çevreleyen can simidim ve iri kıvrımlarım var. Son event sunum videosunda ekrana yansıyan kıvrımlarımdan hemen sonra senaryo gereği bizim yeni klimanın kendi tasarımındaki kıvrımlarından bahsetmesi tesadüf mü, yönetmenin bana bir oyunu mu? 

Ne fark eder ki? Şu an itibariyle on üç yıl önce doğurduğumun hemen sonrasındaki kilomdayım, hani biraz daha yesem yani 3,5 kiloluk bebek Arca’yı gömmüş olsam, dokuz aylık hamile Yeliz. 

Bu durumumu fark ettiğinden midir, yoksa gerçekten kendisi de kilo aldığından mıdır bilinmez (ve gerçekten bu da hiç fark etmez) arkadaşım, bana şöyle bir bakıp “sende kilo durumları nasıl?” Diye sordu. 

Diyalog şöyle gelişti:

Y: İşte gördüğün gibi… koptu gidiyor. 

M: Ne yapıyorsun bu durumda? Hani gyme filan mı gitsek birlikte?

Y: yok ya ben gym sevmiyorum, İdille gym buddy olduyduk yürütemedim ben, sürdürülebilirliğim yok. 

Sürdürülebilirlik :))) ıyyyy! Çok pis beyazyakalı terimleri kullanırım, blogda kullanmıyorsam çabama sağlık.

Bizim muhabbet burada tıkandı, çünkü boş umut verecek değilim, gym benim işim değil, artık bu yaşımda bunu anladım. Neden mi?

Söylüyorum:

1.Üşeniyorum, evden çıkmak zor geliyor.

2.Spor kıyafetlerim hiç prezentabl değil. Leş gibi kokuyor.

3.Gym sosyalleşmesi (sosyalleşmenin hemen hiçbir türü) bana göre değil.

4.Ağırlık çalışmayı sevmiyorum.

Yürüyüş bandı sevmiyorum.

5.Açık havada yürümeyi seviyorum.

Hoppidi hoppidi zıplamak seviyorum. Dans seviyorum. 

Yoga seviyorum.

6.Hoppidi zıplarken ve de yoga pozlarına girerken zart zurt rahatça osurabilme özgürlüğünü seviyorum. 

 Bakınız bu sonuncusunu belli bir yaştan sonra tutamıyorsunuz dolayısıyla evde tek başına spor toplum sağlığı ve şahsımın saygınlığı açısından daha hayırlı. 

Sporu evde yapıyorum ben. Ama yapıyorum derken harbiden her gün 30 dakika spor yaparak güne başlıyorum. 

Bakınız bu benim 44 yıllık yaşamımda über süper bir kararlılık sürdürebilmekte olduğum bir aksiyondur. Bir gurur vesilesidir, bir “aferin Yeliz”dir.

Neden? Çünkü ben, hayatımın her döneminde spor yapma fikrine ne kadar aşıksam, o kadar kaçmış saklanmış bir insandım. Biraz yapıp çokça kaçmak hiçbir zaman hayatımın içine yedirememek bu blogun satırlarından fırlar. Ama bugün bu yaşımda, büyük bir gururla söylüyorum ki, ben, “Dünya Sağlık Örgütünün haftada minimum 150 dakika (haftada beş gün otuz dakika) spor sağlığa yararlıdır” kamu spotunu osura osura gerçekleştiriyorum! Her sabah. 

In Leslie we believe! 

Geçen İlkere de dediğim gibi; ben her sabah spor yapıyorsam bu Leslie sayesindedir, allah beni Leslie ile tanıştıran Elvan’dan razı olsun. 

Hayatıma son zamanlarda Hülya’nın “kzım Leslie’den sıkılmadın mı? Jo’ya baksan!” Dürtüklemesiyle “grow with Jo” girdi.

Bazen Jo bazen Leslie takılıyorum, artık hangisini canım isterse. 

Bakar mısın, sanki ömrümü spora adamışım, sanki burdaki ecnebiler gibi, “ay bugün de sporumu yaptım iyi oldu” havalarında geziyormuşum gibi, bugün yeni bir şey deneyeyim dedim. HIIT…

Bir video açtım, bir kız var bir de börek gibi siyah bir oğlan. Diyorlar ki hareketlerin asıllarını börek oğlan yapacak, zorlanan kızı takip etsin. Her gün apor yapıyorum, kondisyonum tavan ya, oğlana bakıyorum, hareketleri de mis gibi yapıyorum, bana bir havalar geldi, başladım atıp tutmaya.. lan oğlum börek gibi adamsın kalıbından utan lan ben bile patır kütür yapıyorum… derken sen hareketler bir zorlaş, evvela usulca kıza kaydım, derken nefes filan gitti, kaytarmaya başladım, kondisyonunu Leslie’den yapanın HIIT neyine! 

Hangi videolardan spor yapıyorum?

Dediğim gibi sadece maksimum 30 dakikalık egzersizler yapıyorum. Haftada üç gün 60 dakika yerine her gün 30 dakika bana bir rutin disiplini veriyor:

Lesli’nin fitness walkını paylaşmıştım.

Grow with Jo çok sevimli , yirmi dakikalık egzersizinden sonra morning stretch ile soğuma yapıyorum videoları aşağıda:

Sabah egzersizi

Morning stretching

Bugünkü börek oğlan HIIT’ini de linkledim, meraklısına:)