Bir Paskalya tatilinin daha sonuna geldik. Tatil dediysem de hafta sonunun kuyruğuna eklenen pazartesi işte. Öyle stresli, yorucu ve depresif bir haftaydı ki öncesi, bu uzun hafta sonu bana yetmedi. Geçen yılın iyi sonuçlarını kutlamak için organize edilen öğle yemeği partisinde kendimi yine şikayet eder buldum, halbuki ne güzel bir nefes alma vesilesiydi. Yok tadını çıkaramadım. O haftaya ait işle ilgili hiçbir şeyin tadını çıkaramadım.
Birkaç hafta önceki döngülerin içinde boğuldum yine, sabah işe git, öğleye varmadan dağıl, yüzünden bile anlaşılsın stresin, eve dön, gevşemek için bir iki kadeh şarap iç, uyuyakal, ama gecenin bir vakti cin gibi uyan, bir türlü uyuyama, uyanamadığın için sabah sporunu atla, sabah duşunu atla, sabah sayfalarını meditasyonunu ve sabaha dair her şeyi atla, fincan fincan kahve iç sabah, yine öğle olmadan dağıl… hop başa dön, hep başa dön.
Uzun lafın kısası… Bu uzun hafta sonu öncesindeki hafta da önceki birkaç hafta gibi kendimin çok çok kötü bir versiyonunu yaşadım ve bundan hiç hoşlanmadım.
Kendinin daha iyi bir versiyonunu yaratmak üzerine düşünüyorum ne vakittir.
Evin yakınındaki ormanda 10kmlik yürüyüşümüzden bir hatıra - Ukkel Brüksel |
Daha iyi bir versiyonumun tanımını yapmaya çalışıyorum. Sayfa sayfa yazıyorum onun hakkında, cilt cilt kitaplar okuyorum. Nefeslerimi bilinçle alır verirken gözlerimi kapatıp düşünüyorum. Kendimi iyileştirmenin yollarını el yordamıyla bulmaya çalışıyorum.
Önüme yazılar düşüyor internette… 5 a.m. Club, sabah rutinleri, kendimle whatsapp grubumda linkler paylaşıyorum onunla, açıp okur çünkü daha iyi versiyonum, daha iyi versiyonlar böyle gelişmeler için zaman ayırırlar. Zamanları olur.
Zamanları olur.
Okumaya, yazmaya, çalışmaya, yakınlarına, sevdiklerine, yapmak istediklerine her şeye zamanları olur en iyi versiyonların.
Peki zaman dediğin meret herkes için aynı ise, yani herkesin yedi gün yirmi dört saati varsa, nasıl oluyor da bu iyi versiyon türleri bu zamandan daha çok pay alıyor?
Seçiyorlar. Evet o zamanı nasıl değerlendireceklerini seçiyorlar bu iyi versiyon kardeşler. Döngüyü kırıyorlar, zarar gördükleri ya da göreceklerini fark ettikleri döngüye çomak sokup dönüştürüyorlar. Daha iyi seçimlere dönüştürüyorlar. Çünkü her zaman daha iyi seçimlere dönüştürme güçlerini buluyorlar. Bu gücü sevgiden alıyorlar, kendilerine olan sevgilerinden.
Her şey sevmekle başlıyor, her şey sevmeye varıyor.
Kendini sevmek.
Kendinin daha iyi bir versiyonuna dönüşmek, kendini değiştirmek değil, kendine kaçmayı aklından bile geçirmeyeceği bir hayat yaratmak.
Kendine, kendinin daha iyi bir versiyonuna dönüştürecek bir hayat yaratmak ve o hayatı yaşamak. İşte hepsi bu.
"kendine kaçmayı aklından bile geçirmeyeceği bir hayat yaratmak." ne güzel bir şey bu. Evet bunu yapmalıyım :)
YanıtlaSilmerhaba bu konular üzerine çok düşünmüş biri olarak herkesin aynı 24 saati var düşüncesine katılmıyorum. Herkesin sorumlulukları işleri ve ailevi durumu farklı. Yardım alabilen var alamayan var.
YanıtlaSilSenin döngüde işi bozanın iş stresinden kurtulmak için akşam saatinde içilen şarabın bütün her şeyi mahvettiğini düşünüyorum. Alkol gece ortası uykusunu kaçırır. İş stresini atmanın başka bir yolunu bulmanı öneririm: uzun bir banyo, hafif bir yoga gibi, nefes egzersizleri hatta güzel hafif bir film bile her şeyi daha iyi yapabilir. Şu an aklıma gelen asmr sleep videolarını kulaklıkla dinlemek. Tam yatmadan önce. Ya da iş dönüşü? işe yarar mı bilmiyorum. Sevgiler.
Ahucum benim derinimde yatan sorunun kaçmak olduğunu fark ettiğimden beri kaçmayı önlemek için kendimi değiştireceğime ya da kendimi kalmaya mecbur bırakacağıma kaçmamı gerektirmeyecek bir hayat versiyonu üzerine çalışıyorum, gerçekten işe yarıyor
YanıtlaSilKüçük joe senin baktığın taraftan bakınca görecelik devreye giriyor yani evet 24 saat herkes için var ama herkes aynı şeylerle uğraşmıyor ki. Bak bu içimi rahatlattı. Şaraba gelince … evet bence de akşam akşam o yorgunluğun üzerine iki kadeh şarap gevşetip uyutuyor. Hem de her akşam tekrarlanınca alışkanlığa dönüşüyor zira arada sırada değil ki, her akşam yoğun bir stresle açıyorum şişeyi. Geçrtiğimiz hafta yine müthiş stresli olmasına rağmen hiç içmedim, hatta yıllardır ilk defa akşam banyo yaptım (normalde sabahları duş alırım) aromatik yağlarla tütsülerle meditasyon ve komedi dizileriyle rahatladım. Özellikle uykuma çok iyi geldi, ertesi günü de çopk daha iyi uyanıp çok daha iyi hallettim teşekkürler ;)
YanıtlaSilay yaşasın! çok mutlu oldum.
YanıtlaSil