11 Haziran 2020 Perşembe
Bana iyi gelenler - 2
7 Haziran 2020 Pazar
Bana iyi gelenler - 1
1 Haziran 2020 Pazartesi
Herkesin normali kendine!
29 Mayıs 2020 Cuma
Kitap yorumu: Mutsuzluk Zamanlarında Mutluluk
23 Mayıs 2020 Cumartesi
Karahindiba tohumları
Her yerdeler !
Sadece yürüyüşte gözümüze, burnumuza, kulağımıza girmesinden bahsetmiyorum. Pencere kapı açmayagör bütün evi ele geçiriyorlar.
Öğleden sonra başlaması muhtemel yağmuru iple çekiyordum. Ortalık mis gibi yıkanacak, hava bile temizlenecek ve tabii karahindiba tohumları sonsuz uçuşlarına ara verecekler...
Diye seviniyordum ama yağmur şöyle bir yağıp geçmiş, bizim saksıların toprakları bile ıslanmamış. Mış çünkü uyuyordum ben. Öğlen uykusu. Yaşlandıkça babama benziyorum. Öğle uykusu düşkünü oldum. Hiç olmazsa 15 dakikalık kestirme yapıyorum. Müthiş bir tazelenme!
Martın ortasından beri evden çalışıyorum. Ofiste çalıştığımdan daha fazla çalıştığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hatta önümüzdeki hafta kullanacağım izin mecburi olmasa tercih etmezdim.
Pandemi günlerinde ekmek yapamamış olabilirim, arayı temizlik ile kapatmayı planlıyorum.
Evin pisliği epeydir gözüme batıyor. Aslında temizleme ihtimali doğduğundan beri batıyor, yoksa üç senedir umrumda değildi. Pislik derken, cam silme, dolap dip köşe temizleme, perde yıkama gibi bahar temizliği bahsediyorum üç bahardır dokunmadığımız alanlar bunlar. Temizlik yapmayı o kadar unutmuşum ki, YouTube videolarına bile baktım: cam nasıl silinir? Sirkeyi biliyordum da şampuan müthiş bir sürpriz bilgi oldu!
Uzun lafın kısası domestiğe bağladım, ev paklanacak, o kadar!
11 Mayıs 2020 Pazartesi
Kitap yorumu: 4 Hane 1 Teslim, 2666, M treni, diziler ve diğerleri...
10 Mayıs 2020 Pazar
Tüm o anaç duygulara gelsin
27 Nisan 2020 Pazartesi
Bugün ofis
23 Nisan 2020 Perşembe
Manyak mıyım, neyim?
Kaç gündür gözüm terastaki koltukta. Güneş çıkıyor ben açmaya niyetleniyorum ama duruyorum akabinde, zira feci rüzgar dışarıda durulacak gibi değil.
Bugün hava durumuna, ve hatta bir haftalık hava durumuna, rüzgar hızına baktım bir cesaret “açalım” dedim, ne olacaksa olsun!
Ay bir güzel oldu. Yılın bu vakitleri 16:00 civarı bizim terasa gölge gelir, geldiği gibi attım kendimi dışarı, mesaiyi masada,
mesai sonrası bira keyfini koltukta bitirdim. An itibariyle saat 20:53 henüz güneş batmadı takılıyorum...
Hani öyle şort t-shirt sanmayın canım, eşofmanım çorabım... ama en azından temiz hava. Buna da şükür.
İyiden iyiye bu evde kalma meselesine alıştım. Pazartesi toplantı için iki saatliğine ofise gideceğim bir acayip geliyor. Sokağa çıkınca yürüyemeyecekmişim gibi, arabaya binsem süremeyecekmişim gibi.
Bana evde olmak öyle bir özgürlük ki, sanki “çık dışarı” deseler isyan edecekmişim gibi...
Manyak mıyım neyim!
14 Nisan 2020 Salı
32.gün
- Bence en az bir yıl daha cebelleşeceğiz
- Virüs bitse bile, şirketin kullandırdığı yıllık izinler yüzünden iznim kalmayacak
- Büyük ihtimal yazın okullar açılacak ve ilk iki maddeyi çözsek bile okula gidecek bir cüce yüzünden burada kalacağız.
10 Nisan 2020 Cuma
Karantina manifestosu
- Kimseye ne yapması gerektiğini söyleme (ekmekse ekmek yogaysa yoga kim ne isterse onu yapsın)
- Kimseyi kendini rehabilite etme şekilleriyle eleştirme (büyük resimcileri bile eleştirmemeye çalışıyorum)
- Kimseyi müsait olup olmadığını sormadan görüntülü arama (özellikle de beni)