17 Aralık 2009 Perşembe

Uyku günlüğü - SON ("yatır kaldır"da 2 haftamız bitti)

Uyku günlüğü için kapanışı yapma vakti geldi.
Okurun vaktini pek bi çaldık, merak edenler için nihayete erdirelim.

Arcanın uykuları düzeldi gibi gibi...
Evet hala gece 1 defa uyanıyor ama kim uyanmıyor ki? çişe kalkmıyor muyuz?
Mesela geçen gün sadece 4'te uyandı, birkaç Y/T den sonra uyudu.
Dün, ben henüz yatmamıştım, yarım gibi uyandı, emzikle uyudu, 6 gibi ezanla uyandı, birkaç Y/K 15 dakika daha uyumamı sağladı, sonra İlker de kalkmış 6 buçuk gibi yine Y/K yapmış, 7 çeyrekte uyandı:)
Bazı geceler 2 gibi uyandığı, 4-5 gibi tekrar kalktığı oluyor. Ama saat başı uyandığı geceler gibi değil.
Arca ilk birkaç günün sonunda kendi kendine uyumayı öğrenmişti. Gerçekten uykusu geldiğinde odasına çekilip koltuğa oturduğumuzda onu kucağımda dik tutup okşayıp sohbet ediyorum. Bir süre sonra zaten uykusu gelmiş olduğundan gözler gidiyor, hemen yatağa koyuyorum, kendi elleri ile oynamaya başladı mı uyuyacak demektir. Ama çok uğraşmama rağmen bir uyku arkadaşı edindiremedim. Panda büyük geldi, emzik oyuncak oldu, Plutoya ısınamadı, battaniye ile savaştı. Halbuki bir uyku arkadaşı işleri kolaylaştırabilirdi. Galiba bu arkadaş dayatma ile olmuyor, kendisinin benimsemesi lazım.

Ellerle oynuyor, yan yatıyor, ağlama yok, zaten geriye dönüp bakıyorum da öyle acayip ağlama olmadı. Jacoblı gecemiz hariç:)) Hülya ve Hayat bize geldiğinde meşhur koltukla tanıştılar ve olay temsili olarak bir defa da canlı aktarılmış oldu:)

Ben bu işi 100% Y/T ile başardım diyebilir miyim? Bence kendi kendine uykuya geçmeyi öğrenmesi deliksiz uykularına çok faydalı oldu. Y/K ise bence bebişe kendi kendine uyumayı öğretmesinden çok, anneye propsuz uyutmayı öğretiyor. Bir ara kendimi sorgulamadım değil... Ben bu bebişe elimi veriyordum, dokunma ihtiyacını tatmin ediyordu belki, hala da elimi tutmaya meyilli ve ben kararlı bir şekilde sadece yanında duruyorum, elimi vermiyorum, acaba bu durum onu yaralıyor mu?? Sonra silkelenip kendime geliyorum, eğer elimi tutmadan uykuya geçmesi onun deliksiz 6-7 saat uyumasını sağlıyorsa, kalite uyku da onun ihtiyacı ise, bu süreçte ağlama yoksa ve zaten uykudan hemen önce birkaç dakika da olsa birbirmize sarıldığımız, sohbet ettiğimiz zaman da hali hazırda mevcutsa o zaman varsın elimi de tutarak uykuya dalmasın.

Azimliyim ben, hep öyleydim. Birşeyi yapmayı istediğim zaman yaparım, aman boşver böyle oluversin diyemeyen bir yapım var. Ama her zaman söylerim, Arca uyumlu bir karaktere sahip, doğuştan da öyleydi, her yapmaya çalıştığımız şeye uyumla cevap verdi, ve öyle olmasaydı belki de Y/T yi bu kadar azimle sürdüremezdik. İlker de kararlılığa tam destek verdi, tüm kurallarımıza uydu. Y/K ye rağmen çok uyandığı gecelerde doğru sorgulamalar/tespitler yaptı, yalnız bırakmadı, kafa yordu. Üzerini çok açtığı için üşüyor olabilir dedi, belki uyanmalarına sebeplerden biri buydu. Hemen müdahale edip uyku tulumu aradık, buluncaya kadar 2 kat giydirdirerek çözmeye çalıştık.
Çok uzatmadan bu tecrübeden öğrendiklerimi maddeleyelim kapanışı (umarım bir daha açılmamak üzere) yapalım:
1. Bebeğin yapısı mutlaka önemli ama inatçı karakteri de olsa annenin kararlılığı karşısında yelkenler suya inebilir, belki daha uzun sürer, pes etmemeli.
2. Kararlılık birinci anahtar kelime, ikincisi sabır, çünkü süreç uzun. Ve bence bizim sürecimiz hala devam ediyor, birkaç gün sonra herşey başa dönebilir. Nasıl ki uyku sorunumuz olduğunu kabul etmem 2,5 ayımı aldı, bu iş çözdük demek için de 2 hafta çok erken.
3. Destek şart!! Baba kayıtsız şartsız destek olmalı bence. Yapıcı sorgulamalarla yaklaşmalı. Sürecin devamında destekleyici çözüm önerileri sunmalı.
4. Gündüz uykuları aynı istikrarla devam etmeli. Ümit Ablaya ilk günden ilgili sayfaları okutturdum, destek oldu, aynı şekilde uyutmaya çalıştı, üstelik benim aynı anda evde olup gösterme şansım yoktu.
5. Bizim başından beri rutinimizin olmasının bu süreçte yardımcı olduğunu düşünüyorum. Arca'nın uyku yemek saatleri hep düzenli oldu. Sonra gece uyanmalarını olduğu dönemde bile uykuya geçişimiz bir rutin dahilindeydi, sadece yöntemi ve alışkanlıklarımızı değiştirmiş olduk. RUTİN RUTİN RUTİN... tekdüzeliği bu kadar seveceğimi hiç tahmin etmezdim:)
6. Rahat olmak lazım, bunu ilk zamanlar başaramadım, ama gerek İlker gerek blog dostları hep rahatlatmaya çalıştı beni. Bir yerden sonra amaaan elimden geleni yapıyorum olursa olur olmazsa olmaz rahatlığına erişmek lazım. Kötüye gitmiyor ki, zaten kötü olan birşeyi iyileştirmeye çalışıyorsun, en kötü ihtimalle başa dönersin. Üstelik bu bebek milleti herşeyi anlıyor, kararlılığını, kararsızlığını, sevgini, öfkeni, gerginliğini... Mutlu anne = mutlu bebek :)
İyi uykular, mutlu rüyalar, tüm bebeklere ve annelere...

Konu ile ilgili serinin tamamı :
Uyku günlüğü - 1
Uyku günlüğü - 2
Uyku günlüğü - 3
Uyku günlüğü - 4
Uyku günlüğü - 5
Uyku günlüğü - 6
Uyku günlüğü - SON

4 yorum:

  1. Evet Yeliz'cim azimle ... duvarı delermiş arkadaşım :)
    Azmine hayranım. Kendimdense hiç umudum yok :b

    Arcamın tatlı yanaklarından öperim.

    YanıtlaSil
  2. Eş desteği gerçekten çok önemli.İlker'i gerçekten çok takdir ediyorum, sağolsun, varolsun.

    Umarız en kötü günleriniz böyle olur. Daha deliksiz geceler diliyorum.

    YanıtlaSil
  3. Hadi gozun aydin. Artik cok cok buyuk bir dis agrisi olmadikca deliksiz uykular sizi bekler :)

    YanıtlaSil
  4. TEBRIK EDIYORUM ve onunde saygiyla egiliyorum.
    Iste budur !

    YanıtlaSil