20 Şubat 2015 Cuma

Saatleri Ayarlama Enstitüsü

Bazı insanlar, bazı filmler, bazı kitaplar özellikle de bazı kitaplar hayatta ikinci bir şansı hak ediyor. Hatta üçüncü...

Saatleri ayarlama enstitüsü (SAE) için bir yandan "iyi de her kitabı sevmek zorunda değilim ki..." diyedurayım, umudumu hiç kaybetmemiştim.

Birkaç yıl önce aklıma başka bir kitap takılınca ilk otuz sayfasında da bir şekilde içine giremeyince, okunacaklar rafına geri koymuştum. Geçen yıl ise, yine elime almış, bu defa elli sayfanın sonunda "galiba sevemeyeceğim" deyip yine aynı rafa yolcu etmiştim. Artık okunacaklar rafının müebbet sakini olmaya aday haline gelmişti ki, bir akşam açık havada sigara sohbetinde (içmem ama içenlerle mutlaka dışarı çıkarım, dumandan mıdır bilmem, sohbet hep keyifli olur çünkü) Selda'nın anlattığı bir bağlantı kitabı yeniden gündeme oturttu. (Tamam biraz bira da etkili olmuş olabilir:P)




Kitap kulübünden Selda, iyi bir okuyucu, Türk edebiyatına hakim dopdolu bir şahıstır. Araştırmalarına, yazılarına ve birikimine çok değer veririm. Kulüpte iyi ki var dediğim kadınlardan biridir. O sohbet sırasında dedi ki; "Türk toplumunun yozlaşmasını bireyden topluma irdeleyen birbirini tamamlayan üç romandan biri Tutunamayanlar, biri Aylak Adam biri de Saatleri Ayarlama Enstitüsü'dür. Hepsi birlikte bir bütündür" Belki de böyle demedi, ben dötümden uyduruyorum ama aşağı yukarı bunları söyledi. Tutunamayanları, ardından Aylak Adamı okumuşken SAE'ne bir şans daha vermemek olmazdı.

İyi ki de vermişim. O ilk altmış yetmiş sayfanın sonrasında kitaba öyle bağlandım ki, elimden bırakamaz oldum. Kitap için boşuna "büyük bir eser" lafını kullanmıyorlarmış meğer.

Diğer iki kitaptan farklı olarak SAE, toplumu bireyden başlayarak öyle incelikli bir şekilde hicvediyor ki, batı-doğu arasına sıkışmışlığa, içi boş halka iki beden büyük gelmiş modernizme gülmeden edemiyorsun. Toplu taşıma araçlarında hiçbir surette rahatlığından ödün vermeyen bendeniz pek çok satırda kıkırdamamı, birçoğunda gülümsememi saklayamadım. Bana Aziz Nesin'in kitaplarını anımsattı ve tabii ki bütün kitaplarını yuttuğum ilk gençlik yıllarımı.

Bazı kült eserleri okuyamamak, kafanın almaması ya da ne bileyim o an için istek duymamak utanılacak şeyler değil. Hani iyi bir okur olmak için en baba kitapları yalayıp yutmak gerekmiyor. Ya da kafan hiç basmadığı ve aslında bitiremediğin halde sırf okuyan çevrelerde yer edinmek için okudum, bayıldım öldüm bittim demek gerekmiyor. Her insan her kitabı da sevecek değil kardeşim. Ben hep bunu savunuyorum. Şimdiye kadar da iki denememde SAE için böyle düşünüyor, açıkça da ifade ediyordum. Şu an artık zamanı mıydı, o zor eşiği atlamaya sabrım mı vardı bilemiyorum, bildiğim tek şey iyi ki üçüncü bir şans vermişim, iyi ki...

14 yorum:

  1. Evet ben de okumadım bu kitabı. Ben de senden esinlenerek bir challenge listesi hazırladım biliyor musun? Yalnız kitap sayısında senin kadar iddialı değildim hedefim 25 ama bugün 5. kitabımı bitirdim. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 5 süper başlangıç ahucum bu hızla 50 bile olur:)

      Sil
  2. Ne tesadüf , bu kitap iki kez bırakmayla şimdi üçüncü kez elimde ve daha önce neden beğenmemişim deyip keyifle okuyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. demek allahın hakkı üçtür efsanesi gerçekmiş:)

      Sil
  3. Okul yillarinda okudum diye hatirliyorum ama not aliyorum.Kütüphanede bulursam okuyacâgim tekrar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bazı kitaplar her yaşta ayrı bir tat bırakıyor belki bu defa farklı bir bakış açısı getirir:)

      Sil
  4. O kadar cok methini duydum o kadar çok alıntı okudum ki mutlaka okumalıyım dedim ama yok, ı ıı bitiremedim. Kütüphanede duruyor. İnşallah 2.'ye olmadı 3.'ye :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. üçtür üçtür allahın hakkı üçtür:) vazgeçmeyin:)

      Sil
  5. Konuyla hic alakasi olmadigini biliyorum ama sormam lazım cunku ben butun kitap tavsiyelerimi senden aliyorum. Hamileligin 2. Ayinda baslamam gereken senin okudugun tum kitap listesini alabilir miyim? Beslenme gelişim bebek bakimi ne olursa olur 0 deneyim ve 0 bilgi ile suan herturlu yardima ihtiyacım var�� vaktiniz olurda cvp yazarsaniz cook sevinirim bi care yeni gebeye yardim edip sevabada girersin (duygu somurusunun dibine vurdum bundan yazi bile cikar��) mercan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. MERCANIM CANIM benim mercanım mısın sen?? bak vallahi ağlıyordum aslında ağlamıyordum da bir şeyler yazarken gözyaşları damlıyordu istemsizce diyelim:P sonra bloga gireyim dedim, yorumlar çok gelmiş iki satır cevap yazayım dedim, ve BAMMMM senin yorumun... pek duygulandım ama sen bana bakma:) hemen o çeşhur "bebeğinizi beklerken sizi neler bekler" adlı kitabı alıyorsun, sonrasını bana bırak. Söz veriyorum şimdiye kadar okuduğum bütün ebeveyn eğitim kitaplarını paylaşacağım şerefsizim. Kız olursa adını yeliz koyun puhahahahahaha tebrikler:)))

      Sil
  6. Benim tabiki uzun zamandır yazamıyordum ama hatırlıyor olmanıza öyle mutlu oldum ki.. ama ağlamayın ne olur zaten o ses türkiye programında bile elenenlere ağlayan moda girdim (yazarken bile gözlerim doluyor) dayanamam ağlarım bende. hemen alacağım kitabı tavsilerinizi merakla bekliyorum bu arada daha 6 haftalık ve ailemin bile haberi yok netleşmeden kimseye bişey söylemiyorum. öğrendiğim gibi hemen ne okumalıyım diye düşündüm ve BAMMM siz geldiniz aklıma :) teşekkürler.. mercan

    YanıtlaSil
  7. Merhaba Yeliz, seni goodreads'te de takip etmek çok güzel oldu. O ne challange! Ben atayım kendimi şurdan aşağı :) Ben de SAE'ye başından öyle aman aman bağlanamamıştım, karakterler birbirine girmişti. Ama sonradan açılıyor, sonuçta hep dediğimiz gibi yazıldığı günden bugüne değişmemiş çoğu şey maalesef. Bana da Tutunamayanlar fena gelmişti. Özellikle o sayfalarca noktalamasız bilinç akışı bölümü, bilincimi aldı götürdü ne yalan söyleyeyim :)) Sonuçta kitabı bitirdim ama herkesin favorisine girdiği gibi benimkine girmedi. Zorlamamak lazım, öyle zamanlarda bırakmak lazım belki ama soğuduğum kitaba da bir daha hiç başlamıyorum ki ben... Miray

    YanıtlaSil