Ergenim Arca ile baş başa yeni bir beş hafta daha devirmek üzereyiz. Malum İlker'i gören cennetlik.
Bizim ergeni fbu süreçte biraz çözdüm ben, belki o da beni çözdü, ya da "deli kadın kendi haline bırakayım" diyerek halden anlıyor, artık bilmiyorum, ama götümü kaşıyayım daha iyiyiz. En azından sakinleşmek için her akşam bir demlik papatya çayı içmek lavanta yağı koklamak zorunda kalmıyorum.
Çözdüm derken, aslında şöyle...
Gıdasını ağzına göre olanından hazır ediyorum. Eklermiş, browniymiş, etmiş tavukmuş eksik etmiyorum. Sebze yemeklerini haftada 1-2'ye düşürdüm, patatesli yumurtanın bir sebze yemeği olduğunda anlaşmaya vardık, hiç sorun yok. Meyve tabaklarını, makarnasını itirazsız temin edince sınav haftaları boyunca sabahları propolis içmeyi kabul etti. Maksat bünye sağlam olsun.
Hele bir de bu hafta sınavları bitti, saatlerce PS oynuyor, sesimi çıkarmıyorum ya, benden iyisi yok. Eşek değilim ben de, birlikte belirlediğimiz kurallara uymaya, sınavlara ciddiyetle çalışmaya kendini adayan çocuğa tatil zamanı oyun yasaklayacak değilim. Tabii arada kitap okuyor olması benim yumuşak karnım, yelkenlerim suya iniyor.
Diğer ergen talks yazılarına bakınca, epey yol katetmiş gibi görünebilirim, ama ben ipleri epey gevşettim, bunun payı büyük. Düşün yani odasının kapısını açamıyodum, o ağır koku eve siniyordu, yine de yaygara yapmadım. Hakkımın tarafıma teslim edilmesini istirham ediyorum :)
Neyse işte hal böyle olunca, bizim ergen talks bazen çok eğlenceli oluyor (lütfen dikkat bazen...)
Bizim ergenin tüm gün yayarak PS oynadığı, meyve tabağı gömdüğü, kitap okurken gece yarılarına kadar bir o köşe bir bu köşe savrulduğu yatağından siteyi ana caddeye bağlayan sokak, özellikle de kavak ağaçlarının çıplak kaldığı bu mevsimde çok net görülüyor. Bizimki meğer bir süredir, bir arabaya takmış imiş, birkaç hafta önce gecenin bir vakti geldi, "anne sokakta acayip bir araç var, içinde lambalar filan yanıyor ve içinde biri var, farları filan sürekli açık" diye rapor verdi. Önce okuduğu Sherlock Holmes'lerin etkisine verdim ama sonra birkaç gece takip ettik, doğru. Beyaz bir araba, hep aynı yerde. Kimi sabahlar ofise gideceksem, Arca'nın okulu bizim ofisin karşısında olduğu için birlikte çıkıyoruz, arabanın yanından geçerken iyice yavaşlıyoruz, sabahın alacakaranlığında içerde biri olduğunu seçiyoruz ama kimdir necidir bir türlü çözemiyoruz. Siyah camlı beyaz araba bir muamma...
Önce sivil polis dedim, bizde beyaz Toros varsa, burada da beyaz başka bir şey vardır, yani olabilir. Bizim sokağa polisler pusu kurar genelde, ana caddeden arama yapacakları araçları sokağa çekip hem kaçmalarının önüne geçer hem de trafiği engellemez, ama bir gün dikkat ettim, operasyonla alakası da yok.
Gece 1-2 farları yanıyor, sabah olduğu yerde araba çalışıyor, ön camında noel ışıklandırması var...
Haftalardır böyle...Bazen yok oluyor, geçen pazar market dönüşü yoktu, karşı caddede benzinciye girmiş. Takip ettiğimi de çaktırmamaya çalışıyorum ama camını tıklatıp kardeş sen ne ayaksın diyesim var. Haftalarca ya haftalarca... Hatta uzaktan fotoğrafını çekip muhtereme bile gönderdim. Çok uzaktan olduğu için böyle kötü görünüyor ama işte bu!
Biz uzaylı, sivil polis, ajan filan sanaduralım, muhterem evsizdir o diye tartışmalara mantık noktasını koydu. O vakittir Arca ile hikayeler yazıyoruz, ben diyorum koca (hadi burda koca da pek yok partner diyelim) şiddetinden kaçmış bir hemcinsim, ay eve mi alsak diye içimden geçiyor mesela. Gözümüz sürekli sokakta zira Arca'nın odasının yanında benim çalışma odası var, tüm gün ve de mutfaktan geceleri takipteyiz.
Pazar günüydü, ergen odası temizlik aktiviteleri çerçevesinde ben çarşaf değiştirirken ergenimiz yine sokağı dikizlemekteydi. "Aha" dedi "çıktı vallahi içindeki çıktı" Sindik perdenin ardına, hay aksi uzak gözlüklerim de yok, koştum buldum, dikiz devam. O da ne!? Ergenim Arca eski oyuncak kutusundan oyuncak dürbünü çıkarmış, pencerenin önünde pehlivan gibi dikiz yapıyor! Oğlum deli misin, görecek! "Görmez anne, kamuflaj desenli pijamam var" nihahahao
Şüpheli şahıs erkek çıktı. genç gibi. Bütün pazar gözetledik, Arca'nın kamuflaj desenli pijamasına güvenerekten pek de açık seçik takip ettik. Evet kesin bunu karısı (peki partneri diyelim ) evden atmış. Bizim sokak güvenli ve de sık sık polis tarafından mesken tutulduğu için ekstra güvenli bir çıkmaz sokak olduğu için buraya konuşlanmış. Sabahtan güneşi de alıyor, ısınmada ultra çözüm. O pazar günü arabadaki çöpleri filan attı. Bugün baktım, sinmiş bagaj kapağının arkasına eşofmanını değiştiriyor. Eğer bizim siteye büyük çaplı bir soygun yapmayı planlayan bir çete mensubu değilse, ki kanımca olabilemez neticede -5 derecede kim tüm gece nöbet tutar, hem ne için? kıytırık bisikletlerimiz için mi? Üstelik haftalarca? Yok ya bunu hanım atmış evden bu da burda takılıyor. bizim komşular da aksi gibi tatile çıktılar ya, bu keşfimizi paylaşamıyorum, neyse hafta sonuna doğru İdiller kayaktan gelince Yiğitle tıklatırız camını. Benim fransızcam buranın yerlisine hesap sormaya yetmez. Yiğit'e derim, kardeş tercüme ediver: Sen ne ayaksın ... What foot are you :)))
İlginçmiş. Devamını bekliyoruz heyecanla :)
YanıtlaSilacayip merak iste, sefil hayatimiza heyecan katiyoruz. meseleyi cozeyim haber edecegim
YanıtlaSilValla ben olsam anında polisi arardım. ya da mahallede ki erkekleri
YanıtlaSilüzerine salardım. sizin hem babanız da evde değil, iyi korkmuyorsunuz.