1 Kasım 2012 Perşembe

Nerede kalmıştık? - Mola yöntemi 2

Nerede kalmıştık?

Evet, ben bizim evdeki insan yavrusundan yaka silkmiştim. Havada uçuşan yemekler (ulen o ıspanakları sekiz su yıkadım ben, nankör!), anneye el kaldırmalar (bababababba), bağırmalar (kimden öğreniyor bilmiyorum ki:P halbuki ben ne mülayim kadınım:P), tutturmalar, zırlamalar, laf dinlememeler, söz kesmeler….


Disiplin şart olmuştu!

Kimse bana el kadar velet demesin, dalarım. Tepemize çıktı yeminlen! Babasını dinlerdi, şimdi onu da sallamıyor (ya da uyuyakalıyor:P) Şimdi kıçını döner gider, yarın odasının kapısını çarpar gider, daha büyüdü mü evin kapısını çarpar gider. Erkek çocuğu aman diyim!

Eee fiziksel şiddete de karşıyız karı koca (evet biz psikolojik şiddetten yanayız, İlker mırmır konuşmak suretiyle beyin mıncıklaması yapıyor ben sayıyorum olmadı bağırıyorum, bir mıncıklama da böyle, ambale oldu çocuk hani yakında “dövün lan beni Allah aşkına dövün de kurtulayım bu işkenceden” diyecek) dolayısıyla fırından yeni çıkmış dumanı üstünde bir yönteme şiddetle ihtiyaç duyduğumuza, günün çorbası ailesi adına bizzat kendim karar verdim.

Mola yöntemi.
Nerde yazıyordu o? Hani mola veriyorsun da çocuk manyağa bağlamadan sakinleşiyor?

“Mahallenin en mutlu yumurcağı” – Harvey Karp ve “SOS Ana babalara yardım!”- Lynn Clark. (en çok aklımda kalanlar bunlar, eminim diğerlerinde de vardır)

Bu iki amca güzelce yazmış, ikisi farklı şeylerden bahsetmiyor (bence hiçbir ana baba eğitim kitabı farklı şeylerden bahsetmiyor, aslında hepsi hemen aynı şeyi farklı şekillerde anlatıyor), sadece Lynn Clark bir kitaba yaymış yöntemi ve daha geniş bir yaş grubu için ele alıyor. Karp’ın kitabı herkesin bildiği gibi 1-4 yaş arası.

Kitaplar tamam, başka ne lazım?

Kabul edilemez davranışlarda bulunan bir velet (biz ona burada kısaca Arca diyeceğiz), sakinleştirici yutmuş ya da fincan fincan meditasyon çayı tüketmiş bir anne (biz ona burada kısaca Yeliz diyeceğiz), konuya şüpheci fakat ilgiyle yaklaşan bir baba (ona bir şey demeye gerek yok zira bu postta kendisiyle bir münasebetimiz olmayacak, ben eksik kalmasın diye yazdım), sıkıcı bir oda, bir sandalye ve süre için bir çözüm ortağı (eğlence unsuru olan mutfak alarmının yerine üç dakikalık kum saati)

Nedir ?

Kabul edilemez davranışlar için önce uyarını yap.

(bağırma, saygısızlık, vurma, yemeği atma, oyuncağa-mobilyaya-eşyaya uyarılmış olmasına rağmen zarar vermeye devam etme, tutturma, küfretme… gibi. dudak bükme, kabuğuna çekilme, ağlama gibi davranışlar için önermiyorlar, aman ha çocuğun içine kapanıklığına kıl olursun, tıkarsın odaya sonra iyice manyak etme çocuğu, aman bacım!)

Sonra – sakince- molaya ihtiyacı olduğunu söyle ve mola yerine götür.

Güvenli bir yer olacak ama odası gibi de eğlenceli olmayacak. Katiyen karanlık bir oda olmasın, kiler dolap gibi alanlar olmasın. Tabii canım terbiye edeceğiz diye travmatik bebe yaratmanın lüzumu yok. Ve tabii mümkünse gerçekten olayı ciddiye alsın. Düşünsün. Kendin de asabi olmayacaksın ama sakin sakin odaya göndereceksin.

Allah seni inandırsın geçen hafta ben hep sakindim, hani dün anlattığım PMS çayından fincan fincan içtin mi sinir, asabiyet kalmıyor zaten, pedagog olup çıkıyorsun. Önce arıza çıkardı, oturmam dedi, kurcalarım dedi, kalkarım dedi (demediyse de yapacağının sinyallerini verdi, ben gözünden anlarım)

Yutar mıyım lan ben bu numaraları? Sen pisliksen ben bitki çayımı dikmişim de gelmişim, bu gazla cool anneliğin kitabını yazarım şerefsizim!

“Arca kum saati dolasıya kadar burada oturup düşüneceksin. Kalkmak yok, etrafı kurcalamak yok, ağlamak yok, çıkmak yok. Kapıyı açık bırakıyorum, sana güveniyorum. Çıkarsan, kurcalarsan, kalkarsan, ağlarsan süre uzar, sen bilirsin.”


Budur abicim.

Verileri paylaş. Ön bilgiyi ver. Sakince sinirlenmeden ver. Dediğini dinlerse ne olur, dinlemezse ne olur, bütün sonuçları paylaş, seçimi ona bırak. Sınırını bilsin, ne kadar süre oturacağını bilsin, tercihini yapsın, sonucuna katlansın. Ha dinlemiyor mu? UYGULA! Ama kesinlikle uygula ki bir dahaki sefere de her seferinde de uygulayacağını bilsin.

Bir de bu kötü bir şey değil. Bağırmıyorsun, onu azarlamıyorsun, rencide etmiyorsun, fiziksel şiddet uygulamıyorsun. Sadece düşünmesi için davranışını düzeltmesi, sakinleşmesi için hem kendine hem ona fırsat tanıyorsun. (Vicdan yapanlar bu cümleyi sık sık tekrarlarsa vicdan rahata eriyor, ohh)

Sakinleşmeye yarıyor mu? yarıyor. Amma velakin hatalı davranış yineleniyor mu? Hmm bunu söylemek için erken sanırım. Mesela dün akşam annemler sırf Arca’yı görmeye geldiler, özlemişler, ama Arca şımarıklığın alasını yaptı, öyle zıvanadan çıktı ki, mola vermek zorunda kaldık. Hazır seyirci de var diye ağladı, zırladı bütün “drama queen” yeteneklerini sergiledi. Stabil duruşumu bozmadım, sonrasında öpüşüp koklaşıp konuştuk, ona anneannesiyle dedesinin yanına gitmesini söylemememe rağmen o gidip yanlarına oturdu, nispeten daha sakindi.

Bu olumlu bir örnekti ama her zaman böyle olmuyor, alışkanlık haline gelmiş bazı davranışlar maalesef yineleniyor ve hiç saklayacak değilim, bir gün içinde üç defa gönderdim odaya. Ya ben bir şeyleri yanlış yapıyorum ya Arca arka odada bir çikolata kaynağı filan buldu, bakalım yakında çıkar kokusu.

Kitaplardan birkaç önemli notla bitirelim, günün çorbasının bu pek mühim konuya bastığı parmağı da kaldıralım artık: )

. Süre her yaş için 1 dakika ve hep aynı olacak.

. Molaya giderken sakin olunacak, fazla konuşulmayacak

. Harvey Karp molanın hemen sonrasında konuşmayın ders vermeyin diyor ama Lynn Clark konu üzerinde konuşun diyor, ben konuşmayı tercih ediyorum. Belki Karp daha küçük çocuklar için demiştir.

. Karp banyoyu mekan olarak seçmeyin diyor, Clark daha büyük çocuklar için tuvaleti bahane edip yırtmaya çalışmasınlar diye banyonun iyi bir seçim olacağını düşünüyor. Arca için banyo eğlenceli olduğundan ben şimdilik arka odayı tercih ediyorum.

. Yönteme başlamadan çok önce yöntemin anlatılmasını tavsiye ediyorlar. Biz konuşmuştuk ve Arca çok olumluydu, bir de okuldan benzer bir uygulamaya alışkın bence. Zira okulda diğer sınafa şutlanıyorlar, biliyorum. Bu sebepten Karp 15 aylıktan itibaren uygulayın demesine rağmen ben 3-4 yaşın uygun olduğunu düşünüyorum.

5 yorum:

  1. aa bunlar bizim süper dadının anlattıkları.. bak bak kopya çekmiş demek ki... sonuna kadar katılıyorum yazdıklarına.. ne sevginin ne de kızmanın dozunu kaçırmalı..

    YanıtlaSil
  2. ben de süper dadıdan bahsedecektim. trt1 de bir program... sandalyeyi fırlatıp atan çocuklar bile oldu. o sonunda neden mola aldığını anlatıp özür dilemesini istiyor ve özür diledikten sonra öpüşüp sarılıyorlar..

    YanıtlaSil
  3. aa cidden mi ? hala yayınlanıyor mu süper dadı? ben izlemedim ama olumsuz eleştiriler duydum süper dadı hakkında. Internetten araştırayım, teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. güzel bir yöntem bence, ama uygulayabildin mi desen hiç aklıma gelmedi bugüne kadar...

    YanıtlaSil
  5. Yillardir ogretmenlerin kreslerde uyguladigi; annelerin de ogrenince cingar cikardigi yontem la bu:P
    Alpi de vakti zmaninda bu felegin cemberinden gecti Yelizcan. Yalniz 6 yas itibariyle bizim de yenilige ihtiyacimiz var. Hani diyorum; bir haftasonu gelsek size de, Ilker oturtsa Alpi' yi karsisina da mir mir mir mir? Alpi oglan uyusa mesela. Olma mi? :)

    YanıtlaSil