Ömrümün yarısını da geçti

 Üç güne ite kaka sığdırdığımız bir haftaydı. Memleketim bayram tatiline girerken biz de burada long weekend turlarındayız.

Yarın buranın dini bayramı, İsa göğe yükselecek ziyade olsun. Burada sevdiğim bir şey var ki, mesela bir resmi tatil haftasonuna geldi mi, onu hafta içi bir gün tatil yapıyorlar, mesela 1 mayıs cumaretesiydi ya, o tatili aldılar bu cumaya koydular 4 günlük tatil oluverdi, allah bereket versin.

Az önce muhteremin doğumgününü (evet benden 11 gün küçük kendisi, yaş farkımızı 11 gün kutluyor) hunharca pastaya dalma fantazisi ile kutladık, insülin tavan! 

Karşılıklı oturuyoruz, o çay içiyor ben şarap... o bilgisayarda menajerlik oynuyor ben blog yazıyorum...

Tam da şu anda aklıma yıllar evvel yazdığım ömrümün yarısı yazısı geliyor. Ömrümün yarısını da geçti, birlikte 25 seneyi devirdik!

Başka bambaşka keyiflerimiz olsa da ortak geçmişimiz var, birlikte inşa ettiğimiz...  

Bak mesela an itibariyle, arkada çalan 90’lar listesine beraber eşlik ediyoruz, o menajerlik oynar ben blog yazarken ...

Gerçi benim sesim iğrenç ve o da korkunç dans ediyor ama olsun ...

(Arca sesini benden dans yeteneğini Muhteremden almış, yazık lan bir de yeni nesil iyi genleri alır derler büyük yalan!)