12 Aralık 2020 Cumartesi

An itibariyle

 Bir Cumartesi gününden tüm beklentilerini karşılaşmış bir kadın olarak #ulukoltuknazmiye ‘den bildiriyorum: sabahtan itibaren kendimle vakit geçirdim, işlerimi hallettim, spor yaptım, haftalık saç vücut bakımlarımı uyguladım, muhteremle yemek hazırladık, mis gibi yedik... ve nihayet mumlarımı tütsümü yaktım, yemekten kalan şarabımı yamacıma aldım, demleniyorum. 

Evde benimle özdeşleşen eşyalara isim vermeye başladım, yaşlanıyorum kesin! Koltuk neden nazmiye bilmiyorum, ağırbaşlı bir kabullenişi var totomu, ondan mı acep?

Bir de oil burner’ım var, #ufunethanım ufunetimi alıyor, yakıyorum bir çay ağacı yakıyorum lavanta mis...

Daha çok var da, boşver şimdi...

Bugünden tüm beklentim, biraz kendimle vakit geçirmek, ufak tefek de iş halletmekti. 

İş halletmek derken mesela çalışma odasını temizlemek. İlker evin diğer her tarafıyla (tuvalet hariç, nedense o benim görevim) ilgileniyor da benim çalışma odama giremiyor, hayır ben çıksam girebilecek de ben çıkamıyorum. #kendimeairbiroda edinmişim, çıkar mıyım? 

Sabah 06:30 itibariyle giriyorum. Sabah sayfaları, günlük, meditasyon artık o gün ne canım çekiyorsa ... sonra çok değil, yarım saatlik egzersiz. Bizim Leslie’yle. Sporu hayatımın vazgeçilmez parçası yapma projesi başarıya ulaşırsa Leslie’ye ödül vereceğim. 

Sabah ritüellerim bitince çalışma düzenine bir kapanıyorum o kapanış! Akşama kadar çıkmıyorum, yemek ve kahve çay molaları hariç. Haliyle oda cuma akşamı itibariyle savaş alanına dönmüş oluyor. 

Şikayet etmiyorum. Temizlemek ruhuma da iyi geldi. 

Çünkü aslında sadece çalışmıyorum ki bu odada... arkadaşlarımla zoom toplantıları yapıyorum, spor ve yoga yapıyorum, Arca ile sohbet ediyorum (onun odası sohbet için fazla ilgi dağıtıcı:( ) kitap okuyorum, blog yazıyorum(şu an olduğu gibi) kafa dinliyorum. Bu odanın enerjisinin hem yüksek olmasına ihtiyacım var. 

Ve hemen her hafta sonunun konusu bu odanın düzenlenmesi oluyor...



Bu yukarıdakiler de geçen haftadan.. instagramdaki hikayeden kopyaladım.

Ya geçen hafta neydi öyle? Bir ara yoğunluktan tuvalete gidemedim, toplantı sırasında elimde laptop kulağımda kulaklıklarla işedim, muted olmasan şııırrrr...

Neyse ki görüntülü toplantılarımız pek az.

Perşembe günü birkaç toplantı için ofise gittim, çok  acıklıydı, her yıl kurulan noel ağaçları yoktu:( niye olsun ki insan mı var! Birkaç cılız ışıkla noel ruhu katmaya çalışmışlar, daha fena olmuş.

o kadar önleme ve o kadar az çalışana rağmen müthiş gerildim, eve geldiğimde yorgunluktan ve virüs kapacağım stresinden sekizde sızmışım. 

Evimin fanusu içinde olmaya o kadar alışmışım ki, o gün ofis beni ürküttü. Sosyal mesafe sınırları içinde sohbet ettiğim arkadaşıma “evde ritüellerime çok alıştım, ofise döneceğimiz zaman çok zorlanacağım” bile dedim. Hayır abartmıyorum, o kadar alıştım ki izole olmaya, benim için eski normlara dönmek çok zor olacak. 

Pandemiyi katlanır kılmaya yönelik sistemlerim iyi çalışıyor, - bunda benim içedönük yapımın, muhteremin hep yakınımda olmasının payı büyük biliyorum- o derece iyi çalışıyor ki, asosyalliğin güvenli kollarından ayrılmak istemiyorum, istiyorum ki her şey virtüel olsun. Çok sevdiğin bir kitabın son sayfalarında gibiyim hem sonu gelsin istiyorum hem bitecek diye bir hüzün.

Evet manyağım, kimseye normal olduğumu söylemedim.

Şimdi bir cumartesi akşamı için en güzel kapanışı yapmaya gidiyorum... yeni bir kitaba başlamaya .. Mario Vargas Llosa Masalcı. Şimdiden keyifli bir pazar olsun.




5 yorum:

  1. Asosyallik konusunda çok benziyoruz. Ben pandemi başladığından bu yana hep işe gittim. Hatta sokağa çıkma yasağı olduğu ilk zamanlarda bile işe gittim. Evde çalışabilseydim eğer, aynı sizin gibi çok kolay uyum sağlardım.
    Demem o ki, hangimiz normal ki zaten :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumlara tlfdan cvp yazmakta sıkıntı yaşıyorum umarım bu cvp yayınlanabilir:
      Hepimiz için zor ama sosyalleşmeye daha çok ihtiyaç duyanlar için daha zor maalesef:(

      Sil
  2. ooo gerçekten iyi bir final, iyi bir kitap.
    çarşamba günü lockdown - light bitiyor lockdown - hard başlıyor bizde de... hafif bir panik atak geçirdiğimi gizlemeyeceğim ama biliyorum, geçecek.... umarım layıkıyla (tırlatmadan) geçiririm bu seferkini de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hadi ya? Geçecek ya hiç sıkma canını az kaldı. Bak aşı geliyor, çin gibi ülkeler nasıl üstesinden geldiyse biz de gleceğiz

      Sil