27 Haziran 2021 Pazar

Ne kışçıyım ne yazcı baharcıyım baharcı

İki seksen yattım sırtım sol tarafım felç sanki. Aşının ikinci dozunun ertesi sabahından bildirimlerim böyleydi. 


Dün sabah aşı yapan doktor uyarmıştı ama bütün günü rahat geçirince “bana plasebo mu sıktıkar” diye geyiğe vurmuştum, erken konuşmuşum. Külçe gibiydim sabah.


Neyse bir ağrı kesici aldım, kahve, geç kahvaltı derken normale döndüm. Aşınızı yaptırın asfalyalarımı attırmayın!


Aşılarımızın ikinci dozunu da oluyoruz ama 14 gün geçmeyeceği için PCR testimizin sonucunu alıp yola öyle çıkacağız. Ve açıkçası bende ufaktan bir tırsma var. Nedeni Arca. İlk doz aşımızın öncesinde viral bir enfeksiyon geçirmişti, tırsmış test yaptırmıştık. Neyse ki negatifti de aşı serüveni başlayabilmişti. İkinci dozun iki gün öncesinde yine bir hastalık durumu. Ulan bize mi garezin? Bu cüce hep böyleydi, ben iş seyahatine mi çıkacağım, İlkerim balığa mı gidecek, doğum günü partisi mi yapcağız, bizimki ateşlenirdi. Bacağında kıllar çıktı yine böyle ! Bu defaki iyice fena. Kusmayla başladı, burun akıntısı, hafiften ateş. Doktora da götüremedik. Aşı günü de geldi çattı, olduk aşımızı. Çarşamba da testimizi olacağız ki cuma yıla çıkalım. Tabii negatifsek … hadi bakalım olaylar olaylar…


Ama şu anda bunları düşünemeyecek kadar keyfim yerinde. Neden çünkü güneş yüzünü gösterdi. Akşam serininde petunya ve karanfil kokularıyla mest oluyorum hatta o kokulu çileklerden bir tanesi iyice ermiş yıkayıp Arca’ya verdim. Ama biliyorum artık öğrendim 1 saate kalmaz yağmur patlatır. Şikayet etmiyorum yağmursever olarak huzur buluyorum. Buralılar beni garipsiyorlar, güneşin bağrıdan gelip güneşin nadide bir parça olduğu bu ülkede nasıl kafayı yemediğime şaşıyorlar. 4 yıldır nasıl oldu da depresyona girmedim? 


Ege’nin güneşini nasıl aşkla kucaklıyorsam buranın yağmuru da öyle mutlu ediyor beni. 


Ne kışçıyım ne yazcı baharcıyım baharcı :)))



Yılın bu zamanları - belki mayıs emin değilim- izmir’deki sokaklarda portakal çiçekleri açar, yürürken belli belirsiz duyarsınız kokusunu ve durur içinize çekersiniz.. bildiniz mi? İşte o etkiyi burada şehrin göbeğinde ıhlamur kokularıyla yaşıyorum, yürürken ilkeri durduruyorum “bak işte ıhlamur bak nasıl kokuyor!?” İki adım sonra yine öyle bir koku… ve ıhlamurları toplayıp kaynatmıyorlar yerlere dökülüyor ama o zamana kadar şehri en az birkaç hafta mis gibi kokutuyor…


İşte şimdi de yağmur yağıyor… misssss

3 yorum:

  1. ah o ıhlamur kokusu, hastasıyım. ve şu an tam zamanı. neyse ki bizim mahallede de
    çok ıhlamur ağacı var ve etrafı yoğun kokusu sardı. ondan önce benim yaseminler
    mahalleyi kaplıyordu kokusu. en sevdiğim zamanlar. gerçi sonbahar ve kışı da
    seviyorum. her şey zamanında güzel!

    YanıtlaSil
  2. Aşı yarasın hastalıklar bulmasın. İyi tatiller.

    YanıtlaSil