Mevsimler İzmir’de çok güzel geçiyor ama hızlı geçiyor. Daha doğrusu hızlı geçen geçiş mevsimleri, ilkbahar, sonbahar… Yoksa yaz dedin mi aman bitmek bilmiyor, kış desen kısa tamam ama benim geçinmeye gönlüm olmadığından manasız.
İzmir de güzeldir ha sonbaharda. Tamam İstanbul kadar güzel bir bitki örtüsü yok belki, belki sokağa çıktın mı, tekmeleyecek kurumuş çınar yaprağı bulamazsın ama hiç beklemediğin bir anda yaprakları kıpkırmızı bir sarmaşıkla karşılaşırsın, arkasından kıpkırmızı meyveleri ve nefis kokan yemyeşil yapraklarıyla karabiber ağaçlarının dalları dökülüverir önüne.
Kuvvetle muhtemel bir mandalina ağacına rastlarsın, neşeyle gülümseyen turuncu bir sürpriz. Her yerdedirler, sokaklarda, araya dereye sıkışmış bir apartmanın bahçesinde, caddenin tam ortasında! Mandalina ağacı görmek için sayfiyeye gitmeye gerek yok yani. Ha illa ki gideceksen Gümüldür abicim! O barajın yolundan aşağıya salındın mı, uçsuz bucaksız mandalina bahçeleri çıkıverir karşına.
Geçen sabah hani o fırtına ve yağmurun şehri şöyle bir salladığının ertesi, metrodayım, elimde tahmin edileceği gibi bir kitap var, cam kenarına yerleşmiş, koltuğu benimsemişim. Tünelden çıktığın bir yer vardır. Kısacık bir süre gün ışığında seyahat edilir, sonra tekrar tünele girilir.
O sabah güneş yağmurla yıkanmış şehri cilalamakla meşgulken beni fark etmiş olsa gerek, bir delikten süzülüp güzüme girdi ve dedi ki “hey hop dışarıda nefis bir hava var, kaldır kafanı o kitaptan ve dışarı seyret, akıp giden hayata bakmak için mola ver!”
Kısacık bir sürede, işlerine yetişmeye çalışan hemşerilerimi, oto sanayinin paslı kaportalarla dolu deposunu, eski evleri, sap gibi kalmış birkaç mandalina ağacını ve neşeli meyvelerini gördüm, hatta ufukta denizi bile görmüş olabilirim.
Ne güzel dedim, ne güzel İzmir’de sonbahar. Işıl ışıl bir şehir, hem büyük hem taşra, hem kalabalık hem sakin… Her şeyi güzel ama en güzeli güneşi, mevsim seçmeksizin içini ısıtan güneşi.
Seviyom lan ben seni İzmir :P Sonbaharda daha bi çok, en bi çok seviyom:)
Ah ah nasil ozluyorum o sehri, hele o her daim isitan gunesi. Izmir'den kalkip taa Norvec'e yerlesmis biri olarak. Turkiye'de yasanilacak tek sehir derim hep.
YanıtlaSilAy norveç :( yani tabii medeni bir avrupa şehri ama güneş dedin mi zor hakketten:))
Silcanim izmirim! nereye gidersem gideyim, nerede yasarsam yasayayim benim sehrim canim Izmirim :)
YanıtlaSilYarana tuz bastım di mi:) yazarken aklıma sen geldin zaten yağmurun şehrinden izmirin güneş
SilNi özler dedim:)
seviniyorum sen de Izmiri seviyorsun diye bilakis :) Herkes yasadigi yeri cok sevsin ama benim sevdiklerimi de cok sevsin isitiyorum deliyim galiba :) Izmiri seviyorsun yaziyorsun ya sanki o gunes beni isitmis :))
Silİcim açıldı yazınızı okurken aslen ordulu olup Ankara'da doğup büyüyen biri olarak kısmetse önümüzdeki yazdan itibaren hayatımıza izmirde devam edeceğiz, heyecanla bekliyorum İZmirli günleri gerçi icimde garip bir hüzün ve korkuda yok değil hani
YanıtlaSilOy oy zor tabii yeni bir şehir korkutur insanı ama inan ki izmir size kucak açacak çok mutlu olacaksınız burada. Şimdiden hayırlı olsun
SilYıllar yıllar önce sadece 3 ay kadar yaşadım İzmir'de ama benim için yeri çok farklıdır..Sonra ya iş için günü birlik İstanbul'dan uçakla gidip geldim, ya da Datça'ya gelirken kenarından geçtim..Onca yıldan sonra ilk kez bu Cuma gezmek için gideceğim İzmir'e..Onun için ayrı bir keyifle okudum bu yazıyı :))
YanıtlaSilOooh süper bu aralar tam bahar havası çok güzel vakit geçirmenizi dilerim
SilYasamak istedigim tek yer emekli olunca belki daha da yakin zamanda mercan
YanıtlaSil