11 Kasım 2010 Perşembe

Bir yorumun düşündürdükleri

Hani geçen gün bi yazı yazmıştım içimdekileri paylaşmıştım. Arca’nın bana benzemediğine dair. O yazıya biraz hüzün katmışım gibi geldi sonradan. Aslında farklı renklerin kutlamasını paylaşmak istemiştim.

Neyse … Bir büyüğüm, sevgiyle takip ettiğim Lalenin bahçesi yorumda bir şey yazdı.

Aynen kopyalıyorum:
bir gün Nazlı bana dedi ki- Anne benim yerime hayaller kurma ben çok normal bir hayat yaşamak istiyorum... hayatımın dersini vermişti bana ve o gün orada durdum:))

Yapıyor muyuz? Yapmayanımız yoktur, çocuğu adına hayal kurmayanımız, kehanetlerde bulunmayanımız yoktur. Kimimiz kendisine benzesin ister, benzemesiyle gurur duyar, kimimiz onun adına öylesine dileklerde bulunur. Senin doğrun, onun doğrusu olacak mı? Senin hayatın ayrı, o sana benzeyecek mi? Ona sunduklarımızla ne mesajı veriyoruz? Kendi bilinçaltımıza neleri yerleştiriyoruz bilinçsizce ve ne kadarını onlarınkine enjekte ediyoruz usul usul?

Yok çok derin düşünelim diye yazmıyorum bunları, öyle insanları silkelemek ve topluma kazandırmak gibi misyonlarım yok. Hatta tam tersi! o kadar ince görmemek gerektiğini düşündürdü, Lale hanımın kızı. Ben Arca için şöyle olsun, böyle olsun, böyle akıllı, böyle başarılı, böyle mutlu, böyle böyle bana benzesin, yok burasını babasından alsın derken, bir gün çıkacak ve “ben senin hayallerinin hiçbirini istemiyorum, ben farklı bir rengim farklı bir insanım” diyecek. İşte bu kadar yalın bu kadar basit!

7 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

O kadar doğru bir şey söylemiş ki, hem bizim üstümüzden yük kalktı, hem de kardeşinin yolunu açtı... Biz sadece yanlarında yürüdük... tüm seçimlerini kendileri yaptılar. Şu ana kadar her şey yolunda gitti, umarım bundan sonrası içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz. Ama şu var ki biz de iyi bir yol arkadaşı olduk:))

Sevgilerimle

senem dedi ki...

Kesinlikle katılıyorum. İşte biraz da bu yüzden annenin kendini çocuğuna fazlasıyla adamasını hep yanlış bulmuşumdur. Öylesi bir adanmışlık ister istemez beraberinde yüksek beklentiler getirmekte.

Sevil Şahin dedi ki...

Gerçekten doğru söylemiş
bende kızım için hep hayaller kuruyorum sonra hayal kırıklığına uğruyorum tıpkı benim ailemin benim öğretmen olmamı istemeleri gibi ama ben bir çocukla uğramazken imkansızdı öğretmen olamazdım verimli olamazdım
işte şimdi aynı hatayı yapıyoruz ama elimizde olmadan malesef
biz anne ve babayız çünkü onların en iyisini yaşayıp yapmasını istiyoruz

yeliz dedi ki...

yine ne güzel söyledin sevgili lale...
evet yol arkadaşı...
teşekkürler

yeliz dedi ki...

evet senem!! bu da kesinlikle aynı yola çıkıyor, anne ne kadar çocuğuyla bütünleşirse, çocuk hakkında o kadar çok söz sahbi hissediyor kendini.

yeliz dedi ki...

haklısın sevil,biliyoruz ve elimizden gelmeden yine yapıyoruz... en azından farkında olup daha az ciddiye almalı belki de hayalleri, onların ve bizim iyiliğimiz için

merve dedi ki...

çok doğru.bu sıralar bu konuyu düşünüyorum hep.bazen şöyle garip bi düşünce oluşuyor kafamda "çocuklar konusundaki hayallerimi en yüksekte tutarsam,Allah bana en yükseğini değilse de -belkide-sadece yükseğini verir"
hayatta hiçbirşeyden,hiçkimseden hatta,fazla birşey beklemedim.beklentilerimi hep asgaride tuttum.belki üzülmekten korktum.hayattan beklemekle çocuktan beklemek arasındaki fark belki kafamı karıştıran.