Pazartesileri sürpriz günü okulda. Hadi bu defa Arca kendi yaptığı bir şeyleri götürsün okula dedim. Heves ettim. Mozaik pastayı duyunca İlker de tutturdu yerim diye. Arca bozuk attı, neyse bir buçuk ölçüden büyükçe bir pasta yapmaya karar verdik. Her bir dilimi ayrı ayrı strech film ile paketleyeceğiz, üstlerine de tek tek isimleri yazacağız, plan bu.
Tam yapalım dedik, malzeme kontrolü yapıyoruz, İlker Arca’ya hadi saklambaç oynayalım dedi, beni sattılar. İyi tamam oynayın ben de rahat rahat mutfakta işimi bitiririm dememe kalmadı, yer cücesi tuttu elimden. Karanlıkmış, babasını bulması için yardımıma ihtiyacı varmış. Ah ulen bir de kibar söylüyor şerefsiz, kıyamadım tabii. Tereyağı ocakta erirken İlker’i aradık, buldu, sobe filan derken Arca saklandı. Tabii ki sonra ebe oldu yine, yardım talebi… Bu arada kakaoyu koydum karıştırıyorum.
Sonraki fasılda çikolataları attım tencereye, bu arada Arca sürekli mutfağa girip çıkıp çikolata aşırıyor, saklanıyorum ayaklarına bisküvilerden tırtıklıyor. Benim kafa bi milyon! Ne koydum ne kadar koydum bilmiyorum. En son çikolatalar tereyağının içinde erirken Arca’ya “bak oğlum çabuk bulalım babanı, yanacak sos şimdi” dediğimi, Arca’nın “o zaman altını kapat” diye ukelalık yaptığını hatırlıyorum. Evet kapattım. Bisküvileri kırdım. Bu arada İlker girdi, sostan kaşıkladı, “ya abicim bir rahat bırakın malzeme eksik olacak” diyorum kimse beni tınmıyor!
Aldım tenceredeki sosu boca ettim bir kase bisküviye. Allah Allah! bir gariplik var. Bisküviler mi fazla geldi? Sos mu az kaldı? Yok be İlker o kadar aşırmış olamaz! Haa tamam sos sıcakken dökülecekti galiba, karışmıyor bir türlü. topak olmuş çikolata sosu ile kıtır kıtır bisküvi. Bir hışımla girdim salona çemkirdim oğlanlara! “Soğuk döktük sosu bak olmadı pasta!”. Hemen daldılar mutfağa, başladılar çikolataya bulanmış bisküvileri yemeye. Olan olmuş mozaik pasta bitter çikolatalı bisküviye evrilmiş.
Neyse fazla üstünde durmadık. Ama benim aklımdan bir türlü çıkmıyor. Yav ben bunu ilk kez yapmıyorum. Düzgün bir tarif bulduk beridir, hemen her hafta yapıyoruz. Yiyenler beğeniyor. Ee iyi de şimdi niye böyle oldu? Yemek yerken dalmışım bunu düşünüyorum, birden “buldum!” diye bağırdım. Ah ulen tabii ya süt koymadık sosa!
Oğlum senin annen kader kurbanıydı, hep dış mihrakların hedefiydi, halbuki hiç mi hiç salak değildi vallaha!
10 yorum:
: ) sabah sabah çok eğlendim okurken tşkler, Hülya
bu en iyi bildiğin tarifi yaparken baba ve çocuk müdahalesiyle fail etme olayına ben de sinir oluyorum. daha iki akşam önce gingerbread kurabiye ile büyük bir fiyasko yaşadım. kabul de edemiyorum başarısızlığı zira defalarca yapmışım daha önce. en iyisi evdekilere b.k atıp sıyrılmak işin içinden :) daha iyisi, olmamış kurabiyeleri de sünüp tepsiye yayılmış bezeleri de bir yiyen çıkması evde :)
süperdı bu güzel tarıfı istesek
hahahaha naptın sonra? bi daha mı yaptın? boyle mi yolladın okula?
benimd e benzer şekilde tuna evdeyken yogurt mayalama hikayelerim var. sutu ocağa koy, sonra bi guzel unut, sut fazla ısınsın. soğuması için bekelrken gene unut bu sefer fazla sogusun. sonra gene ısıt falan derken sutu ideal sıcaklığa getirmem yarım gunu buluyor
Adsızcığım tarif burada: http://gununcorbasi.blogspot.com/2012/11/bir-hafta-sonu-evde-cuce-oyalama.html?m=1
Yok hülya utandım göndermedim nadire abla düzeltti biraz yendi bir şekilde:) yoğurt da fena be
Selen aynen!
Yok valla bu kez başlığı kabul etmiyorum! Resmen sabotaja kurban gitmiş pasta! :) O kadar müdahaleye kafa mı kalır yav... :)) Bilge
bu durumun bi tek benim başıma gelmediğini biliyordum
Yorum Gönder