Mesele hala şükredecek bir şeyler bulabilmekte. Bakma işten dertlendiğime, benimki de herkesinki kadar... Benim yine iki çift laf ettiğim arkadaşlarım var işte. Bence şükredilmesi gereken bir şey bu. İstanbuldan ekipten arkadaşım vardı mesela dün, yarım saat sohbet ettik, bir dahaki toplantıdan sonra bişeyler içmeye gidelim diye sözleştik. Sonra kafam bozuk dedim mi uzaktan da olsa telefondan da olsa derdimi soran iş arkadaşlarım var. O kadar kötü değil yani:)
Sonra kafam atınca ev şarabı bulan, bana makarna et pişiren (salatayı bana pasladı ama olsun:P) uzun uzun derdimi dinleyen kocam var. Ay daha nolsun o müdür kötü biri mi anne diye teselli etmeye çalışan oğlum var lan! Daha şükredeyim mi? Bitmedi...
Sinirlerimi gevşeten meditasyon çayına ve bizi tanıştıran Nihan ve Zeynep'e de bir şükür gelsin...
Ah evet Cheesecake... Karbonhidrat ve şeker el ele verip küçük mutluluk anlarıyla buluşturdular beni...
Peki ya kahve? Ona da buradan bir şükür... Boku mu çıktı? Evet ve hiç umrumda bile değil. Burada şu anda bir telefonun ekranı üzerinde fiti fiti aklıma eseni yazıyorum. Şükrettiklerimi yazdıkça açılıyorum, daralan nefesim sakinleşiyor...
Arca'nın ipad oynama dolayısı ile benim yazma sürem doldu. Lan ipad denen icada da mı şükretsem gider ayak?
Tamam hadi ben kaçtım!
5 yorum:
Bir şükürde senin gibi tatlı tatlı yazan, her gün bizleri; postlarını okurken Gülme krizlerine sokan, alttan altada düşündüren aklına, zekasına Bayıldığım bu tatlı kadına gelsin...
Sen de iyi ki varsın yazıyorsun
canan
Bi sukur de benden "sen"in icin. Ben kizima sen arcaya hamileyken buldum seni, o gun bugundur arkadasimsin sen hic bilmesen de:) zeliha
Üstteki tüm yorumlara imzamı atıyorum....Şükür ne kadar kalabalığız aynı kafadan.....
Hepinnize ayrı ayrı teşekkürler... Kocaman sevgiler, iyi ki varsınız:)
Yorum Gönder