26 Aralık 2020 Cumartesi

Pembe yanaklar dans dans dans!

Seneler seneler evvel bir anımı bu sayfalarda paylaşmıştım, hani yağmurlu bir günde bir soyunma odasında... diye başlayan? Peki tamam linki veriyorum, ama okuyunca küfretmek yok :) Okuyun ama sonra gelin buraya, anlatacaklarım var. Ayol kırkımdan sonra yeni keşiflerin arifesindeyim, beni yalnız bırakmayın bacım. Size ihtiyacım var! 

Benim tüm hayatım boyunca asla sporla ilgim alakam olmadığını anlatan bu yazıyı şimdi ben de sekiz sene sonra okuyunca fark ettim. Ne kadar başka bir pencereden bakıyormuşum meğer.

Evet hiç sportif bir insan olmadım, doğru. Her türlü spor faaliyeti olan okulumda hiçbir takım beni istemedi. O yazıyı okuyanların öğrendiği gibi ben ortaokul ve lisede beden derslerinden kaytarmak için dans koreografileri hazırlayıp sene sonu sahnelere çıktım. Ben, hiçbir spor disiplinim, geçmişim, yeteneğim, isteğim, sevgim olmadığı halde son beş seneye kadar ideal kiloda -lanet kırk yaş! - , yüksek kas kütlesine sahip 36 beden bir insan oldum. (Üstelik gıdasına, alkolüne düşkün bir insanım, üstelik bizim evin en önemli aktivitesi yemek yapıp yemek, hep canı bir şeyler çeken ve de en alasını pişiren bir de üstüne yiyen bir aileyiz biz. Allah sonumuzu hayır etsin.) 

Peki bu nasıl oldu? Hayır egzersiz disiplinini hiçbir zaman edinemedim. Bu blogu bunca yıl takip etmiş herkes, yılın belli zamanlarında (göbeğimin biradan pörtleyip dötümün muhteremin yemekleri yüzünden büyüdüğü zamanlar) spora heves ettiğimi, aynı hızla da motivsyonumu kaybettiğimi, dolayısı ile sürdürülebilirlikten yana pek fukara olduğumu fark etmişlerdir. 

Lafı uzatmadan nasıl şimdiye kadar normal kilo seviyesinde kalabildiğimi söyleyeyim (ben de bugün fark ettim). Çünkü ben gençliğimde hiç spor yapmamış olsam da, her gün saatlerce dans ettim. Evet dans ettim. Kendi kendime, müziği açıp kendi kendime dans ettim. Üniversitede bırakmış olmama rağmen, yıllardır her gün dans etmiyor olmama rağmen 5 yaşında başladığım baleden lise sona kadar her gün dans ederek vücuduma yatırım yaptım. Bunu şimdi kırk iki yaşımda fark etmem çok ironik, tam da yıllardır doğru düzgün dans etmemişken...

Bugün nasıl bunu fark ettiğimi anlatayım.

Geç bir kahvaltının üzerine iyice çöken miskinliğimi ve de regl yüzünden buz kesmiş ayaklarımı battaniyenin altına almış, bir yandan instagram storylerine bakıyor bir yandan kendime söyleniyordum: "tatilsin işi gücün yok, kalk da bir saat spor yap, bir enerji gelsin üzerine..." sol omuzumdaki şeytan "ya boşver yat işte, her yerin ağrıyor hem mazeretin de var reglsin bugün" diyordu. 

Derken arkadaşım Ahu'nun (kendisiyle yüz yüze gelebilmiş değilim ama yıllardır bu blog sayesinde iletişimim olduğu için arkadaşım demekte sakınca görmüyorum, hepiniz benim arkadaşımsınız) benim de daha önce altını çizdiğim bir kitaptan alıntısına denk geldim. 

Kitap: Kadının Bedeni, Kadının Bilgeliği (yüksek oranda tavsiye içerir),

syf: 798 => Elde ettiğin sonuç işi nasıl yaptığından belli olur.

Hatta sayfanın biraz altlarında bir soruyu işaretlemişim: Okulun voleybol takımına hiç seçilmeyen bir miydiniz? Evet :(

Kalktım, buz gibi ayaklarımı spor ayakkabılarıma soktum, ve Leslie'nin -benim özelimde hafta sonu çünkü 48 dk sürüyor, hafta için yarım saatten fazla ayıramam - Fat burn 3 mile videosunu açtım. Leslie'yi kadın kardeşlerimden biri olarak görüyorum. Bir ara kadın kardeşlerimi yazmalıyım ama şimdi değil, dağılmayalım. Kadın kardeşim Leslie beni ufak ufak egzersiz alışkanlığına bağlayan insan özellikle bu programında ufak ufak başlatıyor seni, müziklere dikkat et, süper gazlayıcı bir ritmi var, çoğu zaman Leslie'nin hareketler rutininden çıkıp kendimi dans eder buluyorum, öyle keyifli bir müzik. 

Dediğim gibi, programı artık ezbere biliyorum, iyice doğaçlamaya geçtim, derken kulağımda müzikle dans ettim, birkaç figür ekledim, sonlara doğru inceden bir içlendim. Ben ne ara dans figürlerinde bu kadar hamladım? Yaşlı mıyım lan ben!? Kıvırırken iki kat katlanan göbeğime lanet olsun! 

Leslie'nin ders bitti ama ben biraz daha terlemek istiyorum, youtube'da gezinirken 2000'lerin müzikleriyle dance workout videosu hazırlamış bir kızımıza denk geldim. Allah sevdiğine bağışlasın pek akça pakça pek cıbıl bir hanım kız (ay yaşlıya bağlamaya bayılıyorum!) benim ezbere bildiğim dans müzkleriyle dans figürü öğretiyor. Hadi dedim, devam, bekleyenim mi var? İki ayrı odada iki farklı platformda online maçlar yapılıyor, kimse beni sallamıyor. Dansa devam ettim, ay o bıdık kız beni baydı, artık ekrana bakmıyorum, açtım müziği sonuna kadar koptum, geliyorum! Aha Vanilla Ice Ice Baby! Yetmedi Mambo Number 5 ! 

Ben dans ederken bir lise yıllarıma , bir Beyoğlu barlarında koptuğum (ve de muhteremin beni tpladğı) üniversite yıllarına dönmüşüm, bir kopmuşum bir coşmuşum aman yarabbi bizim Arca'nın ergen kokusu benim ter kokumun yanından anca burnunu tıkar da geçer, ne demek istediğimi anlamışsındır bacım. Nitekim o koku olmasa ben daha epey kurtlarımı dökerdim.

Bu lan işte! Bu! benim bu dünyada egzersizden anladığım bu. İçimden gelen bu. "Son sekiz sayıyoruz", "derin nefes alıyoruz"lu değil, kopmalı, coşmalı dans etmek . 

Kırkından sonra ayıyor insan, her şeye ayıyor. Dans edeceğimdir, kopmalı coşmalı kudurmacalı dans. Instagramdaki sayın takipçilerime sordum, dedim ne koyayım listeye? gelenlerle benimkileri harmanlayıp bir liste yapayım da coşalım aman sabahlar olmasına bağlayalım. 90lar olur 2000ler de olur, yeter ki coşmalı kopmalı ecnebi müzkler olsun... Var mı önerisi olan?  Koyun gitsin! 

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Senin sporun zumba dans dediklerinden olabilir mi Yeliz:) bi ara gitmeye heves etmistim zumba dans grubuna çünkü spor yapmak hiç eğlenceli değil:) o zaman dans:))
Pınar

Asortik Krep dedi ki...

Tabii ki flash dance 😍

okuyanguzel dedi ki...

Benim okul yıllarım da aynı seninki gibi geçti :) Matematiği seven olan bir sporcu görmedim sanırım onunla alakalı :))
Yıllarca dans edemediğimi düşündüğüm için dans etmemişim. Şimdi yeni yeni ısınmaya çalışıyorum dansa ve kesinlikle mutlu çocuk moduna geçişi sağlayan bir şey dans. Sabahları arabada dans ederek işe gelmeye başladım bende özel hareketli müzik listesi yaptım birde.
40 yaştan sonraki değişimlere halen şaşırmaya devam :)

yeliz dedi ki...

evet olabilir. bak bu zumba dansa ben bir bakayım. Benim egzersiz yaparken eğlenmem lazım, eğlenmezsem işkenceye dönüşüyor maalesef:)

yeliz dedi ki...

tabii ki! hem de bütün soundtrackı :)

yeliz dedi ki...

Bence bu spor olayı içinden gelmiyorsa kesinlikle aile ve okul işbirliğiyle edinilecek bir disiplin.

yeliz dedi ki...

Veee... dansla barışmana çok sevindim, bence dünyanın en eğlenceli aktivitesi

Sadece C. dedi ki...

Yemin ederim Leslie'ye fahri azizelik ünvanı verilmeli. Tamam o vıcık vıcık amerikalı motivasyonu biraz sinir bozucu olabilir amaaa kadın corona döneminin "joe wicks" ile birlikte bence kahramanı! Gerçekten moralim düzeliyor "walk walk walk" :)
Fakat bir maruzatım var. Bizim evde 1 %100, 2 %50 Alman var biliyorsun, bunlar iş dansa gelince %500 Almana dönüşüyor ya Yeliz.. Sence nasıl yapabilirim, resmen birer odun hepsi ve hiç bir motivasyonları yok, müzik oturarak dinlenen bir şey değildir yaaa hele çocukken olmamalı. Nasıl kaldırabilirim ben bunları dansa. İçten gelir kaldıramazsın, bizi rahat bırak diyorlar :) Sen öyle deme e mi.