25 Eylül 2012 Salı

Önceki gün... dün... bugün ... günlerden...

SPOR!!

Daha doğrusu Jillian denen spor koçu mu ne haltsa onun sülalesine saydırma günü. An itibariyle hiç bilmediğim kaslarımı hissedebiliyorum ve hayır mazoşist olmadığım için hoşuma da gitmiyor.

Tamam baştan alalım. Ben ortaokuldayken… Puhaahah fazla baştan oldu ama beni başka türlü duyumsamanın imkanı yok, aramızdaki münasebet bir yanılsamadan ibaret olmasın istedim, istedim ki ilk gençliğimin köklerine ineyim.

Uzatmayalım, ben beden dersinden sınıfta on üzerinden yedi alan tek insandım. Matematiği on aerobiği yedi. Hırslı bir öğrenciydim. Evde turnike çalıştım başaramadım (evet evde beden dersine çalışan tek insandım ayrıca, bu kadar da inek bir insanım), takımlara girersem direkt on verirler düşüncesiyle baktım basketbolda kıvıramıyorum, voleybol takımına girmek istedim, alınmadım. Yılmadım, atletizm takımına girdim yüksek atlama diye tutturdular, bıraktım.

Şimdi var mı bilmiyorum o zamanlar notların yüksekse, takdir filan alırdın. O belgeyi nasıl alamam lan hem de beden dersi yüzünden? Nitekim yağmurlu bir günde soyunma odasında…. (acayip geyik bir günümdeyim ama hayır gerçekleri anlatacağım geyiğe vursam müthiş eğleniriz. ) Evet yağmurlu bir günde bahçeye çıkamayınca beden dersini soyunma odası olarak kullanılan eski spor odasında yaptık ve öğretmen dans yarışması düzenleyelim dedi. İki grup oluşturduk, ilk ders koreografi, ikinci ders çalışma ders sonunda da gruplar danslarını sergiledi. Benim grup daha çok beğenildi. Çıkış noktamı bulmuştum. Bir daha beden dersine girmedim ve okul hayatımın sonuna kadar bedenden hep on ile geçtim. Tek yapmam gereken her sene okulun son günü yapılan geleneksel Spor Bayramı için dans hazırlamaktı. Benim kadar inek bir öğrencinin her sene takdir aldığını söylememe bilmem gerek var mı?

Demem o ki, benim gençlik yıllarımda spor ile ilişkim yazlıkta bisikletle turlamak ve okula yürüyerek gidip gelmekten öteye geçmedi. Hareketli bir insan oldum hep. Ta ki evleninceye kadar. Her geçen yıl hareketten yana fukaralaştım. İstanbul’da iken çok sorun değildi, toplu taşıma kullanıyordum, çocuksuzdum, uzun yürüyüşler, Bakırköy çarşısında turlamalar, ev işi yapmalar. Üstelik sigarayı bırakınca spor salonuna üye olmuştuk, sağlam spor yapıyordum. Ofisle dengelediğim özel hayatımdaki hareketlilik aramıza Arca’nın katılması ve bakkala bile araba ile gitmeye başlamamla birlikte tamamen bitti.

Bel ve sırt ağrıları, hımbıllaşan totolar, kalınlaşan bacaklar, pırtlayan bir göbek… Kendimi iyi hissetmiyordum. Nitekim kararımı verdim spor yapacaktım. Spor salonuna yazılmak gibi bir saçmalık yapmadım tabii ki, gitmeyeceğim belli, salona bağış yapacak kadar param yok! İlker’i iki senedir yürüyüş bandı veya eliptik bisiklet almaya ikna edemiyorum, eninde sonunda havlu askısı olacağını söylüyor ki haklı, zira kuzenlerden ödünç aldığımız o mekik aletinin Arca’nın kaydırağı olmaktan başka bir işlevi yok evde.

Para filan harcamadan kısa süren evde yapılabilen bir şeylere ihtiyacım vardı. Jillian abla ile böyle tanıştık. DVD’ye de para vermedim, bonuslarımla aldım, yüksek meblağ bir yatırım söz konusu değil yani, rahatım. Hemen sekiz senelik Nike’larım yıkandı, yatağın altındaki bazanın tozlu köşelerinden ağırlıklar çıkarıldı. Hazırdım!
Pazartesiye filan bırakmaya da niyetim yoktu. Yarım saat çalışacaktım, sırt, bel ve karın kaslarımı güçlendirecek, bacaklarımı o eski kaslarına kavuşturacaktım. Pazar öğleden sonra İlker PS oynarken Arca da oyuncaklarıyla takılırken DVD’yi açtım ve ısınma hareketlerine başladım!

Ve bitirdim! Hayır hevesim kaçmadı. Cücenin arabalarından birinin yerini değiştirmişim, spor yapmayacakmışım. Kendisi hakkındaki şikayetlerimi başka bir posta bırakıyorum zira ziyadesiyle uzun bir mevzu!

Yılmadım. Saati kurdum, dün sabah altı buçukta kalktım. Daha doğrusu uyandım ama doğrulamadım. Önceki gün sadece ısınma hareketleri yapmamış mıydım? Hasss… ulen bütün hareketleri yapsam ne olacak, yerden mi kazıyacaklar tarumar olmuş bedenimi?

Yok, kalkacağım. Bir azim kalktım. Isınma, kardiyo, hmmm iyi terliyorum, geberiyorum ama güzel… Derken yer cücesi uyandı, o da spor yapacakmış. İyi aman beni bırak da ne yaparsan yap. Çocuğumla birlikte spor yapıyoruz. Ama kıçımın dibinden ayrılmıyor, sürekli elim kolum bacağım çarpıyor, bizimki yere yığılıyor. O da azimli ama anne yüreği dayanmıyor tabii. Son birkaç hareket grubunu hızlandırdım, gevşeme hareketleriyle günü bitirdim.

Akşam bitmiştim. Hiç bilmediğim yerlerimde sızılar hissediyordum. Arca kucağıma atladığında çıkardığım sesleri duyanlar işkence görüyorum sanabilirdi. Koltukta uyumak üzereyken İlker’le konuşuyoruz.

Y: Bak bu sabah sporu sana da yarıyor oğlum, kahvaltı hazırlarım artık sana.
İ: Uzun sürmez (desteğine sağlık:P)

Y: Var ya ben böyle miydim be! Şu hareket hangisi ? (hareketi gösteriyorum)
İ: Mekik
Y: Hah işte ben bundan 120 tane yapardım bana mısın demezdim, bak şimdi üç tane yaptım geberdim. Bir de bunun öbürü vardı, şınav mı?
İ: hhh
Y: Onun için de kol kası lazım tabii, bende yok hiç yapamıyorum götümü oynatıp duruyorum.
İ: Ona göğüs kası da lazım
Y: Yok işte gördün mü? Ahhh ben böyle miydim be. Hareketsizlik çok fena işte, spor yapmak lazım, bel fıtığı olmamak için güçlendirmek lazım, hareketsizim…..

İ: Ya Yeliz Allah aşkına yaşlanmış olabilir misin? Hani yaşlandığın için mekik çekemiyor olabilir misin mesela?
Y: Çocuk doğurdum lan ben, on beş kilo aldım sonra verdim bi de onları, yaşlanmadım ben pis, sen yaşlandın ben yaşlanmadım!!!

Sporuma muhalefet yer cücesi ve yoğun desteği (!) ile muhterem kocam umrumda değil! Bu sabah 06:15’te kalktım ve Jillian’la buluştum. Tabii kendisi sülalesinin yediği küfürleri bilmiyor, onun yüzüne gülüp arkasından saydırıyorum. O benim anamı ağlatıyor ben onun ebesini ... Böyle düzeyli bir ilişkimiz var şimdilerde:)

9 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

bizim sınıfta beden dersi 10 olan bendim, ortaokul ve lisede de basketbol takımının kaptanıydım hatta bir bölge şampiyonluğumuz var, ters takla düz takla, hemi de kasada vız gelirdi...Atletizmde 100 metre ve 110 metre engelli koştum. Eeee sonuç:)) ortada... Şimdilik az biraz yürüyüş ve sakız ağacı altında aletli kondisyon çalışmaları:)) azimliyim ama:))
Evde sporu hiç beceremedim, bir ara plates topu almıştık, cancan benden daha çok çalıştı.

Sana kolaylıklar diliyorum Yelizcim...

Selen dedi ki...

Yeliz be süper olmuş yazı :)
Ha gayret!... Bu arada bende 20kg aldım ve veremiyorum :(

Tibetin annesi dedi ki...

ben evde bile sporu beceremeyenlerdenim. ha gayret! :)

kuzunun annesi dedi ki...

Ya sanki o dayanılmaz agrıları apranax ve c vitamin tabletle savusturmustum bende basladıgım o hafta , nispeten işe yaramıstı . Birde 2 -3 günden fazla ara vermemek gerek sanırım

nil dedi ki...

İlk seferinde 5 gun yaptim merdivenlerde kilitleniyordun simdi ikinci gun ama bisiklet ve sinav aleti ise yaramis kollarim kilitli sadece yalniz postu gorunce dumur oldum !!!

nil dedi ki...

Tecrube , berk uyuyunca yapiyorum

Gamze dedi ki...

Hahah:) beni anlatmissin yeliz:) 19 mayis etkinliklerine bile alinmayacak derecede kotuydum:)) Cok severim ama katilimcidan ziyade izleyici olarak:p Cok guldum:) bakkala bile ulasim araciyla gidebilirim, efordan haz etmiyorum:)

gulsenz dedi ki...

Bide callenetics diye bi baci varmis, yapanlar cok memnun. Julliandan sikilinca Birazda onun ebesine saydir istersen :))

Adsız dedi ki...

selam yeliz
jillianla nasıl gidiyor hiç anlatmıyorsun:(