12 Aralık 2022 Pazartesi

Karşı konulamaz bir yazma isteği ile uyanmalar vol.3: “ Kendini iyileştirme işi nasıl yapılır?”

 Nerde kalmıştık?

Noel pazarında. Döndüm. Ben sadece sosisli ve sıcak şarapla yetirken Arca sosisli, empanada, souvulaki , iki sıcak çikolata ve waffle ile doymak bilmeyen ergenliğin tüm gereklerini yerine getirdi. Kusmadan eve gelmemiz büyük başarı. 



Şimdi matematik çalışıyor, az sonra yılbaşı ağacının süslerini takacak. 

Son zamanlarda okuduğum ve mutlaka yazmam lazım dediğim kitapta. 


“Kendini iyileştirme işi nasıl yapılır?” 


Dr. Nicole LePera bir instagram fenomeni aslında. Altı milyona yakın takipçisi var, nam-ı diğer the holistic psychologist. Tam da instagram takipçisine hitap eden bir tarzı var, videolarla hap bilgilerle aydınlatıyor, psikolog olsam kesinlikle böyle bir sayfa yaratırdım. Allah biliyor ya, kitabı düşük beklentiyle aldım fakat çok şey öğrendim, Nicole kardeşime teşekkür ederim. 


Yeniden ebeveynlik.


Çoğumuzun ebeveynleri ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, kendi öz sorunlarını aşamamış olmalarından kaynaklı bir yoksunluğa sebep olabilirler. Bilememişlerdir, kendilerini çözememişlerdir olabilir. Kendi çocukluğumun yoksunluğunu fark ettiğimde, kızgınlık kırgınlık da dahil pek çok duygu yaşadım. Terapiye bir yıldır para ödüyorum, sonunda söyledim, “kızgınım,”


Bunu söylemek beni özgürleştirdi. Peki şimdi ne olacaktı? 


İyileşme burada başlıyordu, kendini iyileştirme işi. 


Nicole kitabında, yeniden ebeveynlik derken kendine bakım vermekten bahsediyor. Bu işi dört direk üzerine inşa etmekten. Özetle farkında olmak, şefkatli disiplin, şefkatli özbakım ve oyun neşe - yani sırf iyi geldiği için başka hiçbir beklenti olmadan yapılan şeyler… 


Ama her şeyden önce her güne “bugün kendim için ne yapabilirim, bugün neye ihtiyacım var” diye sorarak başlamak. 


Bu soruyla başlayan bugünüme tanıklık ettiniz.


“Birkaç blog okuru arkadaşım yazdıklarımı biriktirip okuduklarını söylemişti, aklıma geliyor, ya ben de biriktirerek yazmaya başlarsam? Bir posta bir novella sığdırsam mesela?” Diyerek başladığım pazar günümün sonuna geldik. Bana sadece zihnimi boşaltmak bile çok iyi geldi, birilerinin okuma ihtimali bile yeter. Umarım sizin de payınıza düşenler olmuştur, sevgiyle… 




 

8 yorum:

okuyanguzel dedi ki...

Bana çoook iyi geldi. Uzun zamandır seni okumayı beklediğim için uzun bir yazı çok mutlu etti.
Ben de çok kızgınım :(

Sibel dedi ki...

Kitap tavsiyelerini not ettim, okunacaklar sırasına koydum. Teşekkür ederim... Yeni yazı var mı diye bakıyordum bloga arada. Bu üçlemeyi görünce kendime ödül, bekletmeden hemen okudum :) Ben de bir X kuşağı insanı olarak dediklerinde kendimi buldum... Ayrıca yazılarını her okuduğumda, Yeliz keşke kitap yazsa diye geçiriyorum aklımdan...

terspabuclar dedi ki...

kitabı not ettim,okumak bir yana bir kitap tavsiyesi ile bile okurun hayatına dokunuyor olabilirsin.Mutlu yıllar

Adsız dedi ki...

bekletmeden yaz lütfen, özlüyoruz:) baisy

yeliz dedi ki...

durup durup bir anda abartmışım gibi geldi ama iyi gelmesine sevindim

yeliz dedi ki...

Çok sevindim. Keşke yazsam kitap. Ben en çok yazma sürecinden keyif alıyorum. ama sanırım bununla bitmeyen müthiş bir emekmiş yazmak. bakalım umarım bir ara zamanım olur.

yeliz dedi ki...

ben de bana kitap tavsiyesi verenlere çok duacıyım
galiba bu yüzden okudukça anlatıp paylaşasım geliyor

yeliz dedi ki...

:)