Tüylü hayvanlar hakkındaki negatif hislerimi hissetmiş olacak, apartman sakinlerinin beslediği kedi benden nefret ediyor.
Daha önce anlatmıştım. “yelissss” diye tıslıyor ve köşeye filan sıkıştırıyor. Sabah sekiz civarı gayri ihtiyari penceresinden dışarı bakan komşular, minik bir kediden kaçan koca kadın sayesinde güne gülerek başlıyorlar. Beni pencereden uğurlayan komşuların sayısında artış var, bilet kesmeye başlayacağım. Ne bu kardeşim bedavaya komedi mi izleyeceksiniz?
Abartmak mı? Katiyen! Al işte kanıtı.
Geçen sabah koşar adım arabaya atladım. Kapıları kilitledim (hani sanki açacak) tam kontağı çevirdim, anında arazi olacağım, pat sıçradı arabanın üzerine. Gitmiyor. Cama vuruyorum korna çalıyorum (bu arada aman kışın arabanızın kaputuna vurmadan çalıştırmayın arabanızı, kedicikler ısınmak için motorun oralara bir yerlere girer uyurlarmış, Allah korusun) ne yapsam kar etmedi. Camın arkasında tıslıyor, pati atıyor, Allah seni inandırsın gerilim filminin sabah seansı.
İngilizce’de böyle bir kelime var : ignore.
Aslında kabak gibi Türkçe karşılığı var ve pek de güzel. Görmezden gelmek, yok saymak… Belki daha da güzel ifade şekilleri vardır güzelim dilimde, benim ilk aklıma gelenler bunlar. Ama ne zaman birini, bir şeyi yok saymak üzerine düşünsem, konuşsam, ilk kelime olarak aklıma “ignore” geliyor. Yok lan “ben İngilizceye öyle hakimim ki ilk aklıma Türkçe değil İngilizce kelimeler geliyor” filan değil (ki böyle söyleyenler, ukalalık yapmazlar gerçekten çokça yabancı dil ile iletişimde olanların başına gelir böyle). “Ignore” tek kelime ile çok şey anlatır, ondan… Nereden mi aklıma geldi? Hiç öyle işte…
Bir de nereden aklıma geldiyse, “Yalan dünya”yı özledim ben. Hala “Yalan rüzgarı” desem de arada “Avrupa yakası” ile karıştırsam da çok gülüyorum o diziye. Çok tırsıyorum, yayından kalkacak diye. Aman diyim öyle bir halt yemesinler, zaten televizyonda dizi kalmadı. Kamera önündeki oyuncular neyse de onlar bir şekilde kurtarır paçayı gibime geliyor, set arkasında çalışan insanlara üzülüyorum ben. Dizi yayından kalktı mı, sadece diziyi bitirmiş olmuyorlar ki, onca insanı da işsiz bırakıyorlar. Toplumun kanayan yarasına da parmak bastıktan sonra öper koklar kaçarım!
12 yorum:
Hayırlı işler:)
beni de güldürdünüz.hoş bu görüntüden ben de tırsardım kesin....
Oneriler: bolca duz tabanli ayakkabi edin; sporlar tercih sebebidir. Ici dolgu montlar, kalkan olarak kullanabilecegin canta, su dolu sprey ve Arca' nin kaski!
Pazartesi onlerden bir rezervasyon icin kiminle goruseyim?
waw hakikaten aranizda bir cekisme oldugunu gorebiliyoruz yeliz :)
biraz yaklassan belki aranizdaki buzlar erir mi? :)
çok güldüm bende yeliz o ne ya:)) kedi resmen uçuyo cama tutunabilen kedide varmış aynayı oynatsaydın düşüverirdi:)) evet bence sen onu olumsuz elektriğinde çekiyor olabilirsin, dün arka bahçede 3 köpek saldırdı, önce çığlığı bastım sonra kolumdaki çantayı bir savurmaya başladım köpekler kaçıştı üstüne arkalarından hırsımı almayıp taş bile attım:))) kaçsam kovalayabilirlerdi kanımca. mercan
Bi şey diyeceğim ne saçma bir post olmuş yav! Benim kafam iyice karışık bunu anladım şimdi okuyunca:)))
@elfanam, para peşin kırmızı meşin:)
@
Gülçinim ne yaklaşması yav yer o beni canavar saldırgan kedi:)) aç desem değil yemeği suyu eksik edilmiyor apartmanın kedisi işte gel gör ki o üstüne tatlı olarak beni yeme derdinde:)
Fadişçim bir müsait zamanda bannerını tekrar iletebilir misin? Bloğu değiştirince bannerler kayboldu tekrar koymak istiyorum
Bizden :))
Mercan ben de öyle düşünüyorumhisli hayvanlar sonuçta kendisinden hoşlanmadığımı anladı bence de. Kabusum oldu ya her sabah her sabah
bırrr. kaç Yeliz kaç.
Yeliz, bizim iş yerindeki çocuklardan biri sevgilisine Van kedisi hediye etmiş. Ayrılınca da kız kediyi bizim iş yerine bıraktı gitti...Bizim iş yerinde de bir arkadaş ölesiye kediden korkuyor. her gün çığlık çığlığa...Artık pes dedim. Bizim çıraklardan en paragözüne dedim ki, Olum bak bu Van kedisi, bunları dolarla falan satıyolar. Git Mısırçarşısı girişinde evcil hayvan satan dükkanlar var, sat onlara, kediceyiz de kurtulsun biz de. neyse kedi kayboldu birdenbire:)) Ertesi gün bizim patron, soluğu bu kızcağızın odasında almış,ilk sözü;kediyi öldürdün mü?
İgnore kelimesindeki düşüncemi facede açıklamıştım:=)
Fotoğrafı görmesem inanmazdım ya. Gerçekten çok şaşırdım. Bütün çocukluğum kedi yakalamak ve sevmek üzerine geçtiği için hiç bir kedi bana böyle yaklaşmadı. Sanırım korokuyu hissediyorlar dediğin gibi.
Ahu
Yorum Gönder