Cinsiyet ayrımcılığı mı ? İçselleştirilmiş kaideler mi ?

İlk içtiğim alkollü içki olduğundan mı bilinmez birayı hep çok sevdim. Babam içeceksek onunla içmemizi isterdi. Tombul efes şişesiyle tanıştığımda henüz liseye gitmiyordum, babamın rakı kadehine tokuşturduydum. 

O günden beri en çok birayı severim. Şarap da candır, rakı ayrı keyiftir eyvallah lakin biranın yeri hep ayrıdır. Ne ilginçtir ki, dünyanın en iyi biralarına sahip bir ülkede yaşamak nasip oldu. Ama konumuz bu değil. 

Bir bara gittik mi, huyum kurusun Belçikalılar gibi bi’ bira söylerim. Hep böyleydi, yirmi yaşındayken de bugün de... benim muhteremse tam tersi, içmez bira. Ancak tekneyle açılacağız da hani buz gibi ufak bir biraya hayır demez, o kadar. Genelde de arabayı kullanan kişi olduğu için dışarıdayken alkolsüz takılır. Ve o benim bi’ bira söylediğim barlarda meyve kokteyli söyler. Ve bilin bakalım ne olur? Garson birayı hafif göbekli muhtereme, yanar dönerli kokteyli benim önüme koyar. Daha soran bile olmadı hani o kadar eminler! 

Aynı Heineken reklamında olduğu gibi. (Ve evet muhtereme izlettim aaaa biziz bu dedik :) )

Reklam iyi de bu reklam için bile Heineken içilecek bira değil. Neyse konumuz bu da değil. 

Vaktiyle epey bir cinsiyet hassasiyeti içinde olduğum, feminist damarlarımın epey kabardığı yıllarda yine bira üzerine güzelleme yapmışlığım vardır, lakin konumuz bence bu da değil!

Ya kadın sadede gel be! dediğinizi duyar gibiyim.

Cinsiyet ayrımcılığını her gördüğü anı, feminizm fırsatına çevirenlerin hoşuna gitmeyecek ama hayır bunun feminizmle alakası yok.

Malını daha fazla satmak isteyen bir marka kendine hedef kitle olarak kadınları seçmiş. Başarılı. Lakin vaktiyle şöyle reklamları da vardı, yani çok da şeetmeyin:

Tercihleri cinsiyet ayrımcılığı çerçevesine sıkıştıracaksak, benim size vereceğim yığınla örneğim var:
1. Evdeki sukulentlerin benim hobim olduğunu sanan en az üç arkadaşımı sayabilirim. Halbuki bütün emek bütün ilgi alaka ve de rehabilitasyon çalışmaları İlker'in. Arkadaşlarımın hepsi mi cinsiyet ayrımcısı?
2. Kocamın çocuğumuzla ilgilenmesi yeni değil, İzmir'deyken de velisi İlker'di ve evet eğitiminde Arca'ya katkısı benden hep daha fazla oldu, ilgisi alakası da. Nedir yani buna şaşıran okul müdürü ve öğretmenler de mi cinsiyet ayrımcısı?
3. Yemeğe misafir çağıracaksak, muhteremin oluru lazım, zira yemekleri o yapıyor. Yemekten sonra bana ellerine sağlık diyenler de mi cinsiyet ayrımcısı?
4. Vergi mükellefliğinde eve maaş getiren kadın olsa dahi evin reisi erkek olarak kabul edildiği için vergi işlemleri koca üzerinden götürülen bu ülke de mi ayrımcı? (evet bence öyle :P)

Neyse demem o ki...

Hiçbiri, Heineken reklamındaki barmen ve garsonlar dahil hiçbiri cinsiyet ayrımcısı değil, sadece genel geçer kaidelerin içselleştirilmiş ve de gen kodlarımıza işlenmiş olduğu gerçeği var. Take it easy...