3 Ağustos 2023 Perşembe

Nerden başlasam nasıl anlatsam….

Belki de ecnebilerin small talk dedikleri “havadan sudan” sohbetlerle başlamak, ısınmak bir nevi, eh malum arayı epey açtık. 

En son bu kadar uzun yazmadığım ne zaman oldu acaba? Gezi zamanı mıydı yoksa buraya taşındığımız zaman mıydı? Emin değilim, emin olduğum tek şey koca bir temmuz 2023’ü blogda göremeyeceğiz. 


Aman yarabbim kitleler bensiz bir ay ne yaptı?!


Ne yapacak, tatil yaptı :))) 


Benim gibi. Bizim tatil dönemimiz ilginç geçiyor. Birçok ilk bir arada yaşanıyor;


Temmuza iki çocuklu başladık. Yeğen Deniz (12) üç hafta bizimleydi. 

13 saatlik bir araba yolculuğuyla İspanya’ya gittik. İşte bunlar hep ilk!


Arca ilk defa bizsiz Türkiye’ye gitti. Biz ilk defa Türkiye’ye yaz tatilinde gitmedik.


İlk defa Fransa’ya baş başa haftasonu kaçamağına gittik.


Ya Arca ile ya da yalnız Belçika yazı geçirdiğim çok olmuştu ama ilk defa muhteremle geçiriyoruz.


Ve muhteremin şansına mı diyeyim, tüm zamanların en yağmurlu Belçika yazını yaşıyoruz. Günlerce yağmur yağar mı? Yağıyor şerefsiz! 


Bu kadar yağmur, bizim için olduğu kadar buranın yerlileri için de ilk! Hepsi depresyonda. Bir yağmur sever olarak ben bile sıkılacağım neredeyse, neredeyse… Az önce bile “ay ne güzel yağıyor” diye pencereden dışarı kokluyordum, yani neredeyse.


Bu aralar yazamıyor olabilirim ama tadını çıkardığım başka ilklerim var.


Mesela bilinçli ritüeller oluşturmak. Gerçekten farkında olarak, gerçekten o ritüeli oluşturmanın amacım olduğunu kendime söyleme dürüstlüğü içindeyim. Oluverdi değil, olmasına çaba gösteriyorum. Her gün aynı saatte kalkıp yarım saat yoga on dakika meditasyon yaparak bunu alışkanlık haline getirmeyi bilinçli olarak seçiyorum ve seçtiğim bu yolda her gün bir adım atıyorum. Bu beni taş gibi yapmayacak, bu beni yirmi yaş gençleştirmeyecek, hayır kilo verdirmeyecek ya da verdirecek bilmiyorum. Tek bildiğim her gün kendime ayırdığım bu dakikalarda seçtiğim şeyleri yapmanın bana verdiği his, o hayatın kontrolü elimde ve ama aynı zamanda hayat akışında hissi iyi bir şey. Bunun mutlaka bir adı vardır, terminolojisini bilmeksizin sadece iyi diyorum. İyi. Bu da yeterli.


İlk defa deneyimlediğim bu “iyi”yi de seviyorum diğer tüm ilklerim gibi güzel bir yeri var, bu “iyi”nin. İyilikler getiren ilkleriniz olsun dilerim,



Sevgiyle ;)

3 yorum:

Okuyanguzel dedi ki...

Bu süreçte tatil yapmadım ve senin yazılarını okumayı özledim haberin olsun.

Bu yazıyı okuyunca çok iyi hissettim ve böyle iyi hissettiğini duyduğuma çok sevindim.

Ya fiziki olarak karşılaşamadık ama uzaktan bir insan ancak bu kadar sevilir gerçekten. Çok seviyorum seni. Hep çok iyi ol.

Bu arada Türkiye'ye gelirsen ve uygun olursan seni görmeye geleceğim çünkü artık İzmir'e çok yakınım biliyorsun. Sana sarılmak istiyorum ama daha önce de sarılmışız gibi hissediyorum.

Biraz karışık oldu ama neyse.

Sevgilerimle,

Ahu

yeliz dedi ki...

Canım Ahu ben de aynı hisler içindeyim. Yazmak, paylaşmak insanları nasıl da yakınlaştırıyor tanıyormuş gibi hissettiriyor. seninle sohbet etme şansımız olsa kırk yıllık dost gibi konuşacağımızı hissediyorum. Bir sonraki İzmire gelişimi haber vereceğim önceden
(Eğer bu yorumu sorunsuz yayınlayabilirsem çooookkk mutlu olacağım )

yeliz dedi ki...

Hahahaha yayınladım çok mutluyum