ev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ev etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2009 Pazartesi

nasıl geçti anlamadım

Ben bu haftasonundan birşey anlamadım.

Cumartesi sabah tam 6:30 da uyandım. Haftaiçi erken kalkamıyorum haftasonu da geç! Ama olsun İlkere kahvaltı hazırladım, sıcak börekleri çaylar ekmeksiz:) götürdük. Ufak tefek alınacaklar var. Artık atletlerimin hiçbiri bana olmuyor, göz kremim bitmiş, lens solüsyonum da, az biraz da ıhlamur, sıcak sıcak içilecek sütten başka alternatifim olsun istiyorum. Sonra annemi ve Duruyu alıp bize geldik, arkamızdan ablam. Yatağın altı tamamen kaldırıldı, doğumdan sonra yatağa örtülecek çeyizlik takımlar çıktı. Çoğunu hatırlamıyorum geçmiş üzerinden 7 sene. Bir takımın sadece nevresimini kullanmışım, rengi çarşafınınkine 2 ton atmış, annem kızdı bunlar kullanılır mı diye? e napıcaktım doğurasıya kadar bekleyecek miydim:) hepsini toplayıp eve götürdü, yıkayıp ütüleyecekmiş, doğumdan sonra kullanacakmışım. Ben öyle misafiri yatak odamda buyur edemem, ben yataktan çıktıktan sonra gelsinler, şeklinde çemkirdim ama insanların öyle ilk günlerden geldiği oluyormuş!! Napalım tecrübeye saygı, isyan etmenin anlamı yok, annemin bir bildiği vardır diye sesimi çıkarmadım.
Mevlüt de yapılırmış. Bebeğim için dua okunmasının bir sakıncası yok da umarım tanımadığım filanca teyzelerle evim dolmaz!!
Oda takımının kulplarını çiçekli böcekli istemediğimiz için özel olarak gidip kendimiz seçtik. Sonra bana pijama aldık. Bir de geceliğim var, şimdilik sadece terlik ve sabahlık eksik kaldı.
İlkerle bebek odası için raf çizdik, odanın yerleşimini Autocad de yaptık, mühendis çiftiz ya illa belli edicez:)Gerçi ben bezelye ayıklar ve şunu şuraya bunu buraya koyalım derken genelde İlker çiziyordu ama olsun, ben de ahkam keserek acayip katkıda bulundum.
Tepe Home dan aldığımız koltuğun boyutlarını bilmediğimiz için tekrar gittik. Pufu da ayrı yaptırıyoruz, oradakiler içimize sinmedi. Oturdum koltuğa, uzattım ayaklarımı puf varmış gibi, pufu ölçülendirken ve koltuktan elimde bebekle kendi başıma nasıl kalkarım testleri yaparken tezgahtarlar napıyor bunlar diye bakıyordu. AVM lerdeki indirimlere bakakaldım. Hiçbir şey alamamak ne kötü:( Hala ayaklarımın davul gibi şişmediğine ve mevcut botlarımı giyebildiğime şükrettim sadece.
Halıya nerdeyse karar verdik. Parça halı istiyorduk ama renkler hep aynı. Şöyle modern çizgili mavi tonlarında bir halı bulmak imkansız. Sonunda cin fikirli kocam duvardan duvara halılardan istediğimiz kadar kestirelim parça halı olsun fikrini ortaya attı ve acayip rahatladık. Samurun mavi bir halısında karar kılınacak gibi görünüyor.
Avize olarak ne alacağımıza karar verdik sayılır, mavi kocaman bir balon. Ama perdeler hala muamma. Sevmiyorum ben öyle pano olayını. Zaten kiracıyız. Sonra başka eve koyamayacağız, kalcak düdük gibi. Sadece mavi-krem tonlarında desenli bir tül perde ile güneşlik yeter bence. Daha o kısma gelemedik. Mobilyalar gelince düşünürüz.
34. haftada olduğum düşünülürse doğuma daha çok var diyorum ama bir taraftan da işe devam ettiğim için sadece haftasonları ilgilenebiliyoruz, bu da bize epey az zaman bırakıyor aslında.
Bebek için gerekli teçhizatın bir kısmı geldi. Hem oda termometresi hem de ateş ölçer olarak çalışan bir alet var, çok işe yarıyor, sürekli ilkerin elinde, benim ateşimi ölçmezse evin değişik bölgelerindeki sıcaklığı ölçüyor. Düdükcan gelmeden bozulacak alet. Sonra nemlendiriciyi geri gönderiyoruz çünkü bizce çalışmıyor! Ortamın nemini bir türlü 29% dan 30% a çıkaramadı, o kadar suyu odada kaynatıp buharlaştırsak 50% ye çıkardı kesin:)
Sterilizatör ve mama ısıtıcı tamam (ki bence daha bunlara gerek yoktu ama neyse, nasılsa alınacak) sadece göğüs pompası kaldı.
Haftasonuna temizliği sığdıramadım sadece 2 sepet ütümü bitirebildim, oysa evin pisliği "temizle beni" diye bağırıyordu ve ben bu haftasonu nasıl geçti anlamadım.
Bu arada düdükcan acayip kıpırdıyor, adını kıprakcan mı koysak diyorum. Dayanamadım doktoru arayıp sordum. Asıl kıpırdamazsa kork! dedi. Ama biliyorum işimiz zor!! Kendimizi hareketli bir çocuğun anne babası olmaya alıştırmamız gerekiyor şimdiden. Bunu ben demiyorum, tamamen doktor tavsiyesi:)

15 Aralık 2008 Pazartesi

Çok güzel hareketler bunlar!!!

Tatilimiz bitiyor, oysa ne mutluyduk. İlk iki gün bol bol dinlendik, bayramda annelerde çok et yenecek diye sebze yemeği pişirdik. Bayramın ilk 3 günü aile ziyaretleri ile geçti. 4. gün İlkeri bir bebek odası telaşıdır aldı. İlk olarak odanın şimdiki çalışma odası olmasına karar verildi. Ben yorgun günün ardından kestirirken İlker odayı boşalttı, kitaplığı oturma odasına, halıyı giriş holüne koydu. Bilgisayar masası ablama verilecek.
Internetten bulduğumuz oda örneklerini çıkarınca nasıl birşey istediğimize karar vermiştik.
Herşeyden önce kesinlikle bebek işi bir oda olmayacak. Çiçekli böcekli, ayıcıklı mobilyalar istemiyoruz. Tercihimiz bebek odası olduğunun dekorasyon ile ortaya çıkması ve geri kalan herşeyin SADE olması. Hatta bir konsept bile belirledik. Hayvanlar alemi!! İlker tam bir hayvan delisi, bense hiç hoşlaşmam ama çocuğum benim gibi olmasın, hayvan sevgisi ile büyüsün istiyorum. Mobilyaları son derece sade seçip, duvarlarda hayvan resimleri - ki resimleri IKEA'dan aldık bile - ve raflarda hayvan oyuncakları ile odayı tamamlamayı planlıyoruz.
Duvarların buz mavisi olmasına karar verdik.

Mobilyaları beyaz lake istiyoruz. Ama internetten bulduğumuz resimdeki gibi bazı kısımları kahve venge ile hareketlendirmek hoş olabilir. Sonra gardrop kesinlikle istemiyoruz çünkü yer tutuyor ve ablamdan biliyorum, hiç kullanılmıyor. Kısacası bir şifonyer bir de karyola!! Bizim yatak odası takımından artan bir çamaşırlık var, buraya da bebeğin eşyalarını koyduk mu tamamdır, koca gardroba ihtiyaç kalmıyor. Tabii raflar olacak, bir de yerimizin kalacağını düşündüğümüzden bir koltuk mutlaka koymak istiyoruz. Sanki bebek uyurken aynı odada kitap okuyabilirmişim gibi geliyor. Daha doğrusu hayalini kuruyorum. Çok araştırmamıza rağmen bir koltuk nasıl ediniriz, bulamadık. Öyle sallanan anne koltuklarından olmasına gerek yok. Berjer tarzı olabilir, sonra yer açılsın diye salona koyarak değerlendirilebilir. Son çare IKEA'dan alacağız gibi görünüyor.
Bebek yatağı konusunda epey düşündük. Öncelikle sepet beşiğimiz ablamdan var. Annem tertemiz örtülerini yıkamış, acayip süslü birşey. Bu durumda seyyar beşik olayını çözmüş bulunuyoruz. Karyolasını herkesin tercih ettiği gibi büyüyebilen cinsinden mi olsun, yoksa sadece birkaç sene kullanabileceği bir yatak yeterli olur mu? Çok düşündük ama büyüyebileni tercih ettik çünkü;
1. İyi kalite ve bebek işi olmayan bir oda düşünüyoruz, yani bizim velet en az 10 yaşına kadar odasını kullanabilecek.
2. Karyolayı koymayı düşündüğümüz yer tam olarak büyük yatağa uygun, yani yer sorunumuz yok.
3. Aynı oda takımlarının küçük ve büyük yatakları arasında fiyat farkı düşündüğümüzden az.
4. son olarak yatağı büyütmek için çıkaracağımız parçada bol bol çekmece var.

Cuma günü Elvanı da yanımıza alarak inanılmaz bir yağmur altında Karabağlardaki mobilyacıları gezdik. Hepsi bebek odası diye bağırıyordu.Ama taleplerimizi sıralayınca yapabileceklerini öğrendik. Yine de tam olarak içimize sinmedi. İlk beğendiğimiz ve fiyatı oldukça yüksek olan takımın aynısını yaptırabileceğimiz bir yol bulduk. Bornovada bebek eşyaları satan İlknurun bir arkadaşı. En az 5 haftaya ihtiyacımız var ama olsun, şu an itibariyle 29. haftamızda olduğumuza göre hala vaktimiz var sayılır.

Bu arada hastane çantası bilgilerini Özgür anne ve Huysuzdan not ettim. Ufaklığın hastane çıkışı cicileri hazır benim hiçbirşeyim yok! Pijama istiyorum. Herkes gecelik diyor. Ama hayatımda hiç geceliğim olmadı ki, hiç sevmem!! Dagideki çiçeklileri anneanne işi olanları beğenmedim. M&S da kareli pijamalar çok süperdi. İlkerin annesi de Relax Mode da bir takım bulmuş, ona da bakacağım. Henüz karar vermiş değilim ama 1 gecelik yedek olarak yanıma alsam da sanıyorum pijama!!!

Hamilelik notu : düdükcan inanılmaz hareketli! Bu sabah beni resmen tekmeleri ile uyandırdı! Çok güçlü hareketleri var. Bulaşık yıkarken hala hamile olduğumu unutuyorum ya :) göneğimi tezgaha dayamışım, düdük rahatsız oldu galiba bir tekme attı, boş bulunmuşum geriye sektim. Artık karşıdan bakınca bile net bir şekilde hareketleri seçilebiliyor. İlker tekme attığı yerden bastırıyor, velet geri ittiriyor, ilker bi daha bastırıyor, bizimki sinirlenip iyice tepiyor. İtişip duruyoruz, çıkınca babasına bir yumruk gömecek sanıyorum :)
29. hafta itibariyle güçlü, sert, can acıtıcı ama ruh okşayıcı tekmeler attığını not etmeliyim ve sanıyorum hamilelikle ilgili en çok bunu özleyeceğim.