Yer cücesinden ilk defa gece ayrı kaldım.
Öncesindeki gece ne fenaydı. Uyuyorum, uzaktan bir bebek sesi...
Telsiz kapanmış (nasıl bilmiyorum) Arca uyanmış, saat 3!!
İlkerle ikimiz daldık odasına. Arca yatakta oturmuş, ağlıyor. Kimbilir ne kadar zaman sesini duyuramadı bize, gözünde yaş vardı. 5 dakika sakinleşip 10 dakika kucağımda uyuttum, sonra sabaha kadar kalkmadı.
Çarşamba sabah emzirip çıktım, İstanbula...
Arca... yemeklerini yemiş, ananesine ev gezmesine gitmiş, çam ağacının etrafında fır dönmüş.
Akşam babasıyla kudurmuş, eğlenmiş, kısa süreli Nazlılara uğramış, çok kolay uyumuş, gece hiç uyanmamış (eşşeğin nazı bana geçiyor!!)
İlker... müthiş baba kıvamındaydı, gece annesini bile çağırmadı, iyi kotardı bence... Arca da ona yardımcı olmuş...
Anne... 2 toplantıya katıldı, Elvanın Ümraniyeden Mecidiyeköye servisle geldiği sürede Okmeydanından taksi ile gelebildi. İstanbul işte, omuz silkti. Ağırlıkları Elvanın evine bırakıp Kanyon yoluna düştüler. Ekibin geri kalanı onları bekliyordu. Yemek sohbet, yüksek sesli kahkahalar, fısır fısır dedikodular, Arcanın resimleri, Tubaların nişan resimlerine karıştı, Cenk arada uğradı, 5 kız parke numuneleri üzerine beyin fırtınasına girişti. Ordan kalkılıp kahve içmeye başka mekana konuşlanıldı. Kimse işinden memnun değil, en memnunumuzun ifadesi "işler rayına oturdu, gidiyor". Gülayşe yeni işler peşinde, Next olsa süppper olur:) Tuba evlenmeyi bekliyor, Elvan ciddi rejim girişimlerinde, herşey zayıflamaya odaklı:) Emele hadi kızım çocuk yap telkinleri:) Tubaların düğün İzmirde 23 Nisan... ne güzel olacak kimbilir. Şimdiden planlar yapıyoruz.
Kızlarla toplanmayı özlemiş anne... O gece anne değil de yelizdim sadece. Arca sohbetlerin başrolünde olsa da elim kolum boştu. Çok özledim ama İlkerle mutlu olduğunu bildiğim için mızırdanmadım. Hatta iyi taraflarını çıkarmaya çalıştım. Aylardır ilk defa deliksiz uyuyabilecektim. Uyuyabildim mi? HAYIR :) gece uyanmaları bende alışkanlık yapmış meğersem, bundan böyle tilki uykuları ...
Perşembe Anadolu yakasındaki bölge müdürleri toplantısına gittim, gerginlikler yaşandı, benim sunuşu araya alıp ortalığı yumuşatalım dediler... Konu dağıldı. Program çok sarktığı için erken ayrıldım, neyse ki 19:30 daki uçağı 18:10 a çekebildim de akşam yemeğine yetişebildim. Beni görünce yemeği filan unuttu. Çıldırdık, keyiflendik. Açlığı yorgunluğu unuttum. Banyo yaptık, şap şap şap!!! Temiz tulumlarımızı giydik, uyku tulumunu giyerken gözler kayar gibi oldu, nerdeyse uyuyakalacaktı, hemencecik uyudu. Sabah dayanamadım, 6 buçuktan 7 ye kadar koltukta kucağımda uyuttum, kokusunu çeke çeke...
Annelik fena, iç acıtıcı, onun kokusu dünyaya bedel ama annelik bünyeyi sarsan bişey!!
Ümit abla dedi ki ilk gün iyiydi de perşembe biraz durgunlaştı, seni özledi galiba...
Galiba...
Not: hain velet dün gece kalktı!! diyorum nazı bana!!!
4 yorum:
ay nasil uyuyamazsin yelizim yaaa, inanamiyorum. ayrica;
bak sen arca uyaniginaa =)
Ahh canım benim. Bundan sonra uykuları yoluna girse de eskisi gibi uyuyamayacaksın. Ya çağırırsa,ya ağlarsa,ateşi çıkarsa,sa,sa,sa...
İkinizi de öpüyorum.
Yeliz yaa
gozleirm doldu okurken
nasil yazmissin adasim ya...
bu nasi bir asktir allahim yaa
Kıyamam onun tatlı nazına ben oyy:) Akıllı bıdık Arca...
Yorum Gönder