26 Kasım 2010 Cuma

Düz değil düzen değil

Yine dellendim, listeler havalarda uçuşuyor.

Geçen haftanın listeleri, “yediklerimize dikkat edelim” konsepti üzerine kuruluydu. Dikkatinizi çekerim, “diyet” yapmıyoruz (yapamıyoruz) sağlıklı beslenmeyi hayatımızın bir parçası haline getiriyoruz ki biraz kilo verelim. Bu girişimi “diyet” ile adlandırdığımız an pazartesi akşamına bozulmuş oluyor nitekim. Kilo vermeye İlkerin şiddetle ihtiyacı var, ben de son aylarda geri aldığım 2-3 kiloyu versem tadından yenmez. Yok yemeyelim zaten, dikkat edelim ! Dolayısı ile haftalık menüler, sağlıklı atıştırmalar listesi, bu listeleri referans alan market alışverişi listesi … derken yine sayfalar doldu.

Tabii son günlerin tek konusu bu değil, bayram sonrası detoksuna kozmetik de eklendi. İyice derinleşen 30 yaş üstü kırışıklıklarıma çare buldum gibi gibi! 2 aydır hangi kremi kullansam diye karar veremediğimden yüzüme nemlendirici olarak sadece bepanthen sürer olmuştum. Fena da değil hani , fiyat da ucuz : ) Hiç haz etmediğim ve anlamadığım bu konu ile ilgili araştırma geliştirme çalışmalarını pek tabii ki bir liste ile taçlandırmasaydım olmazdı.

“giyecek kıyafetim yok”tan tut da “ayakkabıya ihtiyacım var” gibi olağan cümlelerin peşi sıra gelen malum kadınsal ihtiyaçlar ise bir alışveriş listesinin müjdesini veriyor.

Benim çantalarımdan cüzdanlarımdan, ofisteki ajandamdan, kitaplarımın içinden (kitap ayracı olarak), ceplerimden, çekmecelerimden, mutfaktan, arabadan.. her yerimden liste çıkar!

Böh geldi değil mi?

Bu liste meselesi aslında çok organize bir kadın olduğum için değil tam tersi çok dağınık olduğum için! Başka türlü imkanı yok hatırlamıyorum, dağılıp gidiyorum.

Dağınıklık demişken…

İlker bir gün Ümit ablaya dağınıklığımızla ilgili günah çıkarırken “biz aslında ailecek düzeni çok seviyoruz ama bir türlü düzenli olamıyoruz” demişti.

Puhahah (münasip bir tarafımla gülme efekti)

Alt mesaj : “Ümit abla sen bizim totomuzu topla, napalım biz yapamıyoruz”

Tabii titiz düzenli başak kadını da bu gazla o gün bugündür dağıttıklarımızı toplamakla uğraşıyor. Eve hangi saatte uğrasan derli toplu, (mümkünse akşam saatleri haricinde, akşam biz dağıtıyoruz) o kadar ki Arca’yı bile çalıştırıyor. Ulen bizim dümbelek biz söyleyince 2 oyuncağını toplamaz, Ümit abla ona kitaplığını bile düzenletiyor. Oh canıma değsin, dinsizin hakkından imansız!

Düzensiziz filan diyorum ya öyle havada kalmasın, biraz açayım mevzuyu.

Biz İlkerle mutfağa girdik mi bütün dolap kapakları açık durur. Boylarımız da kısa olduğundan kafamızı çarpmıyoruz, dolayısıyla sorun yok ama mutfaktan çıkınca manzaraya bak bütün kapaklar, çekmeceler açık. Yazın annem yokken yazlığa babamla gittik, benzer bir manzarayı onların mutfağında yaratınca, babam “kızım senin sorunun ne?” demiş, ağzı bir karış açık kalmıştı. Şimdi Arcaya takıntı geldi, açık çekmece görünce kapatıyor. [ İyi iyi birinin gerçekten bizi toplaması lazım: ) ]

Geçen hafta İlknur taşınırlarken ödünç verdiğim yastığı getirmiş, nasıl olsa Elvan gelecek diye 3 gün oturma odasında kaldı. Hayır yani Elvan gelecek, ona yatak yapacağız, ne diye bir daha dolaba koyup tekrar çıkarmakla vakit harcayalım değil mi? Pek pratiğim sorma!

Elvan’ın geleceği gündü, tutuştuk. Ümit abla da yok tabii günlerdir, totomuz toplanmamış, çıldırdık.

İşte ev bu fotoğraftakinden halliceydi.


Üstelik Elvanın gelişi habersiz değil! Önceki gün Arca uyurken yayacağına az topla değil mi?

Dedim ki İlkere “hani çalıştığım için kurtarıyorum, ev hanımı olsam bu düzensizlikle sen beni boşardın!” “yok canıııım” demesini bekledim, DEMEDİ! Ben aslında kendi adıma ev işlerini ikinci plana atıyorum, ilgilenmeyerek mutlu oluyorum, ama tabii ilgilenmek lazım böyle yaşanamaz diye gevelediysem de pek ikna edici olamadım.

Biz nasıl böyle olduk? Ve bu kadar dağınık, düzensiz iki insan nasıl birbirimizi bulduk! (Soulmate diyeceğim, iyice geyiğe vuracağım, sustum!) Annelerimiz düzenli insanlar! Evlenmeden önce evlerimizde düzensizlik görmedik ki? Ben daha babamın çorabını yerde görmemişimdir. Biz ilkerle ciddi incelenmesi gereken bir çiftiz. Hayır, birimiz düzenli olsa öbürünü dürtecek, bir şekilde toplanacağız. Yok bir çare bulmalı, bu gidişe bir dur demeli! Arca şimdi küçük, büyüyecek, bizden görecek, çocuğa ağzımızın tadıyla “odanı topla!” diyemeyeceğiz, demez mi “önce sen topla!” ?

İşte böyle… o buhranlı günün ardından İlkerle mutfak masasına oturmuş, bunları konuşmuştuk. Yeni kararlar aldık.

* Madem toplamaktan hoşlanmıyoruz, dağıtmamaya çalışalım
* Eve gelip de üzerimizi çıkarınca çıkardıklarımızı yerine koyalım, kirlileri kirli sepetine atalım
* Mutfakta yemek yaparken işi biteni yerine kaldıralım
* Arca’nın oyuncaklarını öncelikle onunla, mümkün olmadıysa mutlaka kendimiz toplayalım
* Aynı Arca’ya anlatmaya çalıştığımız gibi, her şeyi “yerine” koyalım

----- Bak bu da kararlar listesi… yapıverdim hemencecik: ) ------

1 hafta geçti, kendi adıma uğraş veriyorum, serde dağınıklık var, düzelir miyim? Zaman gösterecek, belki Arca sayesinde upgrade olacağız belki dağınık bünye iflah olmayacak. Ama en azından denemiş olacağız, değil mi ya:)

15 yorum:

Fatma dedi ki...

Bu yazı bana çok tanıdık geldi nedense:) Sağolsun bizimde Nezaket Teyzemiz var (adı gibi güzel) totomuzu toplayan, oyunmuş gibi ortalığı toplatmaya bir başlıyorum Deniz'e hızımı alamıyorum bir bakmışım bütün çör çöp kucağımda dağıtıma çıkmışım oda oda. Bir de şu sıralar elindekini hızlıca yere atma, düzenli şeyleri bozma hareketleri başladı Deniz'de.

zero dedi ki...

Ben muhtemelen akşama kadar bu yazıya gülüyor olacağımm:)))) sayende kaç pirzola yuttum, diyet miyet kalmadı:))

Nihal M. dedi ki...

bizden birilerini görmek iyi geliyor...
Anne süper dağınık baba hiper dağınık ...Aynen bakıcı toparlıyor bizi de :(((
çözüm nedir hiç bilemiyorum :(((

kuzunun annesi dedi ki...

Aynen , bizimde bakıcı 3 gün gelmesin ev dandini oluyor. Elayı krese verince nasıl topralyacagım evi diye şimdiden karnıma agrılar giriyor

İlknur dedi ki...

ilkerle seni bilemedim ama siz cift olarak bizim soulmateimizsiniz ona karar verdim. Cocuktan once halimiz icler acisiydi. Simdi cok sukur cocuk bahanesi ile evde bakici var da arkamiz toplaniyor ve ben kara kara oglan krese gider yasa gelince ne halt ederim onu dusunuyorum. Hem bakiciya hem krese para yetistiremeyecegime gore bakiciyla devam edemeyecegiz. E o zaman ne olacak? Oglani direk ilkokula mi gondersek ne kresi bizim zamanimizda da kres mi vardi diye ciddi ciddi dusunuyorum.

alev ertürk dedi ki...

Madem toplamaktan hoşlanmıyoruz,dağıtmamaya çalışalım :)))) süper yaaa koptum yazıyı okurken eline sağlık yürü beee kim tutar sizi demek geldi içimden :))
yeni kararlarınız hayırlı olsun hadi bakalım ..

yeliz dedi ki...

yaşasın teyzeler!! Deniz iyi topluyormuş biz Arcaya yaptıramıyoruz

yeliz dedi ki...

ben de sabah senin sayesinde zerencim:) bu arada profil fotona bayıldım

yeliz dedi ki...

bakalım nihal bizim kararlar işe yarayacak mı? düzelme olursa haber ederim:)

yeliz dedi ki...

hayat+1 demek istiyorum. ilkerle aynı şeyi konuştuk, kreşe gidince ne olacak? zaten o yüzden silkindik, herşeyi de ÜT den beklememk lazım:)

yeliz dedi ki...

doğru ilknurcum ben de gitmedim bişey olmuyor, salarız sokakta oynarlar bizim nesil gibi. zaten ilkokula gelince kendisi toplar herhalde:P

yeliz dedi ki...

sağol alem manevi desteğin için:)

zero dedi ki...

Ben de senin profil fotona bayılıyorum biliyosun, duygularımız karşılıklı:))

Anne ve Bebisi dedi ki...

Ben de bu yaziya cok guldum :)) Hem de bayagi sesli sesli :)

Iyi yine, senin koca isbirligine razi; benimkisiyse, ortalik daginik, tuvaletler pis diye soylendigim bir gun, titizlik hastasisin sen dedi.. Gulmekten bayilacaktim :)) Beni taniyan arkadaslara soyledim bunu; adam benim titizlik hastasi oldugumu dusunuyor; dusunun benim kocanin temizlik level'ini diye, onlar da koptu :P

yeliz dedi ki...

titizlik hastası ha:))) ben de buna acayip güldüm!! süpermiş.