Charles Bukowski
Yaklaşık bir saat önce eve girdik.
Normal bir ailenin -5 derecede dışarıda ne işi var değil mi? Otur evinde, yılbaşı ağacını kaldır, ütüleri yap, iki kap yemek koy ocağa değil mi? Yok ya, fazla domestiğe bağladık mı bana bir haller geliyor. Allahtan İlker de öyle. Geçen gün dil kursu aktivitesi kapsamında pratik yapmak için gittikleri Brüksel'e yakın küçük bir Flaman şehri olan Mechelen'i çok beğenmiş, birlikte gidelim diyordu. Canıma minnet, benim için dışarı çıkmaya bahane olsun. Tabii evde yaymayı, kah kitap okuyup, kah playstation oynamayı tercih eden cüce kararımıza şiddetle karşı çıktı ama çok da tın.
Hava korktuğum kadar üşütmedi beni. Tamam koşullara göre giyinmiştik, tamam "kötü hava yoktur, yanlış kıyafet vardır" mottosunun neferiyiz lakin -5 yav! Bir Akdeniz insanı olarak korkmakta haklıydım. Lakin donmuş göletlere, buz tutmuş kaldırımlara vuran güneşten midir bilinmez, hiç üşümediğimi itiraf etmeliyim. Bir saat kadar yürüdük. Sessiz sakin küçük bir Avrupa şehrinin pazar yalnızlığı vardı ortamda. Kanaldaki ördek sayısı dışarıdaki insan sayısından fazlaydı ve Arca tezini sundu: "Ördekler semiz, insan yok. Bence bu ördekler insanları yemiş!" Bence de evladım.
Mechelen |
Şehir turundan sonra gözümüze kestirdiğimiz bir cafeye oturduk. Hemen her Belçika şehrinde olduğu gibi burada da bir bira imalathanesi vardı ve cafede buranın ürettiği bira çeşitleri ile peynirler servis ediliyordu. Kahve içmeye girip bira-peynir keyfi yaptık muhteremle. Çıkarken biralarından ve peynirlerinden almayı ihmal etmedik, her zamanki gibi...
Gouden Carolus, Mechelen |
Ve şimdi an itibariyle...
Kaldırılmayı bekleyen yılbaşı ağacının ışıkları yanıp sönerken,
Çamaşır makinesi işinin bittiğini ve kazakları asmamın zamanının geldiğini kulak tırmalayıcı alarmı ile bildirirken,
Hafta içi için planladığımız brokoli salatası ve zeytinyağlı barbunya hazırlanmayı, çamaşırlar ütülenmeyi beklerken,
İlker ve Arca maç izlerken,
Ben kahvemi aldım, çalışma odasının kapısını kapattım ve blog yazıyorum.
Evet Bukowski sana çok katılıyorum.
"Bir odanın kapısını kapatıp yalnız kalmak, her zaman hayatımın en güzel şeylerinden biri olmuştur."
Charles Bukowski
6 yorum:
Okurken bir an üşüdüm ya -5 nedir yaaaa :)))
Gündelik işler hiç bitmez.Gezmek,görmek insanı daha mutlu ediyor. İyi yapmışsınız.Sevgiyle kalın.
evet ya düşüncesi bile dondurur :(
bence de. Evet bazen yapmak gerekiyor ama önceliği işlere verince bitmek bilmiyor. Kendimize zaman kalmıyor.
Deniz kıyısı değilse karadaysa kuru soğuktur, Istanbul'un eksi beşine benzemez o kadar üşütmez. Resimler şahane...
Doğru. İzmirdeyken 5 derecede içimiz üşüdü burası o kadar üşütmüypr.
Yorum Gönder