Hemen bir anda bırakamadım. Yavaş yavaş, azalta azalta... insanın sevdiği bir şeyden kopması kolay değil, kafada bitirmesi, içine sinmesi gerekiyor. Birlikte yaşadıklarının da belli bir takım alışkanları bıraktığını görmek motivasyonu artırıyor elbet ama asıl bunu senin kademe kademe, sindire sindire bitirebilmen mesele... bıraktığında kendine bunun ne kadar faydası olduğunu görmen de çok iyi geliyor, bırakma kararı aldığın güne de, bırakabildiğine de şükrediyorsun.
Evet ütüden bahsediyorum.
Ev işi işbölümü kapsamında yazılı olmayan kurallar çerçevesinde markete gitmek, yemek yapmanın büyük kısmı, ev temizliği, et balık pişen tavaların elde yıkaması, duş temizlenmesi, bulaşık makinası boşaltma muhtereminse, market listesi, erzak optimizasyonu, döküm tencerelerin elde yıkaması, tuvalet temizliği, çarşaf değiştirmek, bulaşık makinasını doldurmak ve çamaşır ütü benim işim. Neden? Çünkü ben organize kadınım. Ne zaman elektrik ucuz, ne vakit çamaşır makinaya atılır, makinadan çıkarılır asılır, benden sorulur. Üstelik yıllar içinde geliştirdiğim çarşaf nevresim değiştirme sistemimde yalnız çalışmayı tercih ediyorum, iki saatte bir nevresim geçirmeyen evin pipilileri gitsin çöpü filan atsın! Onların yastık kılıfı değiştirdiği sürede ben iki yatağın nevresim ve çarşafını değiştirmiş oluyorum. Fizibilite mühim.
Zaman içinde muhteremin bazı kendi işleriyle ilgili kurnazlıklara başvurduğunu fark etmem, uyanışım oldu.
Robot aldı eve. Evet halılar kalktı, ev gün aşırı robota teslim edilmeye başlandı. Haftalarca elektrik süpürgesinin çalışmadığı oldu bu evde, bacım sen ne diyorsun!
Muhteşem yemekler yaptığı için muhteremin bu kaçamağını görmezden geldim, evde toz var mı? Yok. E ne haddime sesimi çıkarmak? Lakin içten içe onun bir işten sıyrılmasını kıskandım.
Hemen bir yolunu bulup üzerimdeki işlerden birkaçından kurtulmalıydım. Gözümü Arca’ya diktim. Ara sıra çamaşır asma işini kaktırdım, bazı bazı market listesini yaptırdım ama yok hiçbiri temizlik gibi büyük bir işin dengi olamadı.
Ve ütü burada devreye girdi.
Ütü severim ben. Televizyonda dikkatimi vermeme gerek olmadan izlenebilecek/dinlenebilecek püfürükten bir dizi de edinebilirsem, - ki her sezon bir ütü dizim olur - çok da şikayet etmeden ütü yaparım. Daha doğrusu yapardım.
Her şey ufak ufak başladı. Önce çarşafları ütülemeyi bıraktım. Derken donlara geldi sıra. Ev kıyafetlerinin ütülenmesinin, hayattan çalınmış bir süre olduğunu ben değil ilk muhterem dile getirdi.
El ütüsü kavramı, havlulara ve sweatshirtlerle pijamalara ulaştı.
Elbiseler askılara asılarak ütü gereksiniminden kurtuldu.
Kıyafetlerinin katlanarak çekmecelere yerleştirilmesi işi Arca’ya verilince gürüldü ki, o çekmecelere jilet gibi ütülü de koysan kırış buruş giyilecek, bir leğen içinde teslim edilmeye başlanmasının kimseden itiraz aldığı yok, yeni norm haline geldi.
Nihayet sadece kol altları ter izi olan gömleklerimi de düşük santrifüjde durulamayı akıl edip askıda kurutma yöntemimle ütü tamamen hayatımızdan çıkmış oldu.
Ütü insanlık suçudur diyemem, saçma! Takım elbise giymenin zorunluluk olduğu mesleklerde ütüsüz gömlek pantolon da hoş değil. Ama şu olabilir, ütü yapan kuru temizlemeciler, insanlar var, onlara mis gibi ücretini ödeyerek ütü yaptırabilir, hem istihdam hem de pantolonda tek çizgi keyfini yaşayabilirsiniz:)
Neyse uzun kafın kısası, muhterem nasıl günaşırı tozlanan eve makina tutmaktan yurttıysa ben de ütüden yırttım. Ütüden yırttığım zamana kitap okumayı, kocamla oğlumla sohbet etmeyi, sporu dahası bu yazıyı sığdırabiliyorum. İşin kötü tarafı, edindiğim diziler (sen çal kapımı ve menajerimi ara) bizim hafta başı çay eşlikli dizilerimiz oldu :))) hem de ütüsüz pür dikkat!
10 yorum:
Selam Yeliz evde ütü makinamı var. Ben sadece yastıkları ütülüyorum.Biz şu anda evden pek çıkmıyoruz. Robot bende de özellikle mutfakta iş görüyor. Evin en çok kirlenen yanı. Ama onu kurmak sandalyeleri boşaltmak, sehbayı kaldırmak gerek. Az iş diğer yandan işi spor olarak görüyorum. Sevgiler Yeliz.
Bu kadar olur demek ki bunlar hep yaş ile alakalı :))
Ütü yapmayı severim ve ütü işi de hep bana kalır ama eşim diyor ki evde giydiklerimizi ütüleme bari. Yada benimkileri ütüleme diyor. Ama ben kendiminkileri ütüleyince ona haksızlık olmasın diye onları da ütülüyorum. Senin gibi bir karar vermedim ama son zamanlarda bazı parçaları ütülemediğimi fark ettim ama çok az :) Ütülü nevresim ve çarşaf seviyorum ve halen vazgeçemiyorum ama azaltacağım kesinlikle.
Fikir için teşekkürler :)
Sadece ve sadece dışarıya giyilecek dış giyimler (gömlek, kumaş pantolon ve elbise) ütülerim ben. Havlu, nevresim, iç çamaşırı ütülemek çok gereksiz geliyor bana. Hijyen olayını çamaşır makinesi hallediyor nasıl olsa.
Ütü yapmayı çok severim. Ama farkettim ki, benim için her gün bir kalıp çikolata yemek gibi. Azaltınca aldığım lezzet arttı. Bir vazife olarak görmekten vazgeçtim, hobi haline getirdim. 'Ütü yapmam lazım!'dan 'hadi bu akşam birşeyler ütüleyeyim'e döndüm. Çok güzel oldu.
aa ben hiç ütü yapmıyorum zaten. eşim gömlek falan giyseydi belki
zor olurdu bu iş ama ütü gerektirmeyen kıyafetler alıyorum. hiç keten kıyafetimn yok mesela.
her şeyi yıkanınca anında düzgün katlıyorum valla ütülü gibi oluyor.
Ah o ketenleri çok seviyorum :( düzgün katlamak fazla buruşmadan asmak çok iyi oluyor
Azaltınca lezzet arttı ... ay buna çok güldüm şahane:)
Katılıyorum. Ütü hijyeni de olmayıversin
Kesin yaş bu. Vakit mi var, kendime ayırayım diye düşünür oluyorsun. Nevresimi de kuruyunca düzgünce katlıyorum ütülümsü oluyor:)
Evet robot için evin düzenini ayarlamak sıkıcı ama muhtereme kaktırdım o işi çok mutluyum:))
Yorum Gönder