Günün en sevdiğim saatinden bildiriyorum. Neredeyse akşam sekiz. Gerçi ben sabah altı buçuk civarını da severim, neyse..
İşi bırakalı bir buçuk saat kadar oldu, araya yemek hazırlığı ve keyfini sıkıştırdım, an itibariyle terastaki koltuğa uzandım, göbeğimi sıvazlayarak blog yazıyorum.
Açık havadan bildirmem keyfimin gıcır derecesini katlıyor. Son günler burası tam Belçika yazı.
Belçika yazı tanımı: hava sıcaklığı azami 25 derece, sabahlar serin, akşamlar ılık, gökyüzü mavi, ufak bir esinti, gün batımı 22:00 ila 23:00 saatleri arası.
En sevdiğim ...
Ama lütfen kimse benim yazıma laf etmesin, ben bu çok nadide günleri haftalardır bekliyorum.
Neyse işte petunya ve karanfil kokuları arasından bildiriyorum.
Günler bu ara pek yoğun geçiyor.
Yoğunluğun sebebi çok;
Evvela tatil planımızı yaptık, Temmuz başı damlıyoruz memlekete, iki yıl olacak insanlarıma hasret kalmışım, nasıl bir özlem öyle böyle değil!
Tatil öncesi-sırası-sonrası yapılacaklar listelerimiz her gün güncelleniyor.
Tatil öncesi-tatil de epey uzun planlanınca- işler de tatile sarkmasın diye motor takmış gibi çalışıyorum. Uzun saatler masa başından kalkmadığım oluyor. Sonra ofise gitmeler artıyor vesaire... yani beni şimdiden çok yoğun bir haziran bekliyor.
Yoğunluğumun bir başka sebebi de bok varmış gibi Haziran ayımı, eğitim ve flamanca öğrenme hedefleriyle şişirmem. Büyük öngörüsüzlükle yersiz bir eğitimi işgal ettim ve ayrıca Eylülde pek ala yeniden başlayacağım flamancaya şimdiden mesai harcamayı hedefledim. Salaklık! Hayır yani ne sanıyorum, Arca ortaokula başlayınca flamancayı sökeceğimi mi? Evet derdim öğretmen ve arkadaşlarıyla anlaşabilmek.. hep ilkerin tercümesiyle olmaz ki...(burada yıllardır yaşadığım memleketin en azından bir dilini bilmemenin utancını hissediyorum)
Arca ilkokuldan (burada 6 yıl) mezun oluyor, ortaokula başlayacak. Gönlümüze göre kazık bir okula yazdırdık. Kazık derken şöyle ifade edeyim, deli gibi ders çalışması gerekecek, oh canıma değsin. 6 yıllık hiç bitmeyen tatilin ve eğlencenin sonu, Arca ergeni için gerçek hayat şimdi başlıyor nihıhhahahah
Kimse üzülmesin Türkiye’deki akranları deli gibi ödev yaparken, test çözerken bizimki göbeğini kaşıyor. Memleketteki arkadaşları kuzenleri, aylardır ekran başına kilitlenmiş, bizimki “yea okula gitmek çok iyi, sürekli bahçede oynuyoruz, hiç ders yok” diye geriniyor. Yok yok bu ilkokul çok iyiydi hoştu da, ayol bir disiplin vermedi çocuğa, akademik yönü sıfır. Ortaokuldan umutluyum, burnu sürtülecek.
Daha ergen sohbetler çok yakında bu sayfalarda:))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder