Sabaha karşı yola çıktığı için uykusuzdu, 1-2 saat dinlenmek istedi. O uyurken yanından gitmeyeyim istedi.
Çaprazındaki koltuğa iliştim, battaniyenin altına aldım bacaklarımı, sıcacık…
Kitabımı açtım, yanımdaki kahve sıcacık…
Dışarıda sonbahar rüzgarları tüm kıyametiyle ağaçları soyuyor, bir de yağmur sorma, yıkanıyor ağaçlar…
Ama kalbim sıcacık ah kalbim…
İyi ki geldin kocam, demeye kalmadı, uyusun dinlensin diye aldığım nefese bile dikkat ederken ben, öküz ergenim daldı salona, vallahi bravo Arca vallahi bravo!
4 yorum:
İtiraf etmese de o da çok özlemiştir babasını, ondandır salona gürültülü dalışı
Çenebaz
ha haaa :)
Bu nasıl güzel, nasıl karşılıklı bir sevgi, muhabbet. Her seferinde böyle hissediyorum :)
Gözünüz aydın. Allah ayırmasın sıcacık mutluluklar. Hülya
Yorum Gönder