Sevgililer günü olayına kılım. Hani anneler babalar günü de yılbaşı da az çok ticari geliyor da, sevgililer günü hepten gıcık... Ancak özellikle unutmak istersen unutursun, yoksa mümkün değil es geçmek. Her köşe başı kalp, her objede mesaj kaygısı... Ama yine de sabah, İlker sevgililer günümü kutlayınca, birgün önce atıp tutan bende yelkenler suya indi. Böyle de ikiyüzlü bir kadınım:)
Yine de bugünü kutlamak için bir plan yapmak içimden gelmedi. Akşam kırmızı şarap ve yemek ne hoş olurdu, ama kırmızı şarap yassak olunca eve söylenen bir pizza da işimizi görür dedik önce. Sonra pazar günü için düşündüğümüz planı uygulamaya koyduk.
Efenim bu haftasonu bebeksiz son haftasonumuz olabilir, zira yarın doktor kontrolümüz var ve tam güne karar verilecek. En erken 18 i, en geç 23 ü olmalı. İlker geçen gün harika bir planla geldi, önce Çeşmeye giderken yol üstündeki Hanedanda yumulası bir kahvaltı, sonra Çeşmede gezmek, sahilde yürümek, kısacası bebek olduğunda bir süre askıya almak isteyeceğimiz şeylerden oluşan bir gün. Sonra pazarı arkadaşlarla geçirmek gündeme geldi, derken İlkerin canı şantiyeye hiç gitmek istemedi, biz de birkaç ufak değişiklikle ve de sevgililer günü hatırına planı cumartesiye kaydırdık. Zaten karga b.kunu yemeden kalkmışız, atladık, Güzelbahçeye gittik. Gizli Bahçe diye bir kahvaltıcı var, her daim sıcak ekmek bulunan, denize sıfır değil, acayip yollardan gidilebiliyor, belki de bu yüzden fiyatları makul. Pazarları yer bulamadığımız mekan, Cumartesi ve çok erken olmasından dolayı bomboştu. "Mekanı senin için kapattım" geyiği yapılmasa günün anlam ve önemi anlaşılamayacaktı. Sıcacık ortam, pencere kenarı masa, bir garsonlar bir de biz... Dışarda abuk bir hava. 5 dakika yağmur yağıyor, en şiddetlisinden, sonra birden güneş açıyor. Derken dolu yağmaya başlıyor filan. Sohbet sohbet. Sanki bebek doğunca hiç konuşmayacakmışız gibi, hiç konuşamayacağımızı sandığımız konulardan bahsettik. Çıkıp şantiyeye gittik. Yeni yapılanları anlattı İlker, inşaat bu hafta tamamen bitiyor. Biz oradayken bir de alıcı müşteri gelseydi pek iyi olacaktı.
Öğleden sonra birkaç eksiği de giderdikten sonra eve döndük. Zır telefon. Nazlı. Altıncı kat komuşumuz, benim çocukluk, İlkerin ortaokul arkadaşının hamile eşi. Bir ihtiyaç var mı diye soruyor, hadi dedik gelin, bebişin odası nerdeyse bitti, görürsünüz, çay filan içeriz. Saat 3 buçuk gibi geldiler. Tabii bizimki pek bebek odasına benzemiyor, onların kızları için düşündükleri cici biciler yok ama olsun yine de beğendiler.
Üçü de aynı okuldan olunca, epey 60. Yıl anadolu lisesi muhabbeti yaptılar, tiplerin çoğunu tanıdığım için pek sıkılmadım.
İlkerin istediği Quinny Buzz 4 ten almışlar. Ben kuzenler bir Chicco araba getirdiler diye ilkere yüz vermiyordum, bakalım alışacak mı bebek arabaya, dener öyle alırız o pahalı arabayı diyordum. Bir de İzmirde hiçbir yerde bulamamış, ablamın bize verdiği Maxi Cosi anakucağı uyuyor mu test edememiştik. Sadece ben henüz birkaç aylık hamileyken İstanbulda görmüştük, hayran olmuştuk ama tabi nasılsa sonra alınacak diye pek üstünde durmamıştık. Evi kapattık, Nazlılara indik, ana kucağını deneyeceğiz. Ablamın 7 sene öncesinden kalan ana kucağı oldu valla, cuk oturdu. Yani 300-400 tl vermekten kurtulduk. Araba da gerçekten süper, bizim dar koridorda bile 360 derece dönebiliyor. Chicco dan daha hafif ve kullanımı kolay. Galiba biraz daha direnip, sonra İlkere alalım diyeceğim:)1 saat daha komşularda oturduk, akşam eve geldiğimizde 9 a geliyordu ve ben gün boyu hiç dinlenmemiş olduğumdan yemekten sonra koltukta sızmışım, İlkerin beni yatağa götürdüğünü hayal meyal hatırlıyorum. Kalktığımda ezan okunuyordu, süt yaptım, blogları okudum, İlkerin horultusu evin öbür ucundan duyuluyor. Biraz daha sıcak yatağa girip kestireyim, bacaklarımdan et kırılmış, belki dinlenirler biraz, sonra pazar...
4 yorum:
Sevgililer günü, beklenen sevgiliye hazırlıkla geçmiş anlaşılan.
Ne güzel :)
Ay biliyorum ben o gizlibahçeyi. Oh İzmirde kahvaltı yapasım geldi. Belkim yaza artık:)
Ahh az kaldı. Sohbet edin bol bol... :)
Haydi hayırlısı
Haberlerini heyecanla bekliyoruz:)
Canım benim, Güzelbahçe deyince yüreğim bir hooop etti. Çok özledim ben oraları yaw. Evet , bebek gelince karı koca muhabbetleri ister istemez kakası nasıl, sert mi sulu mu, gazı çık mı ya dönüşecek. Bir süre bu tip muhabbetler edeceksiniz :)))) ama olsun bunun tadı da başka caaanım. Ayyy Arcaaaaaaaaaa geliyooooooooooooooooooooooorrr......
Yorum Gönder